6.Bölüm

638 51 1
                                    

2 Hafta Sonra...

Carter o gün ki söylediklerimden sonra çekip gitmişti. O günden beri görmemiştim yani. Nash,Emily ile ilgilendiği için (!) sürekli bizim evde. O gelince Carter'ın ne boklar yediğini dinlememek için odama gidiyorum. Sanırım yine gitmem gerek çünkü Nash şuan salonda.

Tam odama çıkacakken Emily beni sürükleyerek salona götürdü. Ben ona öldürücü bakışlar atarken,Nash'te bana tedirgin bakışlar yolladı. Bu hali ona hiç yakışmıyordu.

"Beni dinlemen gerek Alison..."

"Eğer Carter-"

"Evet,Carter ile ilgili ve dinlemek zorundasın."

Kendimi koltuğa attım ve bana artık ne oluyorsa anlatmasını bekledim. Gerçekten üzgün görünüyordu...

"Carter iyi değil,hem de hiç iyi değil."

Bunu söylemesi bile nedenini bilmediğim bir şekilde beni telaşlandırmıştı.

"Ne oldu ?"

"İki hafta önce artık aranızda ne olduysa bilmiyorum ama Carter o gece çok hastalandı. Yani 40 derece ateşi çıktı ve bunun tek nedeninin üzüntü ya da stres yüzünden olduğunu söylediler..."

"Şimdi nasıl ?"

"Ateşi düştü ama kendini hiç iyi hissetmediğini söylüyor."

"Onu görmem gerek."

"Bende sana bunu söyleyecektim. Onu gerçektende görmen gerek."

Hemen koltuktan kalktım ve odama çıkıp altıma bir şort geçirdim. Ayakkabılarımı giydim ve telefonumu alıp aşağı indim. Nash ve Emily kapıda beni bekliyordu. Hızla evden çıktık,Nash'in arabasına bindik ve hızla yola çıktık.

30 Dakika Sonra...

"Nash ! Gelmedik mi daha ?!"

"Sakin ol ! Geldik ileride ki villa..."

Arabayı park edince hızla kendimi dışarı attım. Hepimiz hızla villaya girdik,ben endişeden delirecek duruma geldiğim sırada Cam yanıma geldi.

"Alison,Carter'ın odası koridorun sonunda."

Tam merdivenlere doğru hızla bir adım atarken. Cameron beni kolumdan tutup geri çekti.

"Alison,biraz sinirli yani neden böyle bilmiyorum ama ne söylediğini kendisi bile bilmiyor..."

"Tamam."

Merdivenleri hızla çıktım ve koridorun sonunda ki odaya doğru koştum. Kapının önüne gelince derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklattım.

"Siktir git Cameron !"

Bağırma sesi ile kendime çeki düzen verdim ve odaya girdim. Oda karanlıktı ama pencereden giren ışıklar odayı aydınlatmaya yetiyordu. Carter bitkin bir şekilde yatakta yatıyordu.

"A-alison ?"

"İyi misin ?"

"Neden geldin ?"

"Nash,hasta olduğunu söyledi."

Dedim ve yatağın boş kalan tarafına oturdum. Carter'a biraz yaklaştım ve elimi anlına koyup ateşine baktım. Neyse ki ateşi yoktu...

"Benden nefret ettiğini sanıyordum Alison."

"Carter,senden nefret edemem tamam mı ? Seni önemsiyorum. Sen benim en yakın arkadaşımsın..."

"Huh,böyle düşündüğünü bilmiyordum. Gerçekten benden nefret etmiyor musun ?"

"Hayır,senden nefret etmiyorum."

Carter elimi tuttu ve beni kendine çekip sarıldı. O kadar bitkindi ki sarıldığını bile hissetmemiştim...

"Seni gördüğüme göre artık gitsem iyi olacak."

"Gitme..."

Kafamı Carter'ın göğüsüne koydum ve sarıldım. Kalp atışları hızlanmıştı,istemsizce gülümsedim ve ona daha sıkı sarılıp gözlerimi kapattım.

2 Saat Sonra...

Gözlerimi vücudumun sarsılmasıyla araladım,resmen yanıyordum. Bir saniye yanan ben değildim,Carter'ın yine ateşi çıkmıştı. Hızla kafamı Carter'ın göğüsünden kaldırdım. Sayıklıyordu ve sanırım acıdan olsa gerek inliyordu.

"Carter !"

Carter'ı sarsmam ile inleyip gözlerini aralaması bir oldu. Kollarından tutup oturmasını sağladım ve t-shirt'ünü çıkarttım. Onu zorla yataktan kadırdım ve kollarımı beline sardım. Hızla banyoya götürdüm ve altında ki şortu çıkarttıp,onu küvete yatırdığım gibi soğuk suyu açtım ve üstüne tuttum.

Bağırdı ve kalkmaya çalıştı. Onu omuzlarından tutup geri yerine yatırdım. Titriyordu ve benide kendine çekiyordu. İkimizde ıslanmıştık.

"Alison,yapma. Ç-çıkart beni buradan."

Suyu kapattım ve Carter'ı küvetten kaldırdım. Odaya dönünce elime gecen bir havlu ile vücudunu kuruladım. Çekmeceleri kurcalayıp iç çamaşırlarını buldum. Hemen bir tanesini aldım ve ona uzatıp arkamı döndüm.

"G-giydim..."

Dolaptan bir şort çıkarttım ve Carter'ı hızla giydirdim. Onu yatağa yatırdım Ateşi düşmüştü. Tekrar ateşi çıkmasın diye üstüne bir şey giydirmedim. Zaten yatağa yatırdığım gibi uykuya daldı. Şuan tek sorun benim ıslak olmamdı. Carter'ın dolabından beyaz bir t-shirt çıkarttım ve üstümde ki ıslak kıyafetlerden kurtulup giydim. Elbise gibi olmuştu zaten. Neyse ki iç çamaşırlarım ıslak değildi.

Umarım aşağıda ilaç falan vardır. Odadan çıktım ve aşağı inip mutfağa girdim. Her yer karanlıktı ve ışık bir anda açıldı.

"Tanrım,Cam. Beni korkuttun..."

Üstümde ki t-shirt'e bir bakış attı ve güldü.

"Ne o,Carter'la barışma seksi falan mı yaptınız ?"

"Saçmalama pislik ! O benim arkadaşım. Sadece çok ateşi vardı ve üstüne soğuk su tutmak zorunda kaldım."

"Siktir,iyi mi şuan ?!"

"Evet,uyuyor..."

"Sen olmasaydın haberimiz olmayacaktı..."

"Mhm,şey ilaç var mı ?"

"Evet şu dolapta."

Eliyle küçük bir dolabı işaret ettim İşime yarayacak olan ilaçları aldım.

"Hey,Emily nerede ?"

"Benim odamda uyuyor,bende salonda yatıyordum..."

"İyi geceler."

Cameron'ı arkamda bırakıp hızla Carter'ın odasına girdim. Melek gibi uyuyordu ve bu ona karşı olan bütün sinirimi alıp götürüyordu. Yanına yaklaştım ve ellerimi nemli saçları arasında gezdirdim.

"Carter..."

Gözlerini açtı ve bana baktı. Şuan ne olduğunu anlamadığına emindim. Carter'ı kollarından tutup kaldırdım ve ilaçları içirip tekrar yatırdım. Bende yanına yattım ve gözlerimi kapattım.

ProblemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin