4.

307 43 15
                                    

"Demek Harry Styles yakından tanıdığın öyle mi?"

Scott'a diyecek laf bulamıyordum cidden,artık yaptıklarına cidden mantıklı bir açıklama bulamıyordum."Adama yardım ettim ne var bunda?Peşime adam taktığını bilseydim keşke,bu kadar ileri gideceğini düşünmezdim doğrusu,bu resmen bana güvenmediğini gösteriyor"

Kolundaki saati sinirle çıkarıp yandaki komodinin üstüne sertçe koydu."Saat gece yarısını çoktan geçmişti Louis ve nerede olduğuna bakması için Sam'i gönderdim,kendi açımdan hiç yanlış bir şey görmüyorum,Zayn ve ikiniz o cılız bedenlerinizle gidip beş kişiye kafa tutmuşsunuz birde,emin ol eğer benimle yakınlığınız olduğunu bilmeselerdi sizi orada haşat etmişlerdi"

İma ettiği şeyle kollarımı iki yana açıp bağırdım."Ne yani sen olmasan kendimizi korumayacağımızı düşünüyorsun,kendini benim iyilik perim olarak falan mı görüyorsun?"Kendinden emin bir şekilde sırıttı."Değil miyim zaten?"

Ne tepki vereceğini bile düşünmeden kıyafet dolabını açıp elime bir kaç parça kıyafet alıp sırt çantasının içine doldurmaya başladım,o ise hiçbir tepki vermeden beni izliyordu,tabi tepki vermemesi ben kapıya ulaşana kadar sürmüştü."Hiçbir yere gidemezsin"Kolumu tutan elini üstümden çekmeye çalıştım."Scott çok bunaldım,bana resmen sen olmadan bir işe yaramadığımı ima ediyorsun,kendimi senin sürtüğün gibi hissediyorum ve bu canımı çok yakıyor"

Son günlerde o kadar çok ağlak biri haline gelmiştim ki kendimi tanımakta zorlanıyordum,Scott elimde tuttuğum sırt çantamı alıp rastgele bir yere fırlattı ve saçlarımı okşadı."Sürtüğüm falan değilsin ama benimsin Louis,sen bana aitsin,hakkımızda çıkan dedikoduları bilmiyor muyum sanıyorsun,kırk yaşındayım sen yirmi yaşındasın,bu yüzden param için benimle birlikte olduğunu düşünüyorlar ya da seni zorla yanımda tuttuğumu"

Belki de öyleydi....Belki cidden diğerlerinin düşündüğü gibi isteyerek değil de bir zorunluluk olarak Scott'un yanında kalıyordum.

"Ama biz bu tüm saçma dedikodulara rağmen birbirimizden hiç kopmadık bebeğim çünkü birbirimizi seviyoruz,birbirimize aşığız,öyle değil mi?"Benden bir cevap beklediğini anlayınca gözlerimi kaçırdım,eğer onu onaylarsam yalan söylemiş olacağımı biliyordum çünkü.Biraz düşününce ona gerçekten aşık olmadığıma emin olmuştum çünkü.Ona sadece bana zamanında sahip çıktığı için minnet duyuyordum o kadar,ve bunu aşkla karıştırmak yanlış olurdu.

"Biraz ara verelim"dedim hiç düşünmeden,içten içe çok korksam da dıştan cesaretliymiş gibi görünmek için elimden gelen her şeyi yapıyordum."En azından nerede kalacağını bilmem gerek Louis,öylece çekip gitmene izin veremem"Bunu yapacağını biliyordum,eğer konu bensem kontrolü sürekli elinde tutmak istiyordu.Derin bir nefes alıp kapıdan çıkmadan önce son kez yüzüne baktım.

"Zayn'de kalacağım"

*

Kaleden içeriye topu göndermemle "Gol!"diye bağırıp konsolu elimden attım ve kendi çapımda sevinç nidaları çıkardım,yaklaşık üç gündür Zayn'in evinde kalıyordum ve kendimi hiç olmadığım kadar rahat ve yenilenmiş hissediyordum.Tanrım uzun bir aradan sonra kendimi gerçekten de özgür hissediyordum.

Zayn bir küfür savurup elindeki konsolu fırlattı ve elini cips paketine daldırdı.İçeriden tanımadığım bir çocuk çıktığında gece yine ben uyurken Zayn'in rahat durmadığını anlamıştım.Yavaş adımlarla gelip Zayn'in yanına oturdu ve boynunu öpüp sırnaşabildiği kadar sırnaştı.Zayn onu kendisinden ittirip tiksintiyle yüzünü buruşturdu."Hey bak seni kırmak istemem ama yeni uyandığın için nefesin cidden kanalizasyon gibi kokuyor bu yüzden benden uzak durursan sevinirim"

Çocuk gözleri dolu dolu bir şekilde banyoya adımlarken Zayn'in kafasına sertçe vurdum."Dostum bu kadar acımasız olmak zorunda mısın,onunda duyguları olduğunu unutma"Üfleyip sırtının arkasına bir yastık yerleştirdi."Onun duyguları olabilir ama benim duygularım yok bu yüzden bir sakınca ya da sorun görmüyorum,konu kapanmıştır"En yakın arkadaşımın yüzünü pataklamak isterken kapı çaldı.

"Kapı açık!"Zayn bağırdıktan sonra kapı açıldı ve Niall hoplaya zıplaya içeriye girip elindeki kuponu salladı."Hey gördüğünüz gibi yerde baya bir değerli kupon buldum,bununla tıka basa yemek yiyebiliriz"Zaten başka şey düşünseydi kafamı kırardım.Zayn anında yerinden kalkıp askılıkta duran deri ceketini üstüne geçirdi."Zaten kurt gibi acıkmıştım,iyi ki bu muhteşem haberle evimin yolunu tutmuşsun"

Niall bir zafer kazanmış gibi gülümseyip bana da yerimden kalkmam için işaret verdi."Ama aklımda süper bir fikir var,elimdeki kupon çek değerli ya,sosyetiklerin mekanlarına gidip biraz maydonoz olmaya ne dersiniz?"

"Ne saçmalıyorsun derim açıkçası?"Sorum üzerine Niall suratını astı."Hadi ama hayatımızda bir kez olsun şu pahalı yemeklerin tadına bakalım,bizim neyimiz eksik?"Zayn ona şüpheyle baktı."O siktiğimin zengin züppelerine özenmiyorsundur umarım"

Niall kafasını iki yana salladı."Hayır sevgili ahmak arkadaşım,sadece midem pahalı bir yemek görsün istiyorum,ve midemle bana iki yakın arkadaşım eşlik etsin istiyorum ne var ki bunda?"

Aslında o lüks lokantaları bende merak ediyordum,doğrusu bir şey kaybetmezdik.


"Burada neden üç kaşık,üç çatal ve üç bıçak var,diğerleri yere düşerse yedekte bulunsun diye mi?"Zayn'in sorusu karşısında kahkaha atıp Niall'dan gelecek cevabı bekledim."Hayır seni ahmak,biri başlangıç biri ana yemek diğeri de tatlı için,kaptın mı?"

Zayn küçük tatlı bıçağını eline alıp incelemeye başladı."Doğrusu bu kadar lükse alışık olmadığım için kapamadım sevimsiz arkadaşım"Lokanta baya kalabalık olduğundan ve bende kalabalık ortamları pek sevmediğimden sanki herkes üstüme üstüme geliyor gibi hissetmiştim,etrafıma bakınınca büyük bir balkon olduğunu gördüğümde keyifle gülümsedim ve ayaklandım."Şey yemekler gelene kadar ben hava almaya çıkacağım,burası çok bastı beni"

Onlar beni onayladıktan sonra kendimi acele bir şekilde balkona attım ve aldığım temiz havanın etkisiyle fazlasıyla rahatladım,balkonun demirliklerine yaslandığımda caddeden gelen geçen insanları seyre daldım."Evet tamam o zaman Bay Clark,anlaştığımız gibi saat sekizde görüşürüz"Arkamdan gelen tanıdık sesle demirliklerden kendimi çekip gördüğüm simayla dondum kaldım.

Oda beni fark ettiğinde küçük dilini yutmuş gibi dakikalarca inceledi suratımı.Yeşil gözleri karşıdan vuran güneşin etkisiyle parlarken etkisine kapılmamak elde değildi,Tanrım böyle şeyler düşünmemem gerekiyordu.Adamın cinsel yönelimini bile bilmiyordum ki bilsem bile dönüp bana mı bakacaktı ki?Hem....Scott vardı.

"Sanırım dünya cidden çok küçük değil mi bir türlü adını öğrenemediğim çocuk"Gülümseyip uzattığı eline baktım ve tereddütte kalsam da elimi uzatıp cevap verdim."Louis"Hoşuna gitmiş gibi dişlerini göstererek güldü."Bende Harry Styles"Kafamı salladım ve hala birbirimizin elini bırakmadığımızı fark edince hemen geri çektim.

"Bana o gün dar sokakta yardım ettiğin için sana teşekkür etme fırsatım olmamıştı çünkü hemen çekip gitmiştin ve dolayısıyla adını da öğrenemedim tabi ama şuan tekrar karşıma çıktığın için ne kadar mutlu olduğumu tahmin bile edemezsin"Doğrusu bende tekrar karşılaştığımız için çok mutluydum ama bunu belli etmemek için elimden geleni yapıyordum.Onun gözlerinin içine baktıkça terlemem giderek arttığından bakışlarımı tekrar sokaktan geçen insanlara çevirmiştim ki adımı seslenmesiyle tekrar mükemmel yüzüne bakmak zorunda kaldım."Louis?"

"Efendim?"

"İlk görüşte aşka inanır mısın?"

"I don't need your money"(L.S)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin