7.Bölüm

661 57 8
                                    

Sabah belime dolanan bir çift el ile gözlerimi araladım. Beni kendine çekti ve kafasını boynuma gömdü. Tanrım,Carter bu kadar mükemmel kokmak zorunda mısın ? Uyuyormuş gibi yapıp biraz kıpırdandım ve amacıma ulaştım. Carter uyanmış olacak ki kollarını belimden çekti.

Ben yataktan kalkıp gidecek zannederken o ise eğilip boynuma küçük bir öpücük bıraktı. Sonra hiçbir şey olmamış gibi beni sarstı.

"Alison ! Ateşin var !"

"Salak mısın Carter ? Hastalık başına mı vurdu ?"

"Kalk hadi !"

Beni yataktan kaldırdı ama ayakta zar zor duruyordum.

"Ugh,benim yüzümden oldu."

"Hayır,gece seni duşa sokunca saçlarım ıslandı. Kurutmadan yattım muhtemelen ondandır."

"Gece beni duşa mı soktun ?"

"Havale geçiriyordun Carter."

Her yerim ağrıyordu,en kötüsü ise Carter'ın dokunduğu her yer yanıyordu.

"Tanrım,ne yapacağım ?!"

Beni yatağa geri bıraktı ve odadan çıktı. Soğuktan donmak üzere olduğumu fark ettim ve hemen örtüyün kafama kadar çektim. Resmen donarak ölecektim (!)

"Siktir,Alison ne yapıyorsun ?!"

Dedi ve örtüyü üstümden hızla çekti.

"Donuyorum Carter ver şunu !"

"Saçmalama ! Evde kimse yok,Emily ve Nash'e haber verdim sana temiz kıyafet getirecekler."

"Üşüyorum."

Carter yanıma oturdu ve beni kolları arasına aldı. Artık gözümün önünde ki görüntüler kaymaya başlamıştı ki Carter'ın bağırma sesi beni zorlada olsa kendime getirmişti.

"Alison ! Emily geldi,şimdi kalkacaksın ve banyoya gideceğiz tamam mı ?"

Carter beni yataktan kaldırdı ve banyoya sürükledi. Beni küvetin içine bırakınca acıyla inledim. Dün gece aynı şeyleri ben Carter'a yapıyordum,şimdi ise o !

Soğuk suyu açıp üstüme tutunca küvetten çıkmaya çalıştım ama Carter beni küvete daha çok bastırdı.

"Kapat şunu Carter !"

"Biraz dayan,ateşini düşürmemiz gerek."

"Umrumda değil kapat !"

Bu sefer suyu yüzüme tuttu. Artık ciddi anlamda titremeye başlamıştım ki Carter beni kucaklayıp odaya götürdü.

Akşam...

"Carter iyiyim ben !"

"Hayır iyi falan değilsin Alison !"

"Bak sadece canım şuan bir şey yemek istemiyor."

"Hiç laf dinlemiyorsun !"

Dedi ve odadan çıktı. Alt tarafı canım yemek istemiyor,ne var bunda ? Yataktan kalktım ve banyoya gittim. Kapıyı kapattım ve kilitledim. Şuan gerçekten midem bulanıyordu,bir de bu halde yemek yememi istiyor. Artık kendimi tutamadım ve midemde ne varsa çıkarttım. Gerçekten iyi değildim eğer böyle kusmaya ve yemek yemeden durmaya devam edersem Anoreksiya olacaktım.

Hızla banyodan çıktım ve Carter'ın yatağına tekrar yayıldım. Telefonumun çalması ile irkildim. Durun bu benim telefonum değildi,Carter'ın telefonuydu. Sanırım mesaj gelmişti. Merakıma yenik düştüm ve mesajları okumaya başladım.

Kimden;Elena

"Carter bugün dışarı çıkalım mı ?"

Kime;Elena

"Hayır,başımda yeterince sorun var."

Kimden;Elena

"Ne sorunu ?"

Kime;Elena

"Alison ile ilgilenmem gerek. Benim yüzümden hasta oldu."

Beni sorun olarak mı görüyordu yani ?

Kimden;Elena

"Sabah konuştuğumuzda gelen kızı evine yollayacağını söylemiştin Reynolds."

Kime;Elena

"Biliyorum bebeğim ama sürtüklerden kurtulmak her zaman zor oluyor."

Sürtük mü ? Carter bana sürtük mü demişti ?

En son gelen mesajı açmadım,gerek yoktu zaten. Her ne kadar ayakta durmakta zorlansamda yataktan kalktım ve yerde duran Vans'lerimi ayağıma geçirdim. Telefonumu taytımın cebine sıkıştırdım ve hızla odadan çıktım. O kadar hızlı çıktım ki Carter'ın vücuduna yapışmam bir oldu.

Toparlandım ve hızla merdivenlere yöneldim ama Carter beni tuttu. Tekrar kendine çektiğinde burunlarımız değiyordu. Vücudum yine yanmaya başladığında sanırım yine ateşim çıkıyor diye düşündüm.

"Nereye gidiyorsun ?!"

"Senden uzak herhangi bir yere !"

"Hastalık senin başına vurdu herhalde ! Ateşin var hiçbir yere gidemezsin !"

"Sürtükleri düşündüğünü bilmiyordum Carter."

Ondan uzaklaştığımda ciddi anlamda ateşim çıkmıştı bunu gerçekten hissediyordum ama durmayacaktım. Hızla merdivenleri inerken,Carter odaya girdi. Sanırım mesajları okuduğumu anlamış olacak ki bağırarak yanıma koştu.

"Alison yanlış anladın !"

O yanıma gelene kadar ben evden çıkmıştım. Şansıma boş bir taksi durdurdum. Tam taksiye binecektim ki Carter beni zorla eve sürüklemeye başladı. Ben ise kolumu kurtarmaya çalışıyordum. Zaten hastaydım ve vücuduma değen her şey canımı yakıyordu. Carter ise morartacak derecede sıkıyordu. Elimi Carter'ın koluna koydum ve ittim. Tabii ki başarısız olmuştum çünkü benden üç kat daha güçlüydü.

"Carter,canımı acıtıyorsun !"

Bu sefer daha çok sıktı,yüksek sesle inledim çünkü canım gerçekten yanmıştı. Eve girince beni koltuğa fırlattı. Evet,resmen fırlattı...

"Beni dinleyeceksin !"

"Seni dinlemek istemiyorum !"

Kolum fena halde acıyordu. Carter sırtını duvara dayamış kendi kendine küfürler mırıldanıyordu. Üstümde ki ceketi çıkartıp koltuğun üstüne fırlattım. Koluma baktığımda ise harika (!) bir manzara ile karşılaştım. Morarmaya başlamıştı. Carter hızla yanıma geldi ve oturdu.

"Buz getirmemi ister misin ?"

"Hayır Carter. Sadece bu evden gitmek istiyorum."

"Üzgünüm ama beni dinlemek zorundasın !"

"Tanrım ! Carter,sesini bile duymak istemiyorum ! Rahat bırak beni !"

"Hayır,o hatayı bir kere yaptım Alison. Beni dinle !"

Sadece bakışlarımı kaçırmakla yetindim ve Carter'ın yapacağı açıklamayı bekledim.

"Sürtük dediğim kişi sen değildin,sabah eve eski kız arkadaşım geldi. Zaten mesajda gelen kız yazıyordu."

Carter elini çeneme koydu ve ona bakmamı sağladı. Yüzlerimiz çok yakındı,fazla yakın. Geri çekileceğim zaman diğer elini belime koydu ve çekilmemi engelledi.

"Bana inanıyor musun ?"

Konuşurken dudaklarımız birbirine sürtüyordu. Bu yanlıştı,kesinlikle yanlış. Nefesini yüzüme üfleyerek konuşmaya başladı.

"İnanıyor musun ?"

Sadece anlamsızca Carter'ın suratına bakıyordum. Carter gözlerini dudaklarıma kaydırdı ve en sonunda dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

ProblemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin