Saat 00.08
Telefonumun sesi ile uyandım. Karargahtan arıyorlardı. Demek ki dağdaki itler rahat durmuyor.
-Teğmen ÖZKAN
-Astsubay Çavuş KESKİN.
-Dinliyorum Astsubay'ım.
-Komutanım Albay Mehmet herkesi acil harekat merkezine çağırmamï emretti.
-Anlaşıldı. Geliyorum.
-Emredersiniz komutanım.
Yataktan fırladığım gibi üzerimi değiştirdim. Belime tabancamı koyduktan sonra telefonumu alıp karargaha gittim. Hemen üniformamı üzerime geçirip harekat merkezine gittim. Yüzbaşı Altay kapının önünde bir askerle konuşuyordu. Yanına gittim. Bana içeri girmemi işaret etti. Geçtim yerime oturdum ancak habersiz olduğum bir çift göz bana ateş saçan gözleri ile bakïyordu. Hemen ardımdan Altay komutanım ve Albay içeri girdi.Hepimiz ayağa kalkıyorken Albay oturmamızı emretti ve görevimizi anlatmaya koyuldu.
- Dikkatli bakın. Bu adam birçok şehit vermemize sebep oldu. Küçük yaştaki çocukları kaçırîp eline silah veriyor. Ve bu gece bir istihbaratçımızı şehit ettikten sonra elindeki flashdisk ile suriye ye kaçtı. Şimdi sizin göreviniz o flashdiski alın.!!!
-Emredersiniz komutanım!!
Hepimiz çıktık. Hangara gidip hazırlanmaya başladık. Musa abi benimle konuşmaya basladi.
- Eeee Esra. Şansına bak. Geleli birgun bile olmadan göreve gidiyorsun. İlk günden uykusuz kalıyorsun.
-Komutanım vatan sağolsun.
-Türk milleti var olsun teğmen'im.
Hazırdık. Hepimiz son bir kez plan için albayi bekliyorduk derken albay geldi.
-Beylerr. İçlerine sızacaksınız. Hepiniz değil. Esra,Semih ve ekrem. Bir koye girecekler. Köye karışacaksınız. Onların dediklerini yapacaksınız. Goturdukleri yere gideceksiniz. Siz sahadayken Azap'ta sizi takip edicek. Telsizlerden bağlantı kuracaksınız. O adamı-Reşan'ı- gebertin. Ayrıca Astsubayımızda Esralar ile sızacak.
Dedi ve yanındaki bayanı gösterdi. Adı Merveymis.
-Emredersiniz komutanım.
Hepimiz helikoptere bindik. Sızacağımız köye yarım saat sonra inecektik. Sonra yürü babam yürü.. Neyse.
Bir saat sonra
-Esra Semih Ekrem. Dikkatli olun . Geldiler.Başınıza birşey gelmeden halledelim şu işi.
-Gelsinler komutanım. Ölümün sevgilisiyiz.
Dedikten sonra Musa abi telsizden cevap verdi.
-Kızım Allah'ına kurban be senin.
Yüzbaşı:
-Musa. Milleti gaza getirme.
-Emredersiniz komutanım.İstemsizce tebessüm ettim. Derken şerefsizler bizi silah zoruyla meydana götürdü. Herkesi topladılar. Merveyle ben yan yana duruyorduk. O sırada bir kadın terörist yanımıza geldi.
-Açın yüzünüzü.
Açtık.-Yüzleriniz hiç köylü yüzüne benzemiyor. Bir onların,köylü kadınların,yüzüne bak bir de sizin. Tırnaklarınızı gösterin.
Ya sabırr!!Ğösterdik.
-Tırnaklarsa bayağı bir bakımlı. Eller pamuk gibi. Birde dişlere bakalım. Gosterin dislerinizi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALMILA
AdventureKimsenin bilmediği o hayatlar. Gerektiğinde ölmek ve masumları yaşatmak için adanmış hayatlar. Ölmekten şeref duyanların,geberip gitmek için bir taraflarını yırtan soysuzlarla olan mücadelesi. Anadan,babadan yârdan geçen ''KAHRAMAN''ların hikayesi