Problem

3.2K 67 12
                                    

"Bak Emily,Magcon ya da her neyse ona gitmek istemiyorum !"

"Alison,üstünü giyin !"

"Evde kalıp-"

"Evet,evet. Biliyorum,evde kalıp şu salak saçma oyun videolarını izlemek istiyorsun."

"PewDiePie bir efsane pislik !"

Emily beni az önce kalktığım yatağa geri oturttu.

"Asıl sebep ne ?"

"Bir sebep yok."

"Alison !"

Ona anlatmam gerekiyordu. Emily en yakın arkadaşımdı ve bilmeye kesinlikle hakkı vardı.

"Tamam,beni iyi dinle."

Emily kafasını salladı ve tüm dikkatini bana verdi.

"Carter Reynolds."

"Ne olmuş ona ?"

"Onu tanıyorum..."

"Ne ?!"

Emily yatakta zıplıyordu. Onu zorlukla oturttum. Çocuk gibi davranması pek hoşuma gitmiyor açıkçası.

"Seninle tanışmadan bir kaç ay önce onunla konuşmayı kestim."

"Yani 1 yıl oldu."

"O Viner olunca bana hiç vakit ayırmadı. Biz yakın arkadaştık ve o bunu önemsemedi bile,yeni hayatı ona daha çekici gelmişti sanırım. Bende Los Angeles'a taşındım,bir daha asla Carter'ı aramadım ve New York'a geri dönmedim,mutlu son !"

"Sen salaksın ! Tamam Carter'da hatalı ama kendin söyledin yakın arkadaş olduğunuzu,nasıl 1 yıl boyunca konuşmazsınız ki ?!"

"O beni aramadı,bende zaten taşınmıştım o yüzden arama gereği duymadım."

"Kalk giyin !"

"Sana söyledim,Carter Reynolds artık hayatımda yok ve bir daha olmasınıda istemiyorum."

"Tamam,Carter'ın yanına gitmeyeceğiz. Beni seviyorsan hemen giyin ve gidelim."

"Ugh,tamam."

Emily çığlık attı ve bana sarılıp odadan çıktı. Tanrım,bir yıl oldu ve sen bana Carter'la konuşmam için şimdi mi fırsat verdin ? Ugh,her neyse. Dolabıma gittim,yine fakirlikten yıkılıyoruz. Yeni aldığım kıyafetleri bulamıyorum,harika! Elime gelen yüksek bel siyah şort ve bordo bir tişört alıp üstüme geçirdim. Ayakkabı olarakta siyah bir vans giyip aynanın karşısına geçtim.

"Hazır mısın ?"

Emily aşağıdan anırmıştı. Bende böğürerek cevap verdim.

"10 dakikaya geliyorum Emily. "

Hemen bir eyeliner çektim ve parlatıcı sürdüm. Saçımı taradım ve öylece bıraktım. Çanta takmayı sevmem bu yüzden telefonumu ve bir miktar paramı cebime koyup odadan çıktım. Emily koltukta telefonu ile oynuyordu. Bahse girerim Twitter'dan Nash'e tweet atıyordur.

"Emily hadi gidelim."

"Tamam bebek."

Hemen yanımda duran masadan arabanın anahtarını aldı. Bordo bir elbise ve altına siyah babet giymişti. Güzel gözüküyordu,bende güzel olduğu kesindi...

"Hızlı kullanacağım,geç kalıyoruz."

"Her neyse."

Arabaya bindim ve Emily hızla sürmeye başladı. Zaten yakındı,bizim eve 15-20 dakikalık bir uzaklığı vardı. Emily arabayı hızlı kullandığı için 10 dakika içinde gelmiştik. Arabadan indim ve kalabalık kız grubunun yanına yaklaştım.

"Heyecanlı mısın ?"

"Mhm,bilemiyorum. Carter kafamı kopartabilir..."

Emily kahkaha attı. Yanıma geldi ve kolunu omzuma attı. Beni yanda ki VIP kapısına doğru sürükledi.

"Siktir,VIP almışsın !"

"Evet,Nash'i görmeden gider miyim sence ?"

"Tanrım,Emily ! Carter orda olacak."

"Alison,sakin ol."

"Huh,tamam. Sakinim..."

Kapıda ki korumalara biletleri gösterdik ve içeri girdik. Ugh,keşke kalabalık olsaydı. Carter beni görmese iyi olurdu yani ama maalesef sadece 10 kişi falan vardı. Emily beni sahnenin önüne çekti ve beklemeye başladık. Biz beklerken salon dolmuştu bile.

"Emily bana bir şapka falan ver !"

"Kapat çeneni ve Carter'ı izle."

Güldü ya da anırdı,her neyse. İlk önce sahneye Nash çıktı. Emily böğürmeye başladı. Daha sonra Cameron,Matthew,Taylor,Jack J,Jack G,Shawn,Aaron ve o...

Ne kadar değişmişti,saçları eskisi givi değildi. Boyu bile uzamıştı. Bir yıl oldu,boru mu bu kızım ?!

Kesinlikle sahneye bakmamam gerek. Yoksa Carter ile göz göze geliriz ve sonra konuşmak zorunda kalırız ki kesinlikle Carter ile konuşmak istemiyorum. Müzik yükseldi ve dans kısmına geçtiler.

Bir ve ya iki saat böyle geçti. Şimdi fotoğraf çekilmek için çocukların yanına gidiyoruz. Emily koşarak Nash'in yanına gitti. Ben mal gibi yürüyordum. Garip,millet Magcon tura gelmek için çıldırır ben ise geldim ve boş boş yürüyorum (!)

"Alison hadi gel !"

Emily ve Nash'in yanına gittim ve Nash'e elimi uzattım. O ise elimi tutup beni kendine çekti ve sarıldı. Tanrım ! Parfümü ne kadar güzel kokuyor.

"Çok resmisin."

Dedi ve güldü,bende ona eşlik ettim. Geri çekildim ve Emily'e bir bakış attım.

"Seni bir yerden tanıyor gibiyim..."

"Vay canına. Nash Grier beni tanıyor."

"Hey,dalga geçme ciddiyim. Adın sanırım Madison'dı..."

Biraz durdu,tam ben konuşacakken Nash konuşmaya başladı.

"Alison !"

Tamam çocuklar bu beni mutlu etti. Nash Grier beni tanımıştı sonuçta. Diğer yandan korkutucuydu. Nash güldü ve hızla konuşmaya başladı.

"Tanrım ! Korkma. Senin resimlerini bana daha doğrusu çocuklara Carter gösterdi."

"Garip."

"Garip mi ? Bu harika ! Hadi gel,Carter'ın yanına gidelim."

Beni kolumdan tuttu ve sürüklemeye başladı. Konuşamıyordum bile çünkü koşuyorduk. Siktir,siktir,siktir ! Nash sayesinde boku yedim. Onu görmemem gerekiyordu. Neden geldim ki bu lanet yere ?!

Nash durduğunda nefes almak için ona yaslandım. Nash kolunu omzuma attı ve atması ile beraber sağ kolumu hızla bir el kavradı. Ugh,birde bağırma sesi duyuldu tabii (!)

"Ne işin var burada ?!"

ProblemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin