3.bölüm

48 1 0
                                    

Derse girmiştik coğrafyayı sevmediğimden ders pek ilgimi çekmiyordu gene derin düşüncelere dalmıştım

Yaşam kadar normal olan ölüm insanları nasıl bu kadar korkutuyor,hiç ölmeyecek kadar çokmu seviyoruz bu hayatı anlayamadığım sorular kafamı kurcalarken

Çağla nın selime olan bakışlarını farkettim(farkındayım ölümü düşünürken bunu farketmek biraz garip ama bende çok normal sayılmam)

Bi dakika çağla selim'den mi hoşlanıyor o bakışlar hiç arkadaşça durmuyor
aslında bazen şakayla karışık:

"Kıskanıyorum bu kadar yakın olmanızı"
hiç ciddiye almamıştım ve hep bir arada olduğumuz için farklı algılamamışdım ama bunu tek kaldığımızda bunu çağla ya sormalıydım diye düşündüm

Bu coğrafya dersi ne kadar uzundu böyle sanki hiç bitmeyecek miş gibi diye düşünürken zilin sesini duydum
Allah'ım sen çok büyüksün dedim. sesli şekilde

Söylediklerimi duyan burak gülümsedi

şu dersi ne zaman seveceksin acaba ?
Dedi Şakayla karışık kızgınlıkla

Hiçbir zaman

insan 16 aldığı ve bunu rutin haline getirdiği bi dersi sevebilir mi

-Sınavlar yaklaşıyor çalışman lazım

-sen çalıştırırsın

-her zaman prenses

Bana prenses demesini en az kendi kadar seviyorum

ama biz yakın arkadaşız ve o arkadaşlık bağına çok önem verdiğini her fırsatta dile getiren biri birgün ona arkadaştan sevgili olur mu diye sorduğumda :

Olmaz çünkü arkadaşını dostluk dışında farklı bi gözle bakıyorsan arkadaşlığını hiç önemsememişsin demektir dedi .

Onu en azından arkadaşım olarak ta olsa etrafımda gördüğüm için mutluyum hislerim benle beraber mezara gömülmeye mahkum
düşüncelerimi bölen Selim'in sesi oldu
"Kantin den birşey istiyor musunuz?"
diye sorunca burakında  Selim'le gitmesini söyleyip çağla'nın yanına geçtim

-Düşünceli gözüküyor sun.

-efendim

-diyorum ki bi problem mi var?

-yok ne problemi gayet iyiyim .

-yüzün öyle demiyor ama

Ne istiyorsun benden Selin !

-"Çağla mutsuz görünce sorayım dedim niye bu kadar sert tepki veriyorsun ".

Selim'le burakın geldiğini görünce daha fazla soru sorma dedi.

-peki ama bana ne zaman anlatmak istesen dinlerim biliyorsun

-biliyorum ama şimdi değil lütfen

-peki .

-ne şimdi değil ?diyen Selim'i görünce paniklemişti

-O Hiçbişey önemli değil diyerek geçiştirmişti .

Niye bu kadar rahatsız oldu niye benle konuşmak istemedi kendi derdimle uğraşmaktan arkadaşımı unutmuştum .

-yerime mi otur sam acaba diyen selim e baktım gıcık deyip yerinden kalktım

diğer ders için beklerken öğretmenler toplantısı olduğunu ve dersin boş olduğunu söyleyen nöbetçi ye baktım bu kızın yüzü ne kadar nurlu öyle bunu kesinlikle ders boş dedi diye demiyorum (yalan)

herkes muhabbet edip konuşurken yanımda test kitabı çıkaran canım arkadaşım burak'a baktım

-bu neyin hırsı yani korkma bi dersi boş geçirince okul sonuncusu olmazsın ben varım

-sende çalış bak notların pek iç açıcı değil

-çalışsam nolucak 3ay sonra ölüceğim (tabiki demedim)

-benim bünyede yan etki yapıyor çalışmak

- Selin ne zaman ciddiye alacaksın hayatı

- Hiçbir zaman

- Neden bu kadar umursamazsın

-Benim hayatta birşeyler in  iyi olabileceğine dair umudum kalmadı o yüzden çabalamak beni sadece gereksiz yorar

-Bu kadar çabuk vazgeçmek zorunda mısın?

-Bu kadar çok soru sormak zorunda mısın?

-seni düşündüğüm için söylüyorum

-Biliyorum ama ben böyleyim

benim lavaboya gitmem gerek diyerek uzaklaştım sınıftan

elimi yıkarken arkamdan gelen iğrenç kahkahaya baktım onun burada ne işi vardı ?

Yeni bölüm geldi umarım beğenirsiniz
💛💙💐🌹💕💖 Fikir ve görüşlerinizi belirtirseniz sevinirim
Keyifli okumalar 🙏

ADI YOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin