Gözüpek bir polis ve başarılı bir doktorun tutkulu aşk hikayesi...
Tamam dedi genç kadın. İşte aradığım aşkı buldum. Adı kadar emindi buna. Her şeyin çok güzel olacağına inancı sonsuzdu. Hiçbir zaman umudunu kaybetmemişti zaten.
Ta ki o geceye kadar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gün geçmiyordu ki, başımı belaya sokmadığım bir gün gelsin.. Israrla her gün dünyadaki tüm belaları, manyakları bir mıknatıs gibi üstüme üstüme çekmeye devam ederken kahramanım zarar görmeme asla izin vermiyordu. Ne olursa olsun, elbette bir yerlerden yetişiyordu sessiz çığlıklarıma. Eskiden anlam veremiyordum buna, ne zaman ölmek istersem isteyeyim asla başaramıyordum. Ama artık bütün bunların anlamını bulmuştum. Her zaman bir nefes mesafesinde olan, beni her türlü beladan koruyan kahramanım.. Benden mutlusu yoktu artık. Ayrılık ne kadar acı olsa da sonunda kavuşmak varsa o bile güzelmiş meğer..
İlk şokumu atlatır atlatmaz olay yerine döndüm ve adamları kelepçeleyip emniyete götürdüm. Sorgulama odasında konuşturduktan sonra nezarethaneye götürülmelerini emrettim. Bulutların üstünde gibi hissediyordum kendimi, mutluluktan ne yapacağımı şaşırmıştım. Ağzım kulaklarıma varmıştı, sürekli gülüp duruyordum. Yıllardır kurduğum hayallerin, imkansız olmadığını görmek inanılmaz mutluluk vericiydi.
"Ne oluyor yine ya? Her gün başına başka bir olay geliyor ve sen bana hiçbir şey anlatmıyorsun. Üstüne bir de tüm bu yaşananlarla hiçbir alakan yokmuş gibi gülüyorsun. Sen delirdin de benim mi haberim yok, Nehir?"
"Evet, delirdim. Ama çok temiz delirdim, çok da güzel delirdim. Oldu mu İlker? Mutluluğun sırrı buymuş demek ki."
"Seni anlamıyorum. Bazen seni gerçekten hiç anlayamıyorum. Ben çıkıyorum, doğru düzgün konuşmak istediğin zaman ara beni." o çıktıktan hemen sonra Efekan geldi, kalkıp sımsıkı sarıldım ve kahkaha attım.
"Bir dakika ya.. Biraz önce ölümden dönen sen misin, yoksa ben mi?" dedi gülerek.
"O kadar mutluyum ki anlatamam. Bulutların üstündeyim sanki."
"Seni böyle görmeyi gerçekten özlemişim. Peki bu mutluluğunuzun nedeni nedir sultanım?"
"Hayallerime kavuştum, inanabiliyor musun Efekan? Yıllardır bu anı bekliyordum ben. Bugün benim en mutlu günüm. Benim gitmem lazım."
"Nereye ya, iki dakika konuşsaydık. Kötü düşmüşsün, dizin parçalanmış. Yürüyemiyorsun bile, nereye gideceksin?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
