-9-

4.9K 164 14
                                    

Odaya, Lalisa girdiğinde ona sordum, yanındaki çocuğun kim olduğunu, aslında sormam gereken soru; İnternet'e yayılan ses kaydımızdı. Ama sormaya utanıyordum, işte.

"Yemekhanede gördüğüm, o yanındaki çocuk kimdi?"

"N-neden ki?"

"Hiç, sence neden? O geceyi ne çabuk unuttun."

Böyle söylediğimde, histerik bir kahkaha attı.

"Cidden mi? 'Bu olanlar, unutulsun gitsin işte.' Diyen, kişi benmiydim?"

Bir şey diyemedim. Ne diyebilirdim ki? Doğruydu. Ben söylemiştim bunu. Haklı olduğumu göstermeye çalışsaydım, saçma olurdu. Çünkü zaten, haklı olan kişi, Lalisa'ydı. Tekrar o soruyu sordum.

"Soruma, cevap vermedin."

"Oh, o benim yeni sevgilim. Adı, J shep."

Söylediği cümleyle, ölmek istedim.

"Y-yeni sevgilin?"

"Evet?"

"Oh, senin adına sevindim. Umarım, iyi geçiniyorsunuzdur."

Çantasını yatağa fırlatıp, benim yatağıma oturduğunda, ben ise ayaktaydım, ona bakıyordum.

"Hemde, çok iyi geçiniyoruz."

Dedi, gülümseyerek. Açıkçası, gülüşü gerçek bir gülüşe benzemiyordu. Sahte gibiydi.

"J shep'a o günkü yaptığımız şeyi anlatacak mısın, peki?"

"Bilmiyorum. Anlatamayacağım."

Dişlerimi göstermeden, sahte bir gülümseme sundum, ona.

"Bence de, söyleme. Sonuçta yeni sevgilinin hoşuna gitmeyebilir..."

Dedim, sahte gülümsemeyle. Aynı oda, benim gibi, sahteye benzettiğim gülümsemesiyle:

"Bu bizim aramızda. Sonuçta, arkadaşız öyle değil mi?"

"Evet, arkadaşız."

Lalisa, böyle söylediğimde bana sorgular bir bakış atmıştı.

"Hem... neden o gün, konusunu açtın?"

Sorduğu cümleyle, ona bakmayı bırakıp, bilgisayarımı aldım ve tekrar, yanına oturdum. Bilgisayarı açacaktım ki, 'bunu dinletmek yerine, olayı ona anlatmak daha iyi olur' diye düşünerek, konuşmak için ağzımı araladım.

"Biri, o gece olan inleme seslerimizi İnternete düşürmüş."

Böyle söylediğimde, afalladı.

"Ne?! K-k-kim?!"

"Bilmiyorum, Tiffany internette dinlemiş. Jennie'ye söylemiş. Jennie'de bana söyledi. Kim olduğunu, bizde bilmiyoruz!"

Bunu söylediğim anda, bir şeyler düşünüyormuş gibi bir yere dalmış, düşünüyor gibiydi. Konuşmamış ama dudakları oynamıştı. Dudaklarını okudum. "Tiffany..." diyordu, dudakları. Neyden bahsettiğini anlamayarak, Lalisa'ya anlamsız bakışlar atıyordum. Lalisa ise, en sonunda dalgınlıktan çıkmıştı.

"İ-internete düşen, ses kaydını dinleyeceğim."

Dedi. Tabi, 'hayır' diyememiştim ve bilgisayarı Lalisa'ya doğru, uzattığımda Lalisa hızla, bilgisayarı açıp ses kaydını dinlemeye başladı.

Onun yanında, ses kaydını dinlerken yanaklarımın kıpkırmızı olduğunu, hissediyordum. Tanrım, yanındaki kişiyle bir gece geçirip sonrada o gece geçirdiğin kişiyle, ses kaydını dinlemek... tuhaftı. Şuan onunda benim gibi utandığını anlamak, çokta zor değildi.

Ses kaydı daha bitmeden, Lalisa bilgisayarı, hızla kapattı.

"Daha fazla dinlemek istemiyorum, Chaeyoung."

Dediğinde, sanki onu duymamış gibi ona cevap vermemiştim. Kendimce, düşüncelere dalmıştım.

Kim, neden İnternete düşürsün ki?

Tabi bunları düşünürken, aklıma o 'J shep' denen herif aklımdan çıktı da değildi. O geceyi unutupta, o herifle birlikte olması, cidden hoş değildi...

-
(Burda, "Sweater Weather" şarkısını açabilirsiniz.)

Yatacaktık, Lalisa'nın yatağında bir sorun olduğu için, okuldaki çalışanlara haber vermiştik. Bu yüzden evde Lalisa'nın yatağı yoktu.

"Ben yerde yatacağım, Lalisa."

Dediğimde:

"Şuan, saçmaladığının farkında mısın? Sen yerde yacacaksın, ben senin yatağında mı? Hayatta olmaz, Chaeyoung."

Göz devirdim.

"Hayır. Sen yat."

"Kalk, ben yerde yatacağım."

"Hayır-"

"Yerde yatacağım, Chaeyoung."

Böyle söylediğinde, elimi tuttu. Elimi tutmuş olması, hoşuma gitmemiş değildi açıkçası. Neden bana böyle, iyi davranıyordu.

"Chaeyoung, bana kırgın mısın?"

"Yoo..."

Kırgındım aslında. Onu kıskanmışmıydım?

"Peki, o zaman neden böyle soğuksun?"

Cevap vermedim. Sadece söylediğim cümle:

"O zaman, yanımda uyu."

Olmuştu.

Bu kadar hızlı bir şekilde, yanıma yatmasını beklemiyordum. Şuan, yüzü bana dönüktü. Benimde yüzüm ona dönük olmasına rağmen, rahatsız olmuyordum.

Gözlerini narince kapattığında, çabuk uyumuştu. Bende onu izlemeye başladım. Her yerini... gözlerimle onu incelerken, gözüm beyaz tenli eline takılmıştı.

Elimi yavaşça, onun eline uzattım. Neden bunu yapmıştım, bilmiyorum. Şuan onun, eline dokunuyordum. Eli yumuşaktı. Bu güzel bir his, uyandırıyordu.

Neden, ben bu oda arkadaşıma bu kadar tutulmuştum ki?

-
Son ficlerde, "The And Of The Fucking World" dizisinden ilham almış olabilirim:))))

My Roommate | ChaeLisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin