Ex

139 23 0
                                    

Hatırlatma;

Telefonu elime alıp erdoğanı aradım çalıyor çalıyor ama açan yoktu.
Koşarak okulun kapısından çıktım. Rıhtım diye geçirdim. Ne zaman canı sıkılsa oraya giderdi.
Durakta duran otobüse koşup bindim. Etrafı taradım. Yoktu. Bir öncekiye gitmiştir diye umut ettim.
Kendimi otobüsten attığımda adimlarimi rıhtıma yonelttim koşa koşa bankın oraya gittim. Kahkaha sesleri geliyordu.
Hızla banka gittiğimde erdoğanı dans ederken görmemle ağzım o seklini aldı. Kahkaha atıp dans ediyordu. Tam bir şantaj videosu telefonu elime alıp kamerayı açtım  iki dakikalık kaydın ardından. Telefonu cebime atıp ona doğru gittim. Beni görünce elleri havada asili kaldı. Gülümsemesi yüzünde dondu.
Açıklama yapmak için iki dakikan var erdo. İrzima geçtin sen benim lan diyip güldüm.
Direk yüzüme bakıp;
'Ben sana aşığım' dedi bir anda...

                       ⛅🌅
Ne diyordu bu çocuk ne demek ya ben sana aşığım.

"Taşak mı geçiyon lan sen benle yavşak?"

Sinirden gözüm dönmüş durumdaydı öylece ona bakıyordum.
Sinirden tek gözü seğiriyordu. Ellerini yumruk yapmış boğumları bembeyaz olmuştu.

'Sana doğruları söylüyorum yiğit ben seni seviyorum. Güneye kaptıramam.'
"Ne demek kaptıramam neler dönüyor lan siktigimin okulunda o resimleri kim çekti?"

'Bi-bilmiyorum görmedim. Sınıfta herkes birseye bakıyordu sonra senin telefona baktığını gördüm herkes sana bakmaya başladı güneyde dahil. Gözlerinde gördüm sinirden gözleri seyiriyordu. Seni kaybetmek istemedim. Ona gitmeni istemedim onunla görmeye dayanamam.'

Hic birşey diyemedim. Arkamı döndüm ve eve doğru yürüdüm beklediğim cevap bu değildi. Ne bilim biranda oldu deseydi ya da ya da o an öyle yapmak geldi içimden deseydi. Boyle olmamalıydı. Ben ona hiç o gözle bakmadım.

Kapının önüne geldiğimde anahtarla kapıyı açıp girdim içeriye kimseye görünmeden odaya koştum. Üzerimdekilerden kurtulup kendimi soğuk suyun altına attım. Buz gibi su kursun misali vücuduma deydikce kendimden tiksiniyordum. Ben bir arkadaşımı kaybetmiştim.

Ne kadar öyle bekledim bilmiyorum kapının vurulma sesiyle suyu kapatıp havluyu belime sardım. Banyodan çıktım. Kapıya tekrar vurulduğunda kilidi çevirip kapıyı araladım. Berfu gözlerini dikmiş bana bakıyordu.

'Annem seni yemeğe çağırıyor hadi gel.' dedi kendini içeri attı.

Yatağa çıkıp neseyle zıplıyordu. Yanına gidip yatağa çöktüm kollarını boynuma dolayıp yanağıma öpücük kondurdu.

'Sen üzülme abicim sen üzülürsen ben çok üzülürüm ağlarım.'

İçtenlikle gülümsedim ona.

"Ben üzülmedim ki bak mutluyum ben sende üzülme tatm mı çitlembik."

Başıyla onayladıktan sonra seke seke odadan çıktı.

Üzerime eşofman ve tsörtü çekip aşağıya indim. Sandalyeyi çekip otudum.
Annem bakışlarını bana çevirdi.

'İyi misin oğlum hasta görünüyorsun?'

"İyiyim anne bahar geliyor ondandır."
Çatalı alıp yemeye başladım. Bakışlar yavaş yavaş yemeklere dönünce rahat bir nefes aldım. Annem berfuya yemeğini yedirdikten sonra berfu koşarak kucağıma geldi.
Sinan gözlerini dikmiş bize bakıyordu.

Yemeğimi yedikten sonra berfuyu koltuk altlarından tutup yere indirdim. Merdivenlerden çıkıp odama geçtim.
Babamı ben dört yaşımdayken kaybettik.
Sinan benden 6 yaş büyüktü. Annem babamın ölümünden sonra hamile olduğunu öğrendi çok aldırmayı düşünmüş ama sinan bırakmamıştı.

Ölü [Boy×Boy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin