«U-Prince serisinin 2.kitabıdır. Diğerlerini okumadan başlayabilirsiniz.»
- - -
Byun Jane.
Akıllı, hırslı, genç bir kız. Ayrıca bir gazetecilik bölümü öğrencisi.
Bir iddiaya girdi. Spor akademisinin yüzücü prensi Kim SeokJin ile bir röportaj yapma...
Sabah alarm olmadan, uykumu alarak kalkmamın tek sebebi var; bugün pazar!
Kocaman, yumuşacık yatağımda sağa sola yuvarlanarak geçirdiğim dakikaların sonunda kalkıp camı açtım. Camım evin ön bahçesine bakıyordu ve tam önümde pembe renkli bir bitki topluluğu vardı. Telefonuma gelen mesajları kontrol edip odadan çıktım. Evin içinde güzel bir atmosfer vardı.
"Günaydın!" Jaebum elinde kahveyle birden karşımda belirince ben de gülümseyerek karşılık verdim.
"Biz kahvaltı yaptık, dolapta kahvaltılık falan var. Ne istersen yapabilirsin."
Kafamı sağa sola salladım, pek kahvaltı havamda değildim.
"Mısır gevreği var mı?"
Dolaplardan birini gösterdi "Bir ara aldık ama yenilmeyince kaldı, bir bak. Ben odaya çıkıyorum, ödevler işte." dedi ve bıkkın bir tavırla ayaklarını sürüyerek gözden kayboldu. Mutfağa girip gösterdiği dolabı açtım, gerçekten bir kavanozun içinde mısır gevreği vardı. Tarihinin geçmediğinden emin olduktan sonra -sadece kokladım- dolaptan sütüde çıkarıp kendime mükemmel(!) bir kahvaltı hazırladım.
Daha önce arka bahçeye hiç çıkmamıştım. Havada güzel olduğu için oraya çıkmaya karar verdim. Tabii beni teşvik eden bir diğer şey, hemen arka bahçeye çıkan mutfak kapısının açık olması ve dışarıdan mükemmel bir havanın gelmesi oldu. Terliklerimle birlikte dışarıya adım attım. Yerler tamamen çimendi. Bir tarafta bir çardak vardı, bunu eve ilk geldiğimde de görmüştüm. Diğer tarafta bir salıncak vardı.
Hevesle mısır gevreğimden bir kaşık aldım. Yavaşça havuza doğru adımladım, hemen karşımda duruyordu. Yeşil çimenler bitince kaymaz fayans başladı. Hemen dibinde kocaman havuz güzel duruyordu. Tertemiz parlayan suya gülümseyerek baktım.
Güneş tam tepede sinir bozucu bir parlaklıkla parlıyordu ama bu bile moralimi bozamaz. Gece enerji depolamıştım resmen.
Arkamı döndüğümde mısır gevreğini boğazıma dizecek bir manzara vardı.
Kim SeokJin, bahçe kapısından omzuna attığı havlusu, yüzücü şortu ve çıplak üstü ile çıkıyordu. Kafası yere eğik elindeki havuz gözlüğünü düzeltirken beni sonradan gördü. Haberimin başlığını an itibari ile seçtim: U-Prince olmayı sonuna kadar hak eden, kaslı çocuk.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Günaydın," dedim içten içe kafayı yediğimi gram belli etmeyerek. Hatta bir miktar doğallık için mısır gevreğimden bir kaşık aldım. Boğazıma durmaz umarım.
Erkeklerle işim olmaz demiştim ya, arkasındayım. Ama yine objektif olalım, erkeklerden hoşlanan her canlı şu manzara karşısında ufak bir bocalama yaşayabilir.
"Günaydın." derken havlusunu omzundan alıp şezlonga attı.
"Antrenman mı yapacaksın?" dedim bir kaşık daha alırken. Evet anlamında başını salladı. Sonra havuzun diğer ucuna gitti. Bu manzarayı izlemek istiyorum.
