KATİL

Cinq

Mert Yurtsever

  Sabah omuzunda hissettiğim bişeyle açtım gözlerimi. Kafamı kaldırıp beni dürtükleyen kişiye çevirdim. Cemre??

Cemre : Kış uykusuna mı yattın anlamdım. Hayvan gibi uyuyonuz kalıkn bir işim düştü size.

   Yataktan doğrulup Cengiz ve Ardayı uyandırdım. Hepimiz oturmuş Cemreyi dinliyorduk.

Cemre: Geçen polis geldiği zaman bir sevgilimin olduğunu falan söylemiştim. Çünkü o timden bir polis bana takık. Bir geldiğinde ona sevgilim olduğunu söylemiştim ama bana inanmamıştı. Bu arama emrini koz olarak kullanıp ip ucu arıyacaktı.
  Şimdi de mesaj atmış geliyorum sevgilini ve seni görücem diye. Aradığımda da açmıyor itiraz ediceğimi bildiğinden.
  Uzun lafın kısası benim bir sevgiliye ihtiyacım var.

     Hepimiz soluksuz anlattığı bu olayı dikkatle dinledik.

Cemre : Aranızdan hanginizin yüzü arananlar listesinde değil?

  Arda keyifle sırıttı. O şu ana kadar işlediği hiç bir cinayeti arkasında bir iz bırakmadan ve hiç yakalanmadan geçmişti. Ardanın sırıtışını gören Cemre fıransızca küfürler ederek Ardaya baktı.

Cemre: Eve girmemesi gerek bu yüzden içerinin müsait olmadığına inandırmamız gerek.

    Cemre de bu işi tam adamına vermişti. Arda kıza yakınlaşmak için binbir türlü takla atarken armut pişip ağzına düşmüştü.

   Arda üstündeki tişörtü bir hışımla çıkarıp Cemreye baktı. Cemre anlamaz gözlerle ona bakınca söze başladı:

Arda: Daha önce hiç sevişmedin mi kızım. Bu bir altın kuraldır. Sexten sonra kadın erkeğin tişörtünü giyer. Yani birbirlerini seviyorlarsa genelde böyle olur.

    Cemre suratını eşkiterek lavaboya gitti. Çıktığında üstünde Ardanın ince beyaz tişörtü vardı. Siyah iç çamaşırları tişörtün altından belli oluyordu. Enfes bir görüntüyü.
Cemre çıktığında Arda bir ıslık çaldı.

Arda : Ne şanslı herifim.

Cemre ardaya göz devirip o meşhur aynanın önüne geçti. Topuz olan saçlarını açtı. Altın sarısı saçları kıvrılarak beline döküldü. Kafasını aşağı eğip saçlarının tamamının önüne attı. Elleriyle dağınık bir görüntü verdi. Kafasını kaldırdığında saçları hızla arkaya doğru gitti. Arda keyifle gülümsüyordu.

   Kapı çalınca Cemre panik oldu. Bizi hızla televizyonun olduğu köşeye itip Ardayı kendine çekti. Arda keyifle bir kahkaha atıp bir adım geriledi. Cemre kapıyı açınca da sanki pantolonunu yeni giyiyormuş gibi düğme ve fermuarla oynayıp kafasını kaldırdı. Cemreyi belinden tutup kendine çekti.  İç çamaşırları görünmesin diye kollarını vicuduna sardı. Çenesini Cemrenin kafasının üstüne koyup saçlarının arasına bir öpücük konudurdu.

  İçimde ki Ardanın ağzını yüzünü yumruklama isteğini bastırıp olacakları beklemeye başladım.

Arda : Sevgilim kim bu adam?

Cemre : Gördüğün üzere polis memuru canım.

Arda : *sırıtarak* gözlerimi senden alamıyorum ki.

Deyip tshortün yakası açık olduğu için açılan omuzuna bir öpücük konudurdu
 
Cemre kapıdaki adama dik dik bakıyordu.

Adam: İnanmıyorum sizin sevgili olduğunuza. Kanıtlayan.

Arda : Sanane olum bizim ilişkimizden. Ha ille de gözüme sokun diyorsan hay hay.

   Arda, cemreyi kendine döndürüp kucağına aldı. Bacaklarını beline dolaması için ellerini bacaklarına değdirip yüzünü Cemreye yaklaştırdı. Boynunu tutuyor gibi yapıp Cemre nin saçlarıyla yüzlerini kapattı. Başını hafif hafif oynattı. Kapıdaki adam suratını asıp çekip gidince boğazımı temizlemek için birkaç kere öksürdüm. Arda keyifli, Cemre ise sinirli bir şekilde birbirlerinden ayrıldılar. Arda hazır fırsat bulmuşken kızı götürmüştü.

Cengiz: olum kızı yemeden de inandırabilirdin.

Arda : *Cemreye göz kırparak*  çok isterdim ama bu hırçın şeyin sonrasında yapabileceklerinden korktum.

  Cemre sinirle ayaklarını yere vura vura yukarı çıktı merdivenlerin başından (bizim göremediğimiz tek yer) Ardanın tişörtünü fırlattı.

  Arda kısa bir kahkaha attı ve tişörtünü eline alıp kokladı.

Arda : Bir insanın vanilya kokması olağan mı?

  Cengiz onun bu sorusuna gülerken ben sadece bakmakla yetindim.