Hayat Şefim.

3. Bölüm - Koyan koyana be kardeşim!

Selam :DD

Aslında bölüm daha erken gelecekti ama Ayça şıllığı yüzünden gelemedi! Bölümün tamamını ben yazmışım gibi hissediyorum :(/:) -Hilal

Kankalar kusura bakmayın, bu aralar durmadan anneyle misafirliğe gidiyos. Multiye Zeynep'le uğraşmaktan keyif alan bir adet Kerem ve bir adet bölüm müziği koydum. -Ayça

Keyifli okumalar :DD

..

Şuan tam karşımda duran kas hayvanı mı evleniyor lan? Bu evleniyor? Oha! Taş gibi çocuk elden gitti ya! Kim acaba bununla evlenecek şanslı şıllık. Kaslara bak be. Yanarım yanarım bu çocuğun dünya evine girdiğine yanarım! Şimdi bu bile evlendi ben evlenemedim diyemeyeceğim. Adamın maşallahı var. Sıraya girmişlerdir lan evlenmek için. Hiçte evli tipi yok bunun. Eline baksam mı ki acaba alyans var mı diye? Ah Zeynep! Sanane! Evliyse evli, karısı düşünsün. Banane bu kas hayvanından. Ama ben acayip meraklıyımdır ya. O değil de öküz dedim lan patronuma! Bildiğin öküz müsünüz dedim. Gidin buradan dedim. Bağırdım resmen! Can'da döverim sizi dedi. Hadi bakalım Zeynep, temizle kendi yaptığın boku!

"Evet, geldim de . . . Pek hoş gelmedim." diyor adının Kerem olduğunu öğrendiğim kas yığını! Hoş gelmemişmiş. Yere kapaklanma mı sağlamasaydın çok güzel bir tanışma yaşayabilirdik Kerem Bey (!)

"Aaa, neden?"

"Önemli değil. Boşverin." Bak bak, bir de sanki hayatımı kurtaran kahramanmış gibi bana bakıyor.Kaslarını mı gerdi o az önce? Ay sanane Zeynep! Elalemin kası seni mi gerdi? TeAllam!

"Siz öyle diyorsanız . ." diyor Çisil ve gülümsüyor. Bak bak, gülümsemeye bak. Tabi buldu yakışıklı çocuğu. Kaçar mı Çişil'den ! "Zeynep . . Bu Kerem Bey. Can . . Iğm. Kerem Bey Can ve Zeynep, organizasyon da ve yemeklerde görevli. Garsonlara ne yapacaklarını söyleyip kendileri de yardım edecekler. Kerem Bey de, sizi kontrol edecek kişi."

Ben hayatımda böyle bir tanıştırma diyaloğu görmemiştim. Pardon duymamıştım.  Bu farkı bizlere sunan Çişli'ye sonsuz teşekkürler..

"Kontrol edecekmişmiş."

"Efendim Zeynep Hanım? Bir şey mi dediniz?"

"Diyorum ki Kerem Bey .." En içten gülümsememi takınarak devam ediyorum. Aslında içten bir gülümseme değil ama içtenmiş gibi.  "Siz mi evleniyorsunuz? Allah mesut etsin"

"Ne o ? Neden sordun?" diyor alayla. Ona göre elbise diktiricem de.Allah'ım sen koru.

"Hiiç, merak ettim sadece."

"Aa yok merak etme güzelim ben evlenmiyorum. Rahatlayabilirsin. " dediğinde ağzım şaşkınlıktan yırtılırmışcasına açılıyor. Bu sırada Kerem kıkırdamaya başlıyor. Ukala! Bak bak sırıtşa bak.

''Buna nerden vardığınızı sorabilir miyim pardon?''

''Iğğm yüzün bembeyaz oldu çünkü.'' diyor baş parmağıyla yüzümü işaret ederken.

''Birincisi sizin evlenmeniz,veya evlenmemeniz beni hiç evlendirmez. Ay pardon ilgilendirmez. İkincisi de yüzüm bembeyaz oldu evet çünkü pudra sürdüm. Pudra pudra.''

Bir gün patronuma laf yetiştireceğim hiç aklıma gelmezdi. Vay anasını.

''An..ladım. Pudra? Hangi marka?''