Bahar'ın ağzından,
Fatma abla ve Ali Haydar abinin evinde bir süre daha oturup kalkmıştık. Açıkçası onları bayağı sevmiştim. Birlikte sohbet etmek çok hoştu. Bir daha buluşmak üzere ayrılmıştık. Bir gün tüm ekip olarak tekrar oturup sohbet edecektik.
Oradan çıktıktan sonra Yavuzla birlikte arabaya binmiştik. Bizim eve doğru yola çıktığımızda ikimizden de ses çıkmıyordu. Aklımda çocuk mevzusu vardı. Ben hiç bunu düşünmemiştim daha doğrusu düşüncelerim bir şekilde bastırılıp düşünmemem sağlanmıştı.
Buğra ile bu konu hakkında konuştuğumuzda ondan aldığım cevap beni yıkıp geçmiş bir daha bu mevzu hakkında heveslenmemem gerektiğini öğretmişti. "Sen daha kendine bakamıyorsun, bir bebeğe nasıl bakacaksın? Bu kafana buyruk hallerinle mi bakmayı düşünüyorsun?"
Buğra bu sözleri şakayla karışık bir şekilde gülerek yüzüme söylemişti. Bu sözlerden sonra ne ben böyle bir konu açmıştım ne de o. Bu sözler beynimde bir yer edinmişti ve şimdi ortaya tekrar çıkmıştı.
"Bir tanem?" diye bana seslenen Yavuzla irkildim. "Bir şey mi oldu?" dedim hızla. Yavuz kısaca gözlerini bana çevirdi ve merakla baktı. "Bir şey olmadı, ikidir seslendim duymadın. Daldın galiba."
Başımla onu onayladım. "Dalmışım, kusura bakma." dedim cama başımı çevirerek. Yavuz cevap verdi. "Ne kusuru."
Aramızda tekrar bir sessizlik oluştuğunda bunu Yavuz bozdu. "Ahmet Kartal çok tatlı değil mi?" diye konuşan Yavuz'a doğru çevirdim camda olan bakışlarımı. Hafif bir tebessüm ederek başımı salladım. "Evet, çok tatlı. Ali Haydar abi ve Fatma abla da çok iyi insanlar."
"Onlarla iyi anlaştığına sevindim. İkisi de benim için çok değerli." dedi Yavuz yoldan gözünü çekmeden.
Bende sessizleşerek gözlerimi tekrar cama doğru çevirdim. Bugün bu bebek mevzusu kendimi sorgulamama neden olmuştu. Tabii bu durum Yavuz'un da gözünden kaçmamıştı eminim. Belki de biraz kendi halimde durmamı istiyordu kim bilir?
"Çok sessizsin. Canın bir şeye mi sıkıldı?" diye bana laf attığında dudaklarımı birbirine bastırdım. Kafamdaki şeyleri ona söylersem nasıl karşılardı bunu düşünmeden edemiyordum.
Ben cevap vermeyince dizlerimde duran elimi tutarak tekrar konuştu. "Bana anlat Bahar, sen böyle olunca içim rahat etmiyor."
"Önemli bir şey yok. Gerçekten." dedim gözlerine bakarak onu rahatlatmak için. Ancak Yavuz bundan tatmin olmadı. "Mevzu bebek mi? Mağazada söylediğim şeyden beri durgunsun."
Hemen çözmüştü beni. Derin bir iç çektim ve gözlerine baktım. Madem bu konu açılmıştı. Konuşmaktan başka çaremiz kalmamıştı artık.
"Biz bu konuyu hiç konuşmadık." diyerek sözlerime başladım. Yavuz gözleri yoldayken başını sallayarak beni onayladı. "Evlilik gibi büyük bir adım atmadan önce bunu konuşmamız gerektiğini düşünüyorum ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Bahar'ı|Yavbah💫
Fanfiction"Yavuz bak hayatını benim gibi bir kadının seni sevmesini,güvenmesini bekleyerek geçirmemelisin." diyerek derin bir nefes verdi Bahar. "Seveceğini bilsem sonsuza kadar beklerim. Ki bunu yapacağım beni sevmeni sağlayacağım." diyerek burukça gülümsedi...