O kadar kalabalık olmamıza rağmen dosyalar sabaha karşı bitti. Bu projenin onay almasını her şeyden çok istiyorum. Biz burada rahat yaşantımızı sürerken, insanların yiyecek ekmek için gece gündüz zor şartlarda çalışması.. Bu insanlar için azcıkta olsa umut olmak istiyoruz. Bu yüzden tüm bu çabamız.
Herkes birbirine yorgun tatlı gülümseme ile bakıyordu. Ufacık ailemden başka kimsem yok dediğim zamanlar eskide kaldı. Artık benim kocaman bir ailem oldu. Bunun tarifi olmaz. Bunun değeri de olmaz. Paha biçilemez bir şey bu.
Dosyaları yerlerine yerleştirdikten sonra eve dönmek için yola çıktık. Eve geldiğimde çocukları sessizce kontrol ederek odama geçtim. Kendimi yatağın üzerine bıraktığım gibi uyuyabilirim. Hızlıca üzerimi değişerek yatağa uzandım.
°°°°°°°°°°°°
Saatin geç olmasına rağmen çalan telefon sesi ile uyandık. Ömer'e korku dolu gözlerle baktım. Bu saatte hayırlı bir haber için aramaz insan. Ömer hızla telefonu açtı. Sesi hoparlöre verdi ve dinlemeye başladık.
"Ömer bey ben muhasebe çalışanı Fatih Ender. Leyla hanım izne ayrıldığından beri muhasebe ile ilgileniyorum. Bu saatte rahatsız etmek istemezdim ama acilen bilmek istersiniz diye düşündüm."
Şaşkınca yüzüme baktıktan sonra telefona döndü Ömer.
"Neyi bilmek isterim?"
………..
"Ömer tek başına gidemezsin. Mert ve Demir'e haber vermeliyiz. Tek başımıza halledeceğimiz bir iş değil bu!"
Gürültülere uyanan ev halkı koridorda toplanmıştı. Nihat'ın odadan çıkması ile Nihat'a döndüm.
"Birileri bizimle fena halde uğraşıyor. Şirket hesaplarında büyük sorunlar var ve biz bunları yeni fark ediyoruz. Nihat şirkete gitmemiz gerek."
"Neler olduğunu daha sakince anlatır mısın Zehra?"
"Vakit yok. Şirkette bekliyorlar bizi!"
Tam kapıdan çıkarken aniden durdum. "Hediye abla çocuklar sana ve Cevriye hala ya emanet. Ne zaman geliriz bilmiyorum.."
Cevap bile beklemeden arabaya koştum. Hava hala zifiri karanlık ve birisi yada birileri bizi batırmak için içeriden hamleler yapıyor! Holdinge gelince merdivenleri hızla çıkmaya başladık. Yönetim katında toplantı odasında tüm müdürleri acil toplantıya çağrılmıştı.
Hızla odaya girdik. Demir, Leyla, Mert herkes buradaydı. Bu saatte bu kadar insan uykusunu bölmüştü. Bu toplantı sonunda ya batacak ya da eski zaferimize ulaşacaktık.
"Şirkette büyük açıklar oluşuyor! Büyük ödemeler yapılıyor ve bu ödemelerin nereye gittiği bilinmiyor. Önemli toplantılarımız iptal ediliyor! Birileri bizimle bu kadar uğraşıyorken herkes uyuyor mu!"
Masanın ortasında oturan genç adam elini havaya kaldırdı. Ömer söz vermesi ile ayağa kalktı.
"Ben sizinle telefonda konuşan Fatih Ender. Ömer bey detaylı bir inceleme yaptığımız zaman tüm bu açıklar Leyla hanımdan sonra olmaya başlamış. Bunu her kim yaptıysa Leyla hanımın gitmesini beklemiş anlaşılan.
Üstelik açıklar hemen fark edilmesin diye şirkette tadilat, tamirat, gelir ve gider gibi hesaplara girilmiş dışarıya yapılan para transferleri. Aylık tabloyu oluşturduğumuz zaman uyuşmayan rakamlar dikkatimizi çekti. Ve yapılan harcamanın haftalık ve günlük raporunu tek tek incelediğimiz zaman tüm bu sorunların farkına vardık."
"Peki bu açığı kapatmak için neler öneriyorsunuz?"
"Öncelikle başka birimlerde sorunlar olup olmadığına bakmak için son aylarla birlikte son iki yılın tablolarının karşılaştırılmasını öneriyorum."
Demir ve Mert aralarında ki konuşmayı bitirince Mert söz aldı. " Demir ile bende iptal edilen toplantı ve ihaleleri tekrar bağlamak için uğraşacağız. İçeriden hasarı tamir ederken bir yandan işlerin yürümesi lazım."
Mert sustuktan sonra ayağa kalktım. " Bu işlerin toplanması zaman alacaktır. Bu sürede personelin maaşlarında aksamalar olabilir. Buda personel kaybına sebebiyet verir. Bunun neticesinde ise işlerin yetişememesi ve iflas olur."
Ömer ayağa kalkarak bir kaç turun ardından masaya döndü ve ellerini masaya koydu.
"Bu işin sonunda iflas etmekte mümkün. O yüzden işten ayrılmak isteyen olursa buna hiç bir şekilde itiraz edilmeyecektir. Elimizden geleni yapmaya çalışırken bizimle bu yolda yürümek isteyenlere şu anda teşekkürlerimi sunmaktan başka bir şey yapamam. Yarın öğlen yemeğinde bu durumu çalışanlar ile de paylaşacağım."
Ömer'in yanına giderek elini tuttum. "Sen doğru olanı yapıyorsun. İnsanlar bunu bilmeli. Herkesin işe ihtiyacı var sonuçta. Ama ben inanıyorum biz bu sorunun da hakkından geleceğiz. Neler neler atlattık bir hatırlasana."
◼◼◼◼◼◼◼◼◼◼◼
- Öğlen yemeği -
Konuşmasını yapmak ve bilgi vermek için tüm çalışanları toplamıştı Ömer. Ama daha şimdiden kulaktan kulağa şirketin durumu duyulmuştu. Sessizliği sağladıktan sonra konuşmaya başladı.
"Sizleri buraya bir kaç şey söylemek için topladım. Son zamanlarda büyük hatalar yapıldı şirkette. İsteyerek ya da istemeyerek olup olmadığı araştırılacak. Fakat bu hatalar bir an önce düzeltilmez ise şirket iflas edebilir.
Bu şirketi ben kurmadım. Bu zenginliği ben elde etmedim. Bu hayatın içine doğdum belki ama, her insan gibi ben de ailemde büyük zorluklar çektik. Fakat şunu bilin ki, bu şirketin kurulmasından bu güne kadar hiç bir haram para girmedi bu şirkete. Siz evlerinize buradan götürdüğünüz para ile aldığınız her şeyin, helal para ile alındığını bilin ve unutmayın.
Birileri bizimle çok büyük oyunlar oynuyor. Şu an iflasın eşiğinde olduğumuzu da saklamadım zaten. Burası bir gemi ve bu gemi ya batacak ya da yoluna devam edecek.
Gitmek isteyen olursa kimseye kızmam. Hakkım da yok zaten. Burada bizimle çalışan herkes bizim için özel. Bizimle kalmak isteyen olursa şimdiden onlara teşekkür etmekten başka bir şey yapamam. Gitmek isteyenlere ise referansım ile iş bulmalarına da yardımcı olurum."
Kalabalığın önünde kır saçlı bir adamın söz istemesi ile dinlemeye başladık.
"Ben insan kaynakları personeli Mehmet Sancak. Bu şirket kurulduğundan beri bu şirkette çalışıyorum. Allah mekanını cennet eylesin, babanız Mehmet bey de çok iyi bir insandı. Onun zamanında da büyük bir iflas krizi yaşandı. Fakat ona inanan insanlarla birlikte daha fazla mesailer ile bir şekilde kurtulduk.
Ben 3 çocuk babasıyım. Hepsini evlendirdim. Hepsinin iyi bir işi var. Hanım ile kendi kendimizede yetiyoruz çok şükür. Benim kaybedecek hiç bir şeyim yok evladım. Akibetimiz ne olursa olsun ben yanınızdayım. "
Göz yaşlarımı silerek oluşan topluluğa baktım. Mehmet beyi haklı bulanlar bir tarafta toplanmış geri kalanlar ise kararsız bir şekilde bekliyorlardı. Gittikçe yükselen uğultuyu, yine kır saçlı adamın sözleri bastırdı.
- Bölüm Sonu -
Yaz boyu boş vaktim olmadığı için yazamadım. Bir sonra ki bölüm çok gecikmesin diye elimden geleni yapacağım. Okumaya devam edenlere sonsuz teşekkürler. 🙏🙏🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy "Yeniden"
Fiksi PenggemarTüm yaşananlara rağmen ayakta kalmaya çalışanların hikayesi... Onların hayatı acı dolu. Keder dolu. Fakat tüm bunlara rağmen YENİDEN ayağa kalktılar. Hem de her seferinde.. Ömer - Zehra Nihat - Ayşe Kerem - Sabah Leyla - Demir Her biri birbirinde...