The Changes In My Life

~Bir Gün~

Makarnacıdan içeri girdiğinde etrafa bir bakınır. Kafasını sola döndürdüğünde 5-6 tane kare masanın birleşiminden dikdörtgen masa dikkatini çeker. Hemen oraya emin adımlarla ilerlemeye başlar masaya yaklaştığında çoğu kişinin gelmediğini fark eder. Masaya;

Miranda: Su Koleji 'nin öğrencileri misiniz?

Niall: Evet, buyurun.

Alacia oradan söze karışır.

Alacia: Aaa hoş geldin canım sen Miranda olmalısın diyerek Miranda 'nın yanaklarına öpücük kondurur. Miranda sahte bir gülümsemeyle masaya oturur. Miranda sürekli Niall 'a bakmaktadır. Gözünü bir yerden ısırmaktadır. Birazcık düşünür. Miranda hafızasını zorlayınca bu dün asansörde karşılaştığı çocuk olduğunu sonradan anlar.

Niall: Ne oldu niye öyle bakıyorsunuz?

Miranda: Ben dün Deniz Hastanesindeydim benim de gözüm sizi ısırıyor şimdi çıkarabildim. Miranda Niall'a çok içten bir gülümseme takınır.

Alacia: Ee daha neler yapıyorsunuz?

Miranda Alacia 'ya dönüp;

Miranda: Ben okuyorum ev arkadaşım 2 ay önce evlendi evde tek kaldım bir arkadaşım dün kaza yaptı oraya varınca bayılmışım sen aradığında da serumum bitmek üzereydi.

Niall 'ın içine dokundu ağlamamak için kendini zor tuttu. Ama o mavi gözlerinden bir-iki yaş döküldü. Niall belli etmemek için hemen gözyaşlarını sildi. Diğer kişilerde gelmeye başlamıştı. Herkes birbiriyle selamlaşıyor, konuşuyorlardı. Birden Miranda 'nın telefonu çaldı. Miranda çantasından telefonu çıkarıp konuşmaya başladı.

Miranda: Teşekkürler güzel bir buluşmaydı. Benim kalkmam lazım. Özür dilerim görüşürüz..

Niall: Ben seni bırakayım şimdi tek gitme.

Miranda: Yok ben tek giderim teşekkür ederim Niall.

Niall: Bak ısrar ediyorum lütfen.

Miranda: Of peki tamam gidelim

Miranda ve Niall yürüyen merdivenlerden inerek arabaya doğru ilerlerler. Niall Miranda 'nın kapısını açar sonra kendisi şoför koltuğuna oturur.

Niall: Seni nereye bırakıyoruz?

Miranda: 24.sokakta oturuyorum

Niall: Önce bir yere oturmaya gidelim mi?

Miranda: Kusura bakma benim eve gitmem gerek. Eve bırakır mısın?

Niall: Pekâlâ o zaman seni eve bırakayım. Ama bana telefon numaranı verir misin?

Miranda: Tamam inerken veririm kaydedersin.

Niall: Tamam teşekkürler

(8 dakika sonra )

Miranda: İşte geldik şu turuncu ev.

Niall: Tamam telefon numaran?

Miranda Niall 'ın telefonuna: 02569259872

Miranda: Kaydedersin sen iyi akşamlar

Miranda Niall' ın gözlerine bakakalmıştı. Niall ile Miranda' nın arası gitgide azalmıştır. Miranda fark etmeden çantasından anahtarı koltuğa düşmüştür.

Miranda: Benim gitmem gerek iyi akşamlar. Diyerek arabadan iner. Nial, Miranda kapıdan içeri girene kadar izledi. Niall 'ın gözleri birden anahtarlara takılır. Niall içinden 'Aaa olamaz' Niall anahtarı alıp Miranda 'nın evine koşar. Merdivenlerden koşarak çıkar. Çok yorulmuştur ama Miranda 'yı aramaktadır. Bir kat daha çıktığında o anda asansörle Miranda çıkar.

Niall: Sanırım bir şeyler unutmuşsun

Miranda: Ay arabaya düşmüş demek ki özür dilerim zahmet verdim sana.

Niall: Önemli deği... diyecekken Miranda 'nın baktığı yere çevirir gözlerini, içinden düşünür. ' Bu adamlarda nerden çıktı şimdi? Hiç ısınamadım tiplere bak biri benim gibi sarışın (gerçi ben sarışın değilim ama ), diğeri de esmer sayılır. Of inşallah sevgili değillerdir biriyle. Tam bir kızdan hoşlandım dedim her şey alt üst oldu gerçi sevgilisi olup olmadığını bilmiyorum. '

Miranda ise içinden ' Of şimdi her şeyi yanlış anlayacaklar. Gerçi neden yanlış anlasınlar ki sonuçta anahtarımı getirdi yani bence düşünmezler. John'umun durumu da kötü hemen eve almam lazım.

Drake ve John gittikçe Miranda ve Niall 'a yaklaşmaktadır. Drake Niall 'a ilginç bir bakış atıp Miranda 'ya

Drake: Bu adam da kim tanıştırmayacak mısın?

Miranda: Ee bu benim ilkokul arkadaşım ben eve gitmek için kalkarken beni eve ısrar etmek için bıraktı.

Niall: Hava kararmak üzereydi zaten bırakmazsam yolda bir şey gelirse üzülürdüm. John herkesi inceliyordu Niall 'ı, Miranda 'yı hatta Drake 'i bile. Araba kazasından sonra şuurunu iyice kaybetmişti. Herkesin kim olduğunu net olarak hatırlayamıyordu.

Miranda: Niye dışarıda kaldık ya içeri geçelim John 'u daha fazla dışarıda tutmayalım.

Drake: Tamam hadi geçelim.

John, Miranda ve Drake içeri girerler.

Miranda: Niall sen gelmiyor musun?

Niall: Yok ben gelmeyeyim iyi akşamlar.

Miranda: Peki, tamam iyi akşamlar, görüşürüz. diyerek kapıyı kapatır.

~~Niall 'ın Ağzından ~~

Şuanda tüm moralim bozuldu. Keşke girseydim içeri. Ama eğer giyseydim onları daha çok kıskanacaktım. Bu sefer sinirden ne yapacağımı şaşırırdım. Miranda o sarışın adamla ilgilenirken nasıl mutlu olabilir ki, bazen çok bencil oluyorum evet ama bu onu sevdiğimden dolayı of bir günde insan nasıl bu kadar bağlanabilir. Biraz kafamı dağıtsam iyi olacak..

~~Miranda 'nın Ağzından~~

Keşke Niall içeri gelseydi. Hem onun o maviş gözlerine daha çok bakardım. Bu sefer ona bakarken Drake 'in veya John 'un ne söylediğini anlayamazdım. Nasıl bir insan bir günde birinden hoşlanabilir. Onun o maviş gözleri hala gözlerimin önünde bunu kendime söylemek çok zor ama ben John'a çok bağlandım Niall 'dan da çok hoşlanmaya başladım.

Drake: Şu yorganlar nerede ya bulamadım.

Miranda: Dur ben getireyim sen bekle burada.

Drake: Tamam bekliyorum.

John: Biz neredeyiz Drake? Niye buraya geldik?

Drake: Burası en sevdiğin kişinin evi rahat olabilirsin. Zaten şuan çok fazla bir şey hatırlayamazsın kendini yorma dinlen sen. Drake Miranda 'yı merak edip merdivenlerden çıkarken sesin geldiği yöne ilerler ve Miranda 'yı..