2. Bölüm

548 87 207
                                    

Eliz Gür

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eliz Gür

Ömür: Nabersiniz gençler.

Eliz: Iyi kardeş senden ?

Ömür: Iyi bendende. Yine kimin dedikodusunu yapiyosunuz bakalım.

Eliz:Kimseniiin.

Serra: Tabi canım tabii. Hadi hadi dökülün bakalım.

Dolunay: Tamam tamam ben söyleyirum.

Ömür: Tamam söyle bakalum.

Dolunay: Şimdi şöyle....

Serra: Yok artık.Ben o kızdan oyle bişey beklemezdim.

Eliz: Yapmış işte.

Ömür: Aslında bende o kızın yerinde olsaydım öyle yapardım da neyse ya o kızın ve ailesinin sorunu.

Dolunay: Aynen.

Kızlarla sohbet ettikten sonra zil çaldı bizde sınıflarımıza geçtik. Ilk ders matematik. Neden sabah sabah bu dersi koyarlar anlamiyorum ki. Ben dil bölümü seçtim hala matematik görüyorum. Gerçi ingilizce ve almanca dersleri daha ağırlıklı ama işte matematiksiz olmuyo.
Serra: Yine kendi kendine ne konusuyosun bakalım.

Zil çalmış hatta 5 dakika geçmişti Serranin yanıma geldiğinde.
Eliz:Ha?

Serra:Diyorumki yine kendi kendine ne konuşuyorsun diyorum.

Eliz: Hıı tamam. Ya şu matematik dersini neden sabaha koyarlar on. şuyordum kendi kendime.

Ömür: Neden acaba? Matematik olmadan üniversite sinavini kazanamayacağın için olabilirmi?

Eliz: Olabilir. Ama ben dilciyim.

Ömür:Dilci olman birşeyi değiştirmez ki yinede ihtiyacın olacak.

Eliz: Off ya.

Serra: Ya Dolunay nerde? Yanımızada gelmedi.

Ömür: Aynen nerede o hakikaten.

Eliz: Bilmem. Durun bir ariyım.

Serra: Tamam.

Karadenizli aranıyor....

Dolunay: Efendim Eliz.

Eliz: Nerdesin kanka seni bekliyoz bizim sınıfta.

Dolunay: Bir işim vardı onu hallettim geleyirum.

Eliz: Tamam.

Aradan 2 dakika geçmeden Dolunay yanımızda belirdi. Nefes nefese kalmıştı .

Serra: Noldu Dolunay? Ne bu halin?

Dolunay: Bişey olmadi da yanınıza erken gelebilmek için.

Ömür : Keşke koşmasaydın ya.

Dolunay: Tamam neyse. Niye çağırdinuz beni?

Eliz: İşte burada sohbet ediyoduk senide çağıralım dedik. Kötumu ettik?

Dolunay: Yok yok iyu ettunuz benumde hocalara bişey sormam gerekiyodu o yüzden yanunuza geldum. Ama şimdi burdayum. Tamam neyse hadi sohbet edelum.

Ömür: Tamam.Hadi o zaman Karadeniz den bahsedelim yada ne bileyim önceden Türkiye içinde gezip gördüğümüz illeri anlatalım.

Serra: Bence iyi fikir. Ben başlıyorum.
Ben Türkiye deki birçok ili gezdim. Doğu Karadenizi, Doğu Akdenizi, Doğu Anadoludan birkaç ili, Istanbul'u gezdim.

Maşallah Serra ne çok yer gezmiş be. Ben o kadar gezmeyi sevmiyorum. Yani ailecek sevmiyoruz. Ama maşallah Serra bir gezmiş pir gezmiş. Bu düşüncemi Ömür sesli bir şekilde söyledi.

Ömür: Vay be Serra. Ne çok yer gezmişsinde haberimiz yokmuş be. Nerdeyse Türkiye'nin her bölgesini gezmişin.

Serra: Tabi kızım ne sandın. Dedigim gibi gezmeyi severim ve daha Türkiyede gezmek istediğim birçok yer var.

Dolunay: Bir dur da kizum biz gezelum birazda.

Serra: Gezersun gezersun sen daha çok gezersun.

Serranın bu lafından sonra hepimiz gülmeye başladık. Dolunay da dahil.
Onlar böyle kahkahayla gülerken bende dedimki kendi kendime "Ne kadar iyi arkadaşlarım varmış." dedim.

İnsanların ne kadar çok derdi var aynı benimde oldugu gibi. Okuldakiler ayrı, evdekiler ayrı, akrabalar ayrı dert. Akrabalar "Hangi üniversiteyi istiyosun, Bu gidişle bir yeri kazanamassın " gibi şeyler söyleyip insanlarin yani sınava girecek insanlarin moralini bozuyolar. Yani anlamıyorum böyle şeyler söyledikten sonra ellerine ne geçecek anlamıyorum.

Zaten sınav stresi var üstümüzde bide onlar böyle söylüyorlar dahada stresleniyoruz. E öğretmenlerde çok baskı yapıyor. Ne yapacağımızı şaşırdık artık. Sınav haftasina da az kaldı. Yazılılarada çalışmamız gerekiyor. Ben böyle düşünürken, Ömur ve Serra sohbet ediyorken, Dolunayla gözgöze geldim.

Sevgili okurlarım bu bölümüde böyle tamamladım. 12. Sınıfların yada sınava giren heröğrencinin stresi aktarmak istedim. Oy ve yorumlamayı unutmayınız.
Sevgiyle kalın.

KARADENİZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin