i just want to say that i love you || 𝗰𝗵𝗮𝗻𝗯𝗮𝗲𝗸

16. Bölüm

(Chanyeol)

Saat 14:59'da parkta hazır Baekhyun'u bekliyordum. Hava çok soğuk değildi, ama yine de üşümüştüm. Yaklaşık iki dakika sonra parka girdiğini gördüm. Elinde bir çanta vardı, koşarak yanıma geldi.

"Bak burada ne vaaar?"

Parmak ucuna çıkarak dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Gülümsedim.

"Senin için bir şeyler hazırladım, hadi yiyelim!"

"Yoksa bu...AMAN TANRIM"

Kıkırdadı, elimden tuttu ve salıncaklara oturduk.

"Evet evet biliyorum harikayım. Çikolatalı kurabiye ve yasemin çayı"

Çantadan yiyecekleri çıkardı, ve salıncakta sallanarak yemeye başladık.

"Annenin kurabiyelerini çok özlemişim, bunlar çok güzel!"

"Onları benden daha çok sevdiğine inanamıyorum Chanyeol, resmen kurabiyeye bana baktığından daha güzel bakıyorsun..."

"Baekkie~ seni her şeyden çok seviyorum bunu biliyorsun değil mi sevgilim?"

Kollarını önünde bağlamış, dudaklarını büzmüş ağır ağır sallanıyordu. Salladığım salıncaktan kalkıp onun yanına doğru yöneldiğim anda salıncaktan fırladı.

"Seni pis yoda kılıklı uzun dev! Benimle konuşabilmek için önce yakalaman gerek!"

Diyerek bir anda o minik vücuduyla parkın içinde koşmaya başladı. Anında fırladım, aramızda bir metre vardı, isteseydim çoktan yakalamıştım onu. Ama çocuk gibiydi, yakalarsam küsecekti...biraz daha kovalamaya karar verdim.

"Haha, bir de bacakların uzundu senin, sen beni küçük mü görüyorsun ha Park Chanyeol!"

Daha fazla dayanamadım, zaten yorulmaya başlamıştım. Biraz daha hızlanmam onu yakalamama yetti. Uzanıp onu kollarımın arasına aldım, arkadan sarıldım minik sevgilime.

"Çocuk gibisin Park Baekhyun..."

"Ne dedin sen?"

Yavaşça bana doğru döndü. Gülümseyerek tekrar ettim.

"Çocuk gibisin.."

"Sonra ne dedin?"

"Park Baekhyun..."

Yüzlerimiz yeterince yakındı, eğildim ve o minik dudaklarını dudaklarımın arasına aldım. Hava çoktan kararmıştı, parkta tek biz vardık, bir de yıllardır değişmeyen sokak lambalarının aydınlattığı loş ışık.

Baekhyun bana doğru uzandıkça, kendini bana doğru ittirdikçe, kollarım onu daha sıkı sarıyordu. Sonra çokta soğuk olmayan havaya, serin yağmur damlaları eklendi. Yüzümüz ıslanmaya başlayınca geri çekileceğini düşündüm, yanılmışım.

Sadece daha yumuşak öpmeye başladı, sonra durdu. Elleriyle yüzümü tuttu, bana baktı.

"Bir sorun mu var Baek?"

"..."

"Hey, ıslanıyoruz, iyi misin?"

"Hayır Chanyeol, bir sorun yok. Sadece seni sevdiğimi söylemek istedim."

...