Uzun araştırmalar sonucu yeni bir kurgu ile karşınızdayım. Tahninen 20 bölüm olacak bu kurguyu seveceğinizi düşünüyorum. Çünkü ben yeni iklime bayıldım. Saçmalayın. Tabi ki diğerler karakterlerimi de seviyorum. 😂😂Neyse fazla uzatmadan iyi okumalar...
(Bu arada yeşil gözlü,yakışıklı bir oyuncu biliyorsanız isimini söyler misiniz?)
■■■■■■■■■■■■■■■
Genç adam yüreğindeki endişeyle soğuk merdivenleri tırmandı. Asansörün gecikmesine o dakikalarda lanetler yağdırıyordu. Can kaybı o kadar ağır basıyordu ki neye küfür ettiğini unuttu. Aklı ve kalbi şu anda ameliyathanenin soğuk yatağında yatan karısındaydı.
Koridorda soğuk rüzgarlar esti. Yaz ayında giydiği kolsuz gömleğinden arda kalan çıplak kolları buz kesti. Yaşlı bir kadının çığlığı hastahaneyi inletti. Soluksuzca çalan kalbi tekledi. Aci feryadın ardından her şey sustu. Dünya sustu. Evren sustu. Canlılar yaşama küstü. Kuşlar ötmekten,köpekler havlamaktan vazgeçti. Kadının ağıdı yürekleri dağladı. Onun dışındaki bütün evrene sağır oldular.
Genç adam yerinde sendeledi. Tutunacak el aradı. Babası bir köşede başını duvara yaslamış,omuzları sarsılıyordu. Annesi koltuğa yığılmış, bir yandan ağlıyor bir yandan elini göğsüne vuruyordu. Ayakta durmaya gayret ederek ağlamaktan harap olan yine de gözyaşının akıtmaktan vazgeçmeyen kadının önünde durdu. Dizlerinin üzerine çökmeyen Akın Dağdelen karısından sonra ikinci kere kayınvalidesinin önünde diz çöktü. Bu sefer ki yıkılışının temsiliydi. Kaybetmenin tutsağı. Sormaya korkuyordu. Yeşil gözlerinden birer damla düştü yeryüzüne. Onlar söylemeden gelecek olanı anlamıştı. Dizlerini döven kadının ellerine sarıldı. Sesi kısık,korkuluydu.
"Anne..." Gelmiyordu devamı tüten kelimeler zinciri. Çıkmıyordu dilinden. Susarsa gelmezdi beklenen. Sormazsa gitmezdi sevilen.
Emine hanımın ağlaması şiddetlendi. Kopasıca dilinden çıkacak kötü haberi kocasına devrediyordu. Kocasının kendin beter halde olduğunu görmedi. Kaçınılmaz sonu geçiktirebilecelerini sanıyordu. Halbuki Akın karısına bir şey olduğunu gönlünde hissetmişti. Kalbi kan pompalamayı kesmiş,eti canından çekilmişti.
"Anne, Zeynep..." Durakladı. Bu duraklamaya ihtiyacı vardı. En çokta cesarete muhtaçlık duyuyordu. Çünkü karısının adı geçtiği yere yakıştıramıyordu o kelimeyi. "Karım iyi değil mi? Bir şey olmadı? Söylesene anne. Zeynep iyi desene!" Omuzunu kuvvetle sıkan ele döndü başı. "Baba,"
"Oğlum,Zeynep..." Boğazı tıkandı. Bu haberi vermek gelmiyordu içinden. "kaybettik."
"Hayır, Zeynep ölmüş olamaz!" İsyan doluydu seven adamın yakarışı.
"Haldun,beyin ölümünün gerçekleştiğini söyledi. " Sesi çatallıydı babanın. Kızını uğurlamanın yarası yaşlı kalbini acıtıyordu.
Gerçekler dile vurunca ayrı bir yakıyordu. Solduruyordu açan çiçekleri. Küstürüyordu baharı.
Akın yandı,kül oldu. Hiç beklendiği yerden kaybedişe bulandı. Yanıyordu sol yanı. Gitmeyeceğine söz vermişti. Peki öyleyse ardına bakmadan bırakıp gitmek ona yakışıyor muydu? Bir başına kalmıştı. Nasıl dayanacaktı onsuzluğa. Her köşe Zeynep'i hatırlatırken yaşamaya nasıl kaldığı yerden devam edecekti?
![](https://img.wattpad.com/cover/161234873-288-k448667.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Yüreğine Sor
Romance(Kitap kapağı yapımı Blackhaneuldesign aittir) Bir kaza... Bir kayıp... Giden bir kadın... Geride kalan aşık bir adam... Tüm ümitler kesildiğinde ansızın çıka gelen bir kalp... Her şey tam bitti dediğimizde başlardı. Melek ve Akın'ın hikâyeleri ta...