Eve geldiğimizde Ashton'u benim odamın yanındaki misafir odasına götürdüm. George da bana yardım etti. Yaklaşık üç haftadır ilk kez Ashton için konuşmaya başlamıştık. Ama bu ondan nefret ettiğim gerçeğini değiştirmiyordu.
Elimdeki poşeti Ashton'un yanına koydum, George dışarı çıkıp bizi yalnız bıraktı. Ashton yatakta uzanıyordu. İlk önce gözü için verilen merhemi gözüne sürdüm dikkatlice, sonraysa yanağında ve boynunda olanlara. Şimdi sadece sırtındakiler kalmıştı.
Ashton gerçekten çekingen bir çocuktu, yüzüne baktığımda sırtına sürmem gerektiğini anlamış ve kızarmıştı.
"Eğer rahatsız olacaksan George'u çağırabilirim"
"Yok so-sorun değil"
"Tamam o zaman."Kolu alçıda olduğu için tişörtünü çıkarmasına yardım ettim. Üst vücudu Sam kadar olmasa da kaslı ve gösterişliydi. Sanırım kızarma sırası bana gelmişti.
Kızardığımı görünce çaktırmamaya çalışarak sırıttı.
Gülüp alçıda olmayan koluna küçük bir yumruk attım. O da gülümsedi.
Ama arkasını döndüğünde gülümsemem kayboldu. Çok sayıda morluk vardı sırtında. Kremi acıtmamaya özen göstererek sürüyordum ama yinede acıyormuş gibi bazen kendini kasıyordu.
İçimden Sam'e lanetler okuyordum. Tamam, seviyordu ve kıskanabilirdi ama çocuğu bu hale getirmek zorunda mıydı?
İşim bittiğinde kremleri toplayıp tekrar poşete koydum. Ashton o sırada bana dönmüş, yüzüme bakıyordu.
"15 dakika kadar açık kalması lazım yayılır zaten o, sonra tişörtünü giyinebilirsin."
"Tamam."
"İlaçları içeri götürüp geliyorum."
"Bekliyorum"İçerideki çekmecelerin birine ilaçları bırakıp odaya dönerken George dikkatimi çekti. Mutfakta bir şeyler hazırlıyordu. Yanına gittim.
"Ne yapıyorsun?"
"Yiyecek bir şeyler hazırlıyorum."
"Kime?"
"Hepimize. Ben açım, çocuk hasta ve sen de açsındır diye düşündüm."
"George, saol."
"Ne için?"
"Bizi hastaneye götürdün ve Ashton'ı eve aldın. Yani teşekkür ederim."
"Önemli değil Alicia, o senin arkadaşın."
"Peki bir şey sorabilir miyim?"
"Tabi. Nedir?
"Sam'le Ashton arasındaki fark neydi? Neden ona görmediğin halde önyargılısın?"
"Bunu zamanı geldiğinde anlayacaksın Alicia, sadece şimdilik bana güven. Ben senin abinim. Senin için kötü bir şey söylemem de yapmam da, inan bana."
Hazırladığı tabaklardan bizim için olanları alıp Ashton'ın yanına döndüm. Üstelemekte fayda yoktu. Söylemeyecekti.Odaya döndüğümde Ashton aynı şekilde yatağın üstünde oturuyordu. İçeri girerken beni süzüyordu. Gidip yatağa, Ashton'un yanına oturdum. Çocuğun gözleri elimdeki tepsiye gitti. Sanırım George haklıydı, gerçekten acıkmıştı.
Alçıda olmayan elini uzatıp tabağı almak istedi, onu engelledim.
"Ne yapıyosun Ashton?"
"Acıktım, tabağı alıyorum?"
"Tek kolla nasıl yemeyi düşünüyosun?"
"Bişey olmaz ya yerim ben."
"Saçmalama."Kalkıp tepsiyi kenardaki komidinin üstüne koydum. Kenardaki tişörtünü alıp yavaş hareketlerle giymesine yardım ettim. Daha sonra yatağın başucuna yastık koyarak arkasına yaslanmasını sağladım.
"İyi mi böyle? Bir yastık daha getirebilirim?"
"İyiyim, iyiyim. Alicia gerçekten çok şey yapıyosun benim için. Hiç gerek yok, ben kendim bir şekilde halledebilirim evimde."
"Ashton, bırakmayacağımı biliyorsun. Lütfen, mahcubum zaten sana karşı. Benim yüzümden bu hale geldin."
"Kendini suçlama lütfen, beni bu hale getirenin sen olmadığını ikimiz de biliyoruz."
Başımı önüme eğdim. Evet, ben değildim. Aşık olduğum adam onu bu hale getirmişti ve bu daha üzücüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Help For Love (sammy fanfic)
Fanfiction"Ben ilk kez bir adama aşık olmuştum, ve o şimdi ellerimden kayıp gidiyordu..."