Bahar'ın ağzından,
Sabah gözlerimi mide bulantımla birlikte aralamıştım. Galiba hamileliğin en kötü yani bu mide bulantılarıydı. Onlara da bebeğimiz için katlamaya hazırdım. İçimdeki her şeyi klozete çıkartırken sırtımda bir temas hissettim. Ardından da saçlarım toplandı. İçimdeki her şey çıktığında midem hala bulanmaya devam ediyordu.
Yavuz'un yardımıyla diz çöktüğüm yerden kalkarken klozetin kapağını kapattım ve şifona bastım. Lavaboya ilerleyerek yüzümü yıkarken Yavuz'un sesini işittim.
"Mide bulantıların böyle sürekli devam edecek mi?" diyerek yüzümü inceleyen Yavuz'a doğru baktım. "Biraz daha sürer muhtemelen. Ayrıntılı bilgiyi Melisa'dan öğreniriz."
Yavuz başını sallayarak beni onayladı. Lavabodan çıktıktan sonra odaya tekrar döndüğümüzde aklına bir şey gelmiş olacak ki bana dönerek konuştu.
"Kahvaltıyı dışarıda yapalım ne dersin?" cevap beklercesine bana bakarken cevap verdim. "Çok güzel olur. Oradan da direkt hastaneye geçeriz."
Yavuz beni onayladığında hazırlanmak üzere gardırobuma ilerledim. Üzerime rahat edebileceğim bir şeyler ararken Yavuz çoktan beyaz gömleğini üzerine geçirmişti. Kontrolden sonra ikimizde işlerimize devam edecektik.
Şık bir gömlek ve pantolonu kombin yaparak üzerimi değiştirmeye başladım. Akşam direkt Gülümser annemlere geçecektik Yavuz'un doğum gününü kutlamak için. Orada akşam yemeği yiyecek ve birlikte vakit geçirecektik.
"Akşam kaç gibi gelirsin?" dedim Yavuz'a doğru dönerek. Yavuz koluna saatini takarken göz ucuyla bana baktı ve konuştu. "Çok gecikmem, annem yemekleri birlikte yemeyi sever. Ben gelmeden de başlamaz eminim ki. O yüzden gecikmem hem bebeğimiz de aç kalmasın."
Söylediği şeyle büyükçe gülümsedim. Çok çabuk benimsemişti bu durumu. O kadar mükemmel bir baba olacaktı ki. Elim istemsizce karnıma gitti. Ardından da şakayla karışık konuştum. "Yani şimdiden beni ayırmaya başladın aşk olsun."
Yavuz şaşkınca bana bakarken konuştu. "Öyle şey olur mu bir tanem, tabii ki ikinizi birden düşünüyorum." verdiği cevaba karşılık gülümsedim. "Bende şaka yapmıştım zaten."
Yavuz burnundan nefes vererek güldüğünde işime tekrar dönerek makyajımı tamamladım. Parfümümü de sıktıktan sonra üzerime ceketimi geçirip beni bekleyen Yavuz'a doğru döndüm.
"Hadi çıkalım artık." dedikten sonra Yavuzla birlikte odamızdan çıktık. Ardından da evden çıkarak Yavuz'un arabasına doğru ilerledik. Yavuz kapımı açıp benim binmemi sağladıktan sonra kendi tarafına geçerek kemerini taktı ve arabayı çalıştırdı.
"Aslında bugün benim seni bir yerlere götürmem gerekiyordu." dedim sıkıntılı bir sesle. Sonuçta doğum günü olan Yavuz'du.
Yavuz dizimde duran elimi tutarak dudaklarına götürdü ve öptü. "Sen zaten bana hayatımın en güzel doğum günü hediyesini verdin. Daha ne yapacaksın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Bahar'ı|Yavbah💫
Fanfiction"Yavuz bak hayatını benim gibi bir kadının seni sevmesini,güvenmesini bekleyerek geçirmemelisin." diyerek derin bir nefes verdi Bahar. "Seveceğini bilsem sonsuza kadar beklerim. Ki bunu yapacağım beni sevmeni sağlayacağım." diyerek burukça gülümsedi...