My Roommate | ChaeLisa

-12-

"Ne demeye çalışıyorsun, Chaeyoung?!"

Diye bağırmıştı, J shep. Ona, dediğim şeyi tekrar ettim. "Lalisa'dan ayrıl!" Diye bağırdığımda irkildi, hafifçe. Derin bir nefes aldı, anlatmaya başladı:

"Lalisa, aslında seni kıskandırmaya çalışıyordu."

Dediğinde, ne demek istediğini anlamadığım için sordum: "Ne demek istiyorsun?"

"Demek istiyorum ki, Lalisa aslında seni kıskandırmaya, ders vermeye çalışıyordu. Sırf sen kıskan diye benimle çıkmaya başladı, Chaeyoung. Sen ona 'sadece arkadaşız' dediğinden sonra onu cidden, sadece bir arkadaş olarak görüyor muydun, bunu merak etti. Bu yüzden benimle sevgili. Aslında, görüşmüyoruz, takılmıyoruz, konuşmuyoruz... Sırf senden hoşlandığı için benimle çıkt-"

"Ne?"

Son lafını söylemesiyle, şok olmuştum. O anın şokuyla lafını kesmiştim, tabi.

"Evet Chaeyoung, Lalisa senden hoşlanıyor."

Şok olmuşluğumla dengede durmak zordu. Bir adım geri gittim. Gözlerim şoktan dolayı, yerdeydi.

"Ve seninde ondan hoşlandığın açıkça gözüküyor, Lalisa'dan ayrılırım ve olay biter." Dediğinde gözlerim, onu buldu. "Nerden biliyorsun, ondan hoşlandığımı?" Sırıttı. "Çok belli ediyorsun. Zaten o ses kaydından sonra iyice emin oldum, birbirinizden hoşlandığından."

"S-sen o ses kaydı olayını biliyor muydun?"

"Evet ve sanırım kim attığında biliyorum."  Dediğinde gözlerim fal taşı gibi açıldı. "Kim?!"

"T-tiffany." Cümlesine devam etti. Yatağının altında bir not buldum."

Elindeki notu, yavaşça bana uzattığında hızlı bir şekilde, notu okumaya başladım.

"Lalisa, hatırlıyor musun? Ortaokuldayken babanın şuanki kadar büyük bir şirketi olmasa da, güzel bir şirketi vardı. Şuanki kadar olmasa da, büyüktü. Sürekli bana zorbalık ederdin. Bu yüzden, senden nefret ediyorum. O ses kaydını İnternete yayan kişi bendim, Lalisa. Senden intikamımı alıyorum. Sevgilerle, Tiffany."

İçimde, büyük bir sinir birikmişti. Kağıdı yırtıp atmak istedim ama Tiffany'ye hesap soracaktım, elbet.

"Tiffany!" Diye bağırdığımda elimdeki notu, sıktım. Bu sefer J shep'ın odasını terk edip, Tiffany'nin odasına doğru koşuyordum. O kadar sinirlenmiştim ki...

Sonunda Tiffany'nin kapısına geldiğimde aynı J shep'ın kapısına vurduğum gibi, Tiffany'nin kapısına vurdum. Bir kaç süre sonra Tiffany kapıyı dağınık saçlı, pijamalı, şişmiş gözlerle açmıştı. Onu uyandırmış olmalıydım. Umrumda değildi, zaten.

"Ne var, Chaeyoung?!"

Elimdeki notu ona gösterdim, sinirle.

"Bu ne?! Bana açıkla!"

Elimdeki notu, hızla aldı. "S-sen bunu nereden bul-"

"Asıl konu bu değil, asıl konu notun neyin nesi olduğu!" Sesim, sinirden gırtlaktan çıkıyordu.

"Olayı okumuşsun, anlamışsın işte!" Oda bana bağırdığında, gecenin bir saati yatılı okul koridorlarını bizim bağırış seslerimiz dolduruyordu.

Arkadan bir ses geldi. O sesle, tartışmamız yarıda kesildi. "Noluyor?" Diye bir ses. Bu ses, Lalisa'ydı. Tiffany'yle aynı anda kafamızı Lalisa'ya çevirdik.

Tekrar etti. "Seslerinizden tanıdım. Burda neler oluyor?"