Neden bir sınav hayatımızı belirler? Hep bu soruyu sormuşuzdur, değil mi kendimize? Geleceğimizi, hayallerimizi, liseden sonraki tüm yaşamımızı sadece saatler içinde cevapladığımız sorular belirleyecek. Ama en önemlisi aslında hayatımızı sadece bir sınavın değil daha çok bizden saklanan gerçeklerin değiştirebileceğini öğrenmem pek fazla uzakta değildi. Yakın zamanda ihanetin, sırların, en önemlisi imkansız gibi duran hayallerimin aslında çoktan gerçekleşmiş ama bunu bilmeyerek yaşamış olduğumu öğrenince hayatım değişti.
Bugün yeni hayatıma belki dipsiz bir kuyudan benden saklanan tüm gerçekleri bulma peşinde ilk günüm. Balıkesir otogarında inmiş yeni hayatımın ilk solukları alıp verirken, hala dün duyduklarım kulaklarımda çınlıyordu. Annem hayatım boyunca en çok sevdiğim insan, benden en çok sevdiğim iki insanın yıllardır bir trafik kazası sonucu öldüğünü söylemiş ve beni bu yalanla yıllardır oyalamış. Evet babam ve küçük kardeşim Lavin' im, ben onları bundan on sene önce yani sekiz yaşımda iken kaybetmiştim. Bir sabah yatağımdan annemin ve dedemin bağırışları ve annemin çığlık çığlığa ağlaması ile uyanmıştım. Koşarak yanlarına gitmiş ve ne olduğunu sormuştum. Dedem beni sanki korkuyormuş gibi sıkıca sarıp kulağıma o hiç duymak istemediğim, o yaşta asla kaldıramayacağım şeyi benden özür dileyerek söylemişti.
"Biliyorum şimdi ne desem de sen ağlayacak ve adın gibi isyan edeceksin dağ çiçeğim ama bunu sana söylemek zorundayım. Sen güçlü bir kızsın inanıyorum bunu da atlatacak ve annene destek olacaksın. Asmin baban ve Lavin trafik kazası geçirmiş, başımız sağolsun kızım. "
" Bu ne demek ya başımız sağolsun derken sakın bana ikisinden biri öldü deme bana dede sakın. Yoksa yoksa aman allahım her ikisi de mi? "
Ben böyle sorunca dedem başını aşağı yukarı salladığı an avazımın çıktığı kadar çığlık atmıştım. Sonrasında gözlerimi hastane açmış ve en yakın arkadaşım Derya'nın baş ucumda elimi tutup ağladığını görmüştüm. İşte o zaman orada Derya
" Hazır senden serum çıkınca kan akacak ben de parmağımı hafif keceğim. Bir filmde izlemiştim, akan kanlarımızı birbirine birleştirirsek kan kardeşi oluyormuşuz. Beni kardeşin olarak kabul eder misin Asmin?" dedi."Hayat benden bir kardeş aldı ama senin gibi harika bir kardeş verdi anlaşılan. Sen zaten benim hep kardeşimsin, kan kardeşim olmana tabiki sevinirim Derya. Hadi kardeş olalım" deyip oracıkta yeni bir kardeş sahibi olmuştum. O gün bugündür de Derya benim kardeşim, sırdaşım kankam, herşeyim oldu. O günden sonra hızlıca toparlanmam için bana hep destek oldu. Hatta onun sayesinde kendimi keşfettim. Asla şarkı söylemeyen ben sesimin farkına vardım. Evde de artık hep şarkılar söyleyip annemi ve dedemi de bu mutlu dünyama katar olmuştum. Onlar benimle ben de kendi dünyamla mutluluğu yakalamıştım. O kötü günün ardından tam iki yıl geçmişti ki bu sefer dedem kanser hastalığına yakalandı. Geç fark edildiği için artık yapacak bir şey kalmamıştı. Hastalığını öğrendikten iki ay sonra dedemi de kaybettik. İşte O zaman aslında hayatın bana oynadığı oyunların bitmediğini anladım. Daha artık ne olabilir derken işte dün annemin bana yıllardır yalan söylediğini öğrendim.
Dün üniversite sınavım çok iyi geçmiş ve Derya ile buluşup diğer arkadaşları da çağırarak sınavı atlattığımız için her zaman takıldığımız kafede eğlenmiştik. Annemi arayıp sınavın çok iyi geçtiğini ve kafede eğleneceğimiz için geç geleceğimi söyleyip kızların arasına dönmüştüm. Kumru bu yıl son kez aramızdaydı. Çünkü babasının işleri ve hayalleri için isviçre 'ye gidecek. Bu eğlence bir nevi onunla da veda partisiydi. Bizim ay olarak en küçüğümüz olduğu için ona "küçüğüm" derdim hep. Benim küçüğüm yakında çok iyi bir bilim kadını olacaktı. O kadar zeki ki ona bilim kadını olmak çok yakışacaktı. Şimdiden o kadar çok bilim çalışması ve ödülleri vardı ki hayallerini gerçekleştireceğinden hiç şüphem yoktu. Ezgi ise ne kadar istesek de kopya çekmemize izin vermeyen bir diğer ineğimizdi. O Kumru'nun aksine kafasını hiç dersten kaldırmaz sürekli notlarla boğuşurdu. Ben ve Derya onlar kadar ders manyağı olmadığımız için hep sınavlara günler kala çalışıyorduk malesef. Ezgi psikoloji okuyordu bundan mıdır bilinmez tüm sorunlarda hep bir fikri ve bize iyi gelen öğütleri vardı. Yakında bizim inek güzide ablalığını tüm herkese gösterecekti.tek gizi bir değil artık kendi sorunları haricinde herkesin sorunu ile uğraşacaktı. Bu mesleğini seçme sebebi ise babasının ölümünden sonra psikolojik sorunlar yaşamaya başlayan annesi için seçtiğini tahmin etmek de zor değildi tabiki. Derya, kan kerdeşim ise moda tasarım bölümünde okuyacak, alışveriş çılgınlıklarını artık sona erdirip moda dergilerinde tasarımcı olarak gösterecek kendini ve eminim çok başarılı olacak. Hepsi için bu kadar emin konuşuyorum, çünkü benim arkadaşlarım her zaman çok zeki ve derslerinde başarılı oldular, elbette ki istediklerini alacaklar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASMiN "İsyan Çiçeğim"
Chick-LitTam herşey çok güzel, mutlu oldum derken öğrendiği gerçeklerden sonra hiç bilmediği bir şehire, hiç bilmediği kişilerin arasına girmek zorunda kalan ve yaşadığı tüm kayıplara rağmen içinde sönmeyen bir cesaret ışığı taşıyan hırçın ve zeki bir kız...