15. Bölüm

1.3K 127 59
                                    


Güneş penceremden içeri giriyordu, hissedebiliyordum...ÇÜNKÜ BACAĞIM YANIYORDU. Yataktan sinirle kalkarak perdeyi çektim ve saate baktım. 13:29 mu! Az bile uyumuştum gerçi... Banyoya gittim, hızlı bir duş aldım. Üzerime rahat bir şeyler geçirirken dün olanları düşünüyordum.

Annem kaçırılmıştı ve polisti! Babam pislik herifin teki çıkmıştı ve onu dövmüştüm ayrıca annemin ona borcu vardı. Hayatım bir gecede aksiyon filmine dönmüştü! Aşağıdan sesler gelmeye başlayınca annemin de uyanmış olduğunu fark ettim ve merdivenlerden aşağı indim. Her zamanki gibi güzel bir kahvaltı beni bekliyordu.

"Günaydın oğlum, iyi uyudun mu?"

"Evet sanırım, sen?"

"Evet. Hadi gel kahvaltını yap, sonra Baekhyun'u görmeye git. Sabah 18 kere seni aradığını ve ulaşamadığını söyledi."

Kahkaha atarken kahvesinden bir yudum almaya çalıştı.

"Baekhyun seni mi aradı! Telefonum nerede ki?"

"Ceketinin cebinde unutmuşsun."

Telefona uzanıp cevapsız aramalara ve mesajlara baktım. 346 mesaj, 18 cevapsız çağrı.

Hızlıca bir şeyler atıştırdım ve annemin yanağına bir öpücük kondurdum.

"Geldiğimde dünü konuşacağız"

"Tamaaam, git artık"

Ceketimi hızlıca üzerime geçirdim ve evden çıktım. Baekhyun'un evine doğru koşmaya başladım.

Vardığımda nefes nefeseydim. Baekhyun'un penceresi açıktı, ve tabikide pencerelerine uzanan bir ağaç vardı ( Y/N: ayıp ettiniz ödmödösmcö). Ağaca tırmanmaya başladım, odada biri gözükmüyordu, yavaşça içeri girdim. O sırada Baekhyun banyodan çıktı ve göz göze geldik. Yeni duş almıştı saçları ıslaktı, üzerinde siyah eşofman altı ve sarı tişörtü vardı. Tanrım Byun Baekhyun'u bu şekilde görmek cidden müke-

"SENİ LANET HERİF! KAÇ KERE MESAJ ATTIM, ARADIM HABERİN VAR MI? NEREDEYDİN GERİZEKALI ÖDÜM KOPTU"

Bana bağırırken eline geçen her yastığı fırlatıyordu. Kaçmayı bırakıp iki saniye olduğum yerde durdum ve ona baktım, o da durdu. Sonra hızlı adımlarla ona yürüdüm ve ensesinden tutup kendime çektim. Dudaklarını çok özlemiştim.

Kollarını boynuma doladı ve kucağıma çıktı. Hala ayaktaydım, bacaklarından tutup destek verdim. Yıllardır birbirimizi görmemişiz gibi öpüşüyorduk. Yaseminli duş jeliyle yıkanmıştı, kokusu geliyordu. Dudaklarımızı yavaşça ayırdı ve gözlerime baktı.

"Annem aşağıda"

Gülümseyerek kucağımdan indi ve arkasını dönüp yürümeye başladı.

"Baek nereye"

"Aşağı?"

"Ben ne yapacağım?"

"Nasıl girdiysen öyle çık yoda kılıklı!"

"..."

"Saat 15:00'da parkta ol, seni seviyorum"

Kızgın yüz ifadesini bırakıp bir anda gülümsedi. Bu çocuk beynimi sikiyordu, ama seviyordum sonuçta.

Baekhyun'un da dediğini gibi nasıl girdiysem öyle çıktım ve eve gittim. Buluşma için hazırlanmalı ve kendimi affettirmeliydim, değil mi?

...

(Baekhyun)

"Baekhyun kiminle konuşuyordun?"

"H-hiç kimseyle anne."

"Yalan söyleme, BENİM YAKIŞIKLI DAMADIM GELDİ VE SEN NASIL BANA SÖYLEMEZSİN! AĞAÇTAN DÜŞERKEN GÖRDÜM."

Chanyeol...O BOYLA NASIL AĞAÇTAN DÜŞTÜN GERİZEKALI!

eveeet, fazla capslock'u açık bir bölüm oldu ama olsun. bu kitaba ne zaman final yapacağımı bilmiyorum ama sanırım yakında olacak. heyecanlıyım!

i just want to say that i love you || 𝗰𝗵𝗮𝗻𝗯𝗮𝗲𝗸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin