3.Bölüm

5 1 0
                                    

Kerem yavaş yavaş gözlerini açtı. soğuk betonu sırtında hissediyordu. yavaşça doğrulup ayağa kalmaya çalıştı. Birden bire göğsüne şiddetli bir ağrı girdi. Biraz duraksadıktan sonra ayağa kalktı. Çatıya çıkmak için kullanılan kapıya gelince kapının kenarındaki sandalyeye oturarak düşünmeye başladı. göğsünde şiddetli bir ağrı vardı. Fakat kırılmış gibi bir ağrı değildi. Daha çok zedelenmiş gibiydi. Üzerindeki tişörtü kaldırarak göğsüne baktı. Büyük bir morluk ben buradayım der gibiydi. Tişörtünü indirip tekrar ayağa kalktı. Yanındaki kapıyı yavaşça açarak içeri kolaçan etti birileri ailesine saldırmıştı kendisinin neden uyanmadığını bilmiyordu. Cebinden abisinin küçük revolverini çıkarttı. Yavaş ve temkinli adımlarla aşağıya inmeye başladı. İlk katı kolaylıkla geçmişti. görünürde hiç bir şey yoktu zaten. Merdivenlerden yavaşça inerken olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordu. Ne kadar çabalarsa çabalasın ayak sesleri ıssız ve bir o kadarda tehlikeli olduğunu düşündüğü koridorlarda yankılanıyordu. 2. Katıda sessizce geçtikten sonra sıra 3. Kata geldi. İçinde olduğu apartman kendi apartmanlarından bir kat alçaktı. 6 Kat olmalıydı. Kerem 3. kata vardığında yine sessizce yürüyordu. Merdivenleri inmeye başladığında 2. Kattan inerken önünden geçtiği daireden sesler gelmeye başladı. Kerem hızlıca indiği bir kaç merdiveni tekrardan çıktı. Sessiz fakat hızlıca dairenin önüne geldi. Kulağını kapıya rastlayıp içeriyi dinlemeye başladı. İçerideki sesler boğuk boğuk geliyordu. Anlaşılması güç olsa da Kerem bir kaçını anlayabilmişti. İçeride bir kadınla erkek konuşuyordu. Kadın adama bağırıyordu. Adam ise kadına aynı şekilde karşılık verince Sesler kapıya yaklaşmaya başlamıştı. Anlaşılan kadın evi terk edecekti. Artık sesler hemen kapının diğer tarafındaydı. Kerem rahatça sesleri duyabiliyordu. Hemen kendini yan dairenin kapı eşiğine atarak saklandı. Sesler rahatlıkla duyulabiliyordu. Adam ''Birde gelmiş haklı çıkmaya çalışıyorsun. Ben seni kurtarmak için bir hastayla savaşayım sen gel neden yardım etmedin de lan geri zekalı onu sen mi öldürdün korkudan altına yaptın ben olmasam o hasta senin tek bir parçanı bırakmazdı. Şimdide gelmiş bana yine üstünlük taslamaya çalışıyorsun. Göt korkundan dışarı çıkamıyorsun. Bütün yiyeceği tek başıma ben dışarı çıkarak getiriyorum. Memnun ol diye en güzel yiyecekleri sana veriyorum sen yine aptal bir orospu çocuğu gibi burun kıvırıyorsun. Bu ne bok gibi diyorsun'' adam devam edecekken kadın ''Sen nasıl bunları söyleyebilirsin küstah ben gidiyorum'' dedi ve kapıya yöneldi. Ancak adamın onu durdurmasını ister gibiydi. Adam ''Siktir ol git ne bok yiyorsan ye umarım ölürsün orospu çocuğu seni sevdiğim için bunları yaptım ama sen tam bir piçmişsin sen gitmezsen zaten ben seni öldüreceğim siktir git bu evden şerefsiz siktir git'' Kadın hemen karşı çıktı ''Neden ben gidiyorum istemiyorsan sen git. Şerefsiz herif umarım sen ölürsün orospu çocuğu'' Adam ''Senin var ya ananı avradını sikerim orospu çocuğu birde ben gidecekmişim orospu çocuğu ev benim ev ne konuşuyorsun piç'' Kadın ''O zaman elbiselerimi ver piç'' Adam öfkeyle kapıyı açtı ve kadını dışarı attı. Kadın tekrar içeri girmeye çalışınca sert bir tokat attı ve yere serilmesini sağladı. ''Senin elbiselerin mi kız kardeşimin elbiseleri şerefsiz şimdi siktir git kime sürtünüyorsan sürtün. Eğer kapıyı bir daha çalarsan zaten kendimi zor tutuyorum öldürürüm seni'' Kadın korkuyla geri çekildi. birkaç saniye yerde kaldıktan sonra Kerem'i gördü ve ağlayarak yanına gidip sarıldı. ''Lütfen yardım et bana çok üşüyorum yüzüm acıyor yüzümü öpermisin'' dedi Kerem memnuniyetle kızı yanağından öpmeye kalkıştı. Ancak kız birden dönerek Kerem'i dudaklarından öpmeye başladı. Kerem kafasını çekmesin diye de arkasından eliyle Kerem'in kafasını tutuyordu. Kadının yarı çıplak olmasıysa cabasıydı. Kadın Göğüslerini Kerem'e bastırmaya başladı. Bir kaç dakika öpüştükten sonra Kerem kadının pantolonunu çıkarmaya başladığını görünce kadının dahada ileri gideceğini gördüğünde hemen geri çekilerek. ''Adamın çok ağır konuştuğunu düşünmüştüm ama doğru söylüyormuş git başkasına sürtün'' dedi kadının zaten böyle bir şey yapacağını biliyordu. Bunun için dahi olmaya gerek yoktu. Kerem sadece uzun zamandır kimseyi öpmediği için kadını öpmüştü. Ancak o kadınla o işi yapmazdı. Adamın Hasta dediği kişi kimse ona pek takılmamıştı. Gidip adama soracaktı. Sonuçta o kişi kadını yiyecekti yani adam öyle demişti. Adamın o kişiyi öldürdüm demesiyle çekinmiş ve sormak istememişti. Kadın ise arkasından bir şeyler söylüyordu. Kerem ise onu duymamıştı bile. Merdivene varınca tekrardan abisinin küçük Colt'unu çıkardı. Yavaş ve temkinli olarak aşağıya inmeye devam etti. Sonunda başka hiç bir şeyle karşılaşmadan giriş kata varmıştı. Yavaşça giriş kapısından kafasını çıkarıp sağa sola göz gezdirdikten sonra koşarak kendi apartmanına girdi. Yavaşça katları çıkmaya başladı. 3. Kata vardığında hızlıca kendi dairesine girmek istedi. Ancak 3. Kat kan gölüne dönmüştü. Kerem hemen etrafı araştırmaya başladı. bir saat araştırma yaptıktan sonra dairelerinin kırılmış kapısı dışında hiç bir şey bulamamıştı. Kırık kapıdan içeri girdikten sonra kendince kimse kapıdan içeri giremesin diye önlemler aldı. Ardından ebeveyn odasına yöneldi. Her şey aynı gibi duruyordu. Sadece ıslak kan kurumuştu. Eren'in Katana'sını yerden kaldırıp incelemeye başladı. Oldukça keskindi. Kerem kendi bıçağından bile daha keskin olduğunu düşündü. Katana'yı beline asarak babasının av tüfeğine yöneldi. Tüfeği aldıktan sonra biraz inceledi. Tüfeği de kayışı sayesinde boynuna astıktan sonra kendi odasına yöneldi. Odasına girince yavaşça incelemeye başladı. içeride olan onca şeye rağmen kendisi uyanmamıştı. Ayrıca odasında bir damla kan izi veya bir arbede yaşandığına dair bir kanıtta yoktu. Yatağına uzanıp düşünmeye başladı. Ne olmuş olabilirdi. Kim ailesine saldırmış olabilirdi. Aklına gelen düşünceyle abisinin küçük Colt'unu çıkararak şarjörün ne kadar dolu olduğuna baktı. 7 mermi alan silahın içinde sadece 4 mermi kalmıştı. Namluya sürülmüş mermi dahil sadece 5 mermi vardı. Aynı şekilde tüfeğe baktığında onda da 3+1 mermi olduğunu gördü. Tam dolu olsaydı içinde 12+1 mermi olmalıydı. Küçük Colt tam dolu olsaydı ise 7+1 olmalıydı. Anlaşılan ailesi büyük bir mücadele etmişti. Belki abisinin silahından çıkan sesle uyanmaya bilirdi. Sonuçta tokat sesinden biraz fazla ses çıkıyordu. Ancak babasının tüfeğinin çıkardığı sesle tüm mahalle uyanırdı. Nasıl uyanmamış olabilirdi ki. Yatağından kalkarak Evde hiç boş kovan var mı aramaya başladı. Sonuçta ateş edildiyse kovanlar olmalıydı. Bir saat boyunca Evin her köşesine en az iki kere baktı. Ancak hiç boş kovan bulamamıştı. Geriye sadece 2 seçenek kalıyordu. 1. ya babası bir şekilde susturucu bulmuş ve onunla ateş etmiş çatışma bitince kaçtıklarında yani Kerem kaçtıklarını ümit ediyordu. Ailesine saldıranlar çatışma sonrası bütün kovanları toplamışlardı. 2. seçenek ise kimse ateş etmemişti. Ailesi kendilerine ağırlık olur diye tüm silahlarını bırakarak kaçmıştı. Ailesine saldıranlar ise silahlardaki bir kaç mermiyi almıştı. 2 seçenekte oldukça saçmaydı. Sonuçta Eren'in katanasında kan vardı. Kerem evde ateş edilip edilmediğini anlamak için aklına gelen düşünceyle hemen evi tekrar aramaya başladı. Eğer ateş edildiyse illa ki bir kaç merminin duvarlara veya eşyalara isabet etmesi gerekiyordu. Yarım saat evi araştırdıktan sonra duvarlara veya eve isabet etmiş bir tek mermi bile bulamadı. Kerem ne yapacağını bilemiyordu. Burada hiç bir çatışma olmamış mıydı. Bu çok saçma geliyordu. Neredeyse hiç karşılık vermeden gitmişler miydi. O zaman bu kadar kan nereden gelmişti. Zihni allak bunak olmuştu. Evde çatışma olduğuna dair hiç bir iz yoktu. Ailesinin sağ olduğundan bile şüphe etmeye başlamıştı. Bir ümitle kendilerini bir not bırakmışlar mı diye evi taradı. Yine hiç bir şey bulamamıştı. Sonra birden aklına babasının yaptığı acil kaçış planı geldi. Eğer olur da ailenin fertleri ayrılmak zorunda kalırsa tekrar buluşmak için Büyük adada ki dededen kalma Köşkte buluşacaklardı. Kerem gülümsemesine engel olamadı. Oraya yaz tatilinde biraz rahatlamak için gidiyorlardı. Çok güzel bir yerdi Kerem her zaman neden koca köşk varken bu apartman dairesine takılıp kaldıklarını merak etmişti. Abisinin odasına giderek silahını sakladığı kütüphanenin arkasında ki el çantasını aldı. Küçük çantayı açıp içinde neler olduğuna baktı. 5 kutu 9mm mermi ve silahı temizlemek için kullanılan bir kaç parça eşya vardı. Yanlarında da silahın nasıl temizleneceğini ve söküleceğini anlatan küçük bir kitapçık vardı. Kerem çantayı alarak kendi odasına koştu. Okula giderken kullanmak için aldığı oldukça kaliteli ve kullanışlı olan çantasının içini boşaltıp el çantasını içine koymadan önce daha öce açılmış olan bir bir kutuyu alıp Colt'un şarjörünü doldurdu. İşi bitince kutuyu da çantaya koyarak küçük el çantasını sırt çantasına koydu. Çantasını sırtına astıktan sonra ebeveyn odasına yöneldi. Dolabın üstünde ki büyük çantaya uzanarak çantayı alıp yatağın üstüne koyup açtı. Çantanın içinde Optima II LED Taktik Tüfek Feneri Comet 552 Graphic Sight Weaver Hedef Noktalayıcı Red Dot Sight bir çatal ayak tüfeği temizlemek için kullanılan bir kaç parça alet ve biri açılmış 6 kutu fişek vardı. Tüfeğin şarjörünü çıkarıp mermiyle doldurduktan sonra tüfek çantasını da sırt çantasına koyduktan sonra yola çıkmaya hazırdı. Büyük Ada'ya gidiyordu.

İstila İstanbulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin