Bir anda televizyon kapandı.
Tae: Minsoo konuşalım mı?
Ben: ne ile alakalı?
Tae: biz
Ben: biz?
Jihye: bizim dışarıda işimiz var
Deyip gittiler ve Tae geçip yanıma oturdu.
Ben: Tae? Acaba birgün bu konuşmalar biticek mı?
Tae: Belki bu sonuncu konuşmamız olabilir.
Ben: ne? Tamamen konuşmamaktan bahset mıyorum. Önemli konuşmalar yani bilmiyorum...Yanlış anlama ama sinirimi bozuyor.
Tae: hayır tabikide ilişkimizi kesmicez konusucaz ama bu o sinir bozucu konuşmalardan biri olabilir.
Ben: peki bu sefer ne konusucaz?
Tae: herşeyi
Ben: daha fazla detaya girebilir misin?
Tae: Minsoo? Beni... seviyor musun?
Kalbim 365 atıyordu. Ne soylicemi bilmiyordum. Ama yalan soylemicektim.
Ben: Neden?
Tae: soyle lütfen
Ben: evet seviyorum
Tae: arkadaşça mi?
Ben: hayır. Seni erkek olarak seviyorum
Tae: ama Ben zaten bir kızı seviyorum
Ben: be-be-ben bilmiyordum
Tae: artik biliyorsun
Ben: bitti mi konuşmamız
Tae: neden
Ben: gitmek istiyorum
Deyip kalktım. Bu sırada gözümden bir yaş firar etti. Hemen silip yürümeye devam Edip evden çıktım
Hemen hızlı adımlarla eve girip odama çıktım.
Ağlamamam gerekti. Ve böyle durumlar için dolapta az kalorili olduğu için kimchi vardı.
Evet ağlamamak için yemek yeridim.
Jihye: Minsoo iyi misin
Ben: çalışıyorum
Jihye: onun yanından geliyorum ne dediğini biliyorum sana.
Ben: konuşmami mı onerirsin seninle bu konu hakkında yoksa kapatalım mı?
Jihye: sen konuşarak rahat eden bir tipsin ama sanırım seni rahat birakicam.
Ben: tamam
Jihye: arada gelip bakarım sana
Ben: tamam teşekkürler
Odama gidip yatakta uyumaya çalıştım. Jihye'nin dediği gibi bu konu hakkında düşünmemek benim için daha iyi olsa gerek ki uyumuştum.
Uyandığımda saat 2'ye geliyordu. Gece w değil öğlen 2 ye.
Aşağı indim ve mutfakta su içip salona oturdum.
Jihye: öldün zannettim.
Ben: bilmiyorum ya uyuya kaldım
Jihye: Minsoo bak iyi misin. Sen ne olursa olsun kötü olmadığın sürece bu kadar uzun yatmasın
Ben: değilim. Neden bu kadar kafama taktım bilmiyorum
Jihye: benim yanımda soyliyebilirsin zaten dordumuz de biliyoruz.
Ben: sanırım içimi dokmedigim için böyle oldu
Jihye: bişey yicek misin?
Ben: hayır.
Jihye: bugün istediğini yapabilirsin ama yarın normale döneceksin
Kafamı sallayıp bir anda giren baş ağrısını engellemeye çalıştım.
Kapı çaldı
Jihye: ben bakarım
Kafamı salladım o da kapıya gitti.
Jihye: ne oldu?
Jungkook: merak ettim görebilir miyim
Jihye: gel
Jungkook içeri girdi ve sandalye alıp karşıma oturdu.
Jungkook: noldu? Iyi misin?
Ben: sanırım değilim?
Jungkook: yeni mı uyandın?!?
Ben: evet.
Jungkook: kaçta uyudu
Jihye: 10 gibi
Jungkook: ne yapalım bugün size hizmet edicem
Ben: bana dokunmayın bugün bir süre herkesten uzak kalmam gerek.