"Hiç tanımadığım kendimi sevmek gibiydi seni sevmek."
-Johnny Seo-
Ten'i ve kızlarımızı evde bırakıp çıktıktan sonra Lilly ve SeoHyun ile beraber gezmeye gitmiştik.
Teni evde bırakmam doğru değildi ama biraz beni anlamasını istiyordum. Bana en fazla bu kadar mı anlayış gösterebiliyordu?
Çok sinirlendiğini tahmin edebiliyordum ama umrumda değildi açıkçası. Onu ne kadar sevsemde bana ve kızıma böyle davranamazdı.
Ten bile beni anlamazsa bunu kim yapabilirdi ki?
O gün akşama kadar gezdik ve eve geri döndüğümüzde saat sekize geliyordu. Hava kararmıştı ama evde hiç ışık yanmıyordu.
Anlaşılan Ten evde bana atar yapmaya devam ediyordu. İçeri girip anahtarlarımı girişe attım. Kızlarımı çok özlemiştim ve tabii ki Tenide.
"Biz geldik, Ten" diye bağırdım ama ses gelmedi. O an evin çok boş hissettirdiğini düşündüm. Sanki evde Ten yokmuş gibi. Hiç kimse yokmuş gibi.
Yukarı çıkıp odamıza baktım ama Ten orda yoktu ve dolaplarda eşyaları da yoktu. Beşikler bomboştu ve bildiğimiz gitmişlerdi. Ten beni resmen terketmişti.
İyi de gidebileceği hiçbir yer yoktu ki...
O an aklıma Ten'in Tayland'daki anne babası geldi. Şuan benden nefret ediyor olmalıydılar ama Ten onların yanına gitmiş olmalıydı."SeoHyun"dedim, aşağı inip. "Eşyalarını topla seni başka bir eve götüreceğim ve senden iki hafta istiyorum. İki hafta kızım benimle kalsın."
"Yalnızca bir hafta kalabilir Johnny." dedi."Sonrasında onu almam gerek. O bensiz yapamaz ve bende onsuz yapamam."
"Tamam bir hafta." dedim."Sadece kızımla birbirimize biraz daha ısınmamızı istiyorum."
"Pekala" dedi SeoHyun. "Karının istediği gibi olsun. Ben gidip başka bir yerde kalırım ve sende bir hafta sonra Lilly'i getirirsin."
SeoHyunu da alıp evden çıktım. Onu başka bir otele bırakıp hızlıca havalimanına sürdüm. Ten burada değilse nerededir gerçekten bilmiyordum.
Havalimanına girdiğimde Dış Hatlar yazan bölüme doğru koştum. Ten gerçektende oradaydı. Yanında kızlarımızla sabırsız bir şekilde bekliyordu.
Artık bu kadar Ten, diye düşündüm. Artık küs kalmayacağız. Koçan senden gerçek bir özür dilemek için geldi...
__________________________________
-Ten-
Elimde kızlarının ve benim valizim sırtımda da bir bebek çantasıyla Tayland uçağını bekliyordum.
Johnny beni çok üzmüştü. Birkaç gün ondan uzakta kalıp düşünmem gerekti sanırım. Bu yüzden gitmeliydim. Fakat ağlayan Sky'ı susturmak için saklarken orada uzakta bize doğru hızla gelen Johnny'i gördüm. Gerçekten geldiyse eğer bu bile barışmama yeterdi çünkü tek ihtiyacım olan Johnny'nin bana, kızlarımıza ve evliliğimize bu kadar olsun değer verdiğini hissetmekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twins
FanfictionEskiden her Noel ikiz bebeklerimin olmasını isterdim. Her kiliseye gidişimde bunun için sessizce dua ederdim. Ve yaptığım her bağışta mükafat olarak bu dileğimin gerçekleşmesini isterdim. Belkide ilk kez bir dileğim gerçek oldu. Hamileydim. Hemde ik...