BÖLÜM-1

186 20 35
                                    

Yavuz timiyle karargahtan çıkmış helikopterden aşağıyı seyrediyor ve aynı zamanda da neden bukadar şansız oldugunu kendince sorguluyordu.Bilemezdi bu günün son gün olacağını.O bilmiyordu ama bu onun bu dünyadaki son günüydü.Olsun ya da olmasın umrunda değildi zaten ne annesi ne babası ne ablası ne abisi kısaca ailesi yoktu.ilk başlar hayat ona güzel yüzünü göstermiş sonradansa sırtından bıçaklamıştı.Bir gün oğlu için yemek veren Yavuzun babası Fatih Bey bütün sülaleyi evde toplamıştı.Yavuz kuzenleriyle o gün tartışmış tek başına arka bahçeye çıkmıştı olay zaten tam kapıdan adımını attığında olmuştu. Ev birden patlamış ::[ kuzenlerini ocakla oynamasıyla oluşmuş dogalgaz borusuna ateş koymaya çalışmış mallar ]:: Yavuz hafif yaralarla kurtulmuştu ama ailesinden sağ çıkan olmamıştı.Kara talihi işte o adımla başlamıştı.Kötü şeyler üst üste gelmişti.Yetimhaneye gönderilmiş her gün 2 ,öğün dayak yemeden uyuyamaz olmuştu.Okuldaki dersleri berbattı.Sonra düşündü neden hep ben dayak yorum diye. Her gece çalıştı pencerelerden gizlice spor salonlarını izledi.aradan aylar geçmiş kalıplı biri olmuştu onu dövmeye gelen gurubu bu sefer de o dövmüştü. Onu izleyen bir asker elinden tutup asker okuluna getirmişti her gün komutandan azar işitmiş orda da dayak yemişti ama eninde sonunda zorlada olsa bir bordo bereli olmuştu.şimdiyse burdaydı arkasına dönüp:"Ömer abi daha gelm..."alarm çalıyordu helikopteri vurmuşlardı.Aşağı doğru düşüyordü.Yavuz huzünle bakan yüzüyle ağzından sadace iki kelime çıkmıştı "şansıma sıç..ım".

                                                       {~~~~👑👑~~~~}

Beyaz bir ışık her yeri kaplamıştı. Yavuz hiçbir sey hissetmiyordu hissettiği tek bir duygu vardı o da korkuydu... Dikkat edince beyaz ışığın bir odanın duvarlarının parlamasıyla oluştuğunu görmüştü. Oda resmen parlıyordu.

Bir adam ona doğru yürüyordu ama buna yürümek denirse. Çünkü yaşlı birisiydi ve kamburu o kadar çok çıkmıştıki onu düz tutup üstünde yemek yerdiniz yani yemek masası gibi kulanırdınız. Adama birkaç saniye Yavuzaysa asırlar gibi gelmişti adam Yavuzun başına dokundu ve...

   Yavuz başında efsane acılar çekiyordu.Başı içten içe patlıyor daha sonraysa iyleşiyordu bu olay yalnızca iki saniye sürmüştü lakin bu olayda ona asırlar gibi gelmişti. Yavuz kendine geldiğinde buranın eski parlak beyaz odanın olmadığını gördü.
Burası bir taht salonuydu.

" Ben nasıl buraya geldimki halla halla"

diye düşünürken yaşlı adamı gördü. Tahta kurulmuştu ama eski halinden eser yoktu. Şimdi yakışıklı bir adam oturuyordu 30-35 yaşlarındaydı. Yavuz bu adamın o yaşlı adam olduğundan emindi. Yavuzun hali bu ola adam birden gür sesiyle konuşmaya başladı.

"Evet ben oyum,az önceki yaşlı adam,şimdi sana gelecek olursak sana bir hak verildi tekrardan yaşayabilirsin kabul ediyormusun etmiyormusun bu senin son şansın et yada etme ben bir şey kazanmayacam.Cevabını bekliyorum çabuk ol.″

Yavuzu derin bir düşünce almış gibiydi lakin kararını çoktan vermişti. Hemen söylemek istemiyordu. Kim yeni bir yaşam istemezdi ki. [🙌] Konuşmaya başladı.

"Evet kabul ediyorum yeni bir yaşam istiyorum YENİDEN yaşamak istiyorum kısaca evet."

Adam onun konuşmasını bitirmesini bekledi ve konuşmaya başladı.

"Madem ki kabul ediyorsun yolcu isteğini gerçekleştireceğim. Ama şunu unutmaki eski dünyanda olduğu gibi burdada şansızsın senin ruhunun renkarne olabileceği sadace iki beden kalmış biri bir krallıta prens olmak fakat bu kra..."

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin