sarışın genç, duvar boyaları sökülmüş, eskimiş binalarla kaplı, dar sokaktan hızlı adımlarla yürüyor. dövmeli ise önündeki arkadaşının hızına yetişmek için koşar adımlarla hareket ediyor. bundan şikayetçi değil, sarışının yürüyüşü imkansız gibi geliyor gözüne. dövmelinin gözünde sarışın imkansızlaşıyor, onu ulaşılmaz yapıyor. oysaki birkaç zekice harekette sarışının ağına yakalanacağını biliyor ama onu ulaşılmaza koymanın ne kadar zevk verici olduğunun farkında.
''nereye gidiyoruz, çocuk?'' sarışın genç, bu cümleden kaçmak adına adımlarını daha da hızlandırıyor. hızlı gitse, soru ona ulaşamayacak gibi davranıyor. ''pekala, sanırım gittiğimde görebileceğim.'' dövmeli, sorusunun cevabını kendi kendine yanıtlıyor.
dar sokakların bitiminde, karşılarına tek katlı, küçük bir bina çıkıyor. sarışın çürümüş demir kapıyı sertçe itekliyor ve kapı, yağa ihtiyaç duyar şekilde gıcırdıyor. yoongi, dövmelinin geçmesi için yer veriyor. dövmeli hoş kokulu, küçük eve adımlıyor. merakla evin koridorunda göz gezdiriyor. çirkin görünümlü dış kapının aksine evin içi bütün ihtişamla karşılıyor iki genci.
dövmeli koridorun sonuna doğru ileriyor. varmak istediği yerde durunca görüş açısına bir çerçeve giriyor. cam çerçevenin içinde bir aile resmi görüyor. resmi aklına kazımak ister gibi ellerinin arasına alıyor ve duvardan çekip çıkarıyor. fotoğrafta, arka planda sadece beyaz bir duvar var ve sarışın ile yaşlı bir adam, açık yeşil bir koltukta oturuyorlar. yaşlı adam baba edasıyla elini sarışının omzuna atmış, baygın bakışlarını kameraya yöneltiyor. sarışın ise bu son derece duygusal bir anmış gibi, dolu gözleriyle yaşlı adama bakıyor. dövmeli kendi kendine tahminlerde bulunurken, düşünce duvarlarını delip geçen bir ses ilişiyor kulaklarına.
''o çerçeveye bakmayı bırakıp yanıma gelmeye ne dersin, öğrenci?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yoongi Sözlerini Hep Tutar - YoonMin
Fiksi PenggemarOnca sessizliğin arasında, fısıltıların kalbime ağır çöken bir çığlık gibi geldi.