Bahar'ın ağzından,
Hamit babam hastaneden çıkalı iki hafta olmuştu. Hastaneden çıkmadan evvel güzel bir diyet yazılmıştı ve sık sık yürüyüş yapılması tembihlenmişti. Bu süreçte Yavuzla birlikte onları hiç yalnız bırakmamıştık. Sık sık gitmiş ve Hamit babamın durumunu kontrol etmiştik.
Yavaş yavaş her şey yoluna giriyordu. Aldığımız tehdit telefonundan bir daha gelmemişti. Durum böyle olunca Yavuz da bu durumun üzerine gitmekten vazgeçmişti ki zaten hiçbir şekilde kim olduğu bulunamamıştı. Yavuz ihaleden çekilmemişti ve işleri iyiye gidiyordu.
"Bahar!" diye sayıklayan Yavuz'un sesiyle uykumdan uyanarak gözlerimi araladım. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Yavuz'un sesini tekrar duydum. "Bırakma beni."
Yattığım yerden doğrularak Yavuz'a doğru döndüm. Rüya görüyordu anladığım kadarıyla. Alnı terlemiş, kaşları çatılmıştı. Çok huzursuz duruyordu. Elimi Yavuz'un saçlarına koyarak geriye doğru taradım önüne gelen saçları.
Aynı zamanda ona seslendim uyanması için. "Yavuz, buradayım ben. Uyan hadi."
Beni duymayarak yatakta kımıldamaya devam ediyordu. Ağzının içinden bir şeyler söylüyordu anca pek anlaşılmıyordu. Elimi omzuna koyarak uyanması için sarstım bu sefer. Yavuz adımı sayıklayarak aniden gözlerini açtı.
Sakin olması için elimi saçlarına tekrar çıkardığımda bakışları beni buldu. Derin bir nefes verdikten sonra yattığı yerden aniden doğruldu. Belimden tutarak beni kendine çekti ve kollarını sıkıca bana doladı. "Çok şükür."
Bende ona uyarak kollarımı beline doladım ve başımı omzuna yasladım. Yavuz saçlarımı koklayıp öperken sakinleşmesi adına sesimi çıkarmadan beklemeye devam ettim. Yavuz'un nefes alış verişi düzenlendiğinde yavaşça kollarımı çözdüm ve yüzüne bakmak için hafifçe çekildim.
"Rüya mı gördün?" dedim yüzüne bakarken. Yavuz eliyle yüzünü sıvazladı ve derince nefes verdi. "Çok kötü bir kabustu." derken hala panik içinde olduğu belli oluyordu. Bakışlarını benden çekmeden bedenimde gezdirdi. Hala kabusun etkisindeydi.
"Ben iyiyim." dedim sakin olması için. Yavuz kendini ikna etmek için mırıldandı. "İyisin."
Kollarını tekrar bana dolarken bende ona sarıldım sıkı sıkı. Elimle ensesindeki saçları okşayarak sarılmaya devam ettim. Kısa süre sonra Yavuz'un mırıltısını duydum. "Beni asla bırakma Bahar, ben buna dayanamam."
"Bırakmayacağım. Ömrümün sonuna kadar seninle olacağım." dedim saçlarını okşarken. Haftalar önce babasını kaybetmekle karşı karşıya gelmişti. Böyle kabuslar görmesi normaldi. Yavuz'dan ayrılmadan tekrar konuştum. "Anlatmak ister misin?"
Başını iki yana sallayarak beni reddetti. Bende üstelemedim. Ne gördüyse onu çok etkilemişti. Kollarımı çekerek ondan ayrıldıktan sonra ona su getirmek üzere ayağa kalktım. Yavuz bileğimi tutarak beni durdurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Bahar'ı|Yavbah💫
Fanfic"Yavuz bak hayatını benim gibi bir kadının seni sevmesini,güvenmesini bekleyerek geçirmemelisin." diyerek derin bir nefes verdi Bahar. "Seveceğini bilsem sonsuza kadar beklerim. Ki bunu yapacağım beni sevmeni sağlayacağım." diyerek burukça gülümsedi...