KATİL

Quatre

Vera Cemre Liberté

Acıdan olsa gerek bayılmışım. Uyandığımda başımda Mert i görmeyi hiç beklemiyordum. Gözlerimi açtığımı görünce hemen yatağımın yanındaki doktor çağırma düğmesine bastı.

Mert : Günaydın uyuyyan güzel

Ben: Başka lakap mı bulamadın. O kız çok salak.

Mert : Rapunzel??

Ben : O ayrı bir evre. Gerçi zekalının önde gideni. İnsan okadar saça kıyar mı hiç?

Ben kendi kendime Disney prenseslerine söverken içeri Şevval hanım girdi.

Şevval : Cemrecim. Nasıl hissediyorsun kendini?

Ben: Hayatta??

Şevval : Bundan sonra böyle hissetmeye özgürsün canım. Tümöründen iz bile yok artık. Tebrik ederim canım. Geçmiş olsun.

Şevval odadan çıkarken ne diyeceğimi bilemiyordum. Şevvalin hemen ardından içeri hızla Derin geldi. Burdki en yakın olduğum hemşire.

Derin : Canım benim çok sevindim senin adına. Artık mutlu olma sırası sende.

Ben: Derin duydun mu??? Artık tümör yok dedi. Gece yatarken sabaha kalkıp kalkamayacağımı düşünmek yok. Artık.

Derinle sevinçten ağlarken odada bir eksiklik hissettim. Gözlerimi odada gezdirirken Derin konuştu:

Derin : Seninle gelen delikanlıyı arıyorsan az önce çıktı. Kız bana bak, çocuğun yüzünü hiç görmedim zaten. Sen söyle yakışıklı mı?

Ben : Eh şimdi Allah var çok yakışıklı.

Derin : Hadi yine iyisin..

Derin lafını bitirir bitirmez kapı çaldı. Elinde iki bardakla Mert olduğunu tahmin ettiğim kişi içeri girdi. Derin bana bakıp güldü ve odadan çıktı.

Mert : Demek çok yakışıklıyım

Ben : Evet. Yalan yok.
Ayrıca neden buradasın çok dikkat çekiyorsun ve aranan bir suçlusun.

Bu kısmı çok kısık bir sesle söylemiştim.

-------

Mert Yurtsever

    Kısa bir süre sonra hastaneden taburcu edildi. Eve doğru hızlı ve seri adımlarla ilerledik. Kapıyı açıp içeri girdiğimizde , bıraktığımım aksine sinirden deliye dönmüş bir Arda ve ondan kat kat daha sinirli bir Cengiz vardı.

Ben : Nolu olum size?

Arda : Lan depodaki adam konuşmuş.
Ben: Eeee

Arda: Lan o Tolga nın adamıymış.

Ben: Hass...

-----

  Oturup ne yapabileceğimizi düşünüyorduk. Ortaya birsürü fikir atıp sonrada bir patlak veriyorduk. Biz ardayla konuşırken Cengiz hızla bize döndü.

Cengiz : Olum bu adam piç herifin teki değil mi?

Arda ve ben: Evet

Cengiz : Onu biz değil. Onu bir kadın konuşturur. Ona red edemeyeceği bir şey sunmamız gerek.

     Cengizin sözlerinden sonra kafalarımımiz lila koltuğunda uzanan saçları dağınık topuz, bir elinde çikolata kavanozununun içindeki kaşığı tutan  bir elinde de kitabı tutan tanıdığımız tek kadına baktık.