•2•

2.8K 209 152
                                    

I'll have you walk all over me and
Then walk away
Give me the worst of you
'Cause I want you anyway

Peter Harry'nin başının altındaki yastığı çekmesiyle boşluğa düşse de bozuntuya vermeyerek sımsıkı sarıldığı yastığın ufak bir kısmına başını koydu.

Ama Harry elindeki yastığı Peter'ın kafasına geçirdiğinde Peter mecburen gözlerini açtı.
Bütün gece Wade denen çocuğun onunla ilgili bütün bu şeyleri nasıl bildiğini düşünmekten uyuyamamıştı.

Oda arkadaşı Harry olsaydı bunu onunla konuşur onun da bütün gece uyuyamamasını sağlardı ama şansa bakın ki tanrı Harry'nin tarafındaydı ve Peter yetimhanenin iki kişilik odalarından birinde tek başına kalırken o Zack denen bir aptalın yanında kalıyordu.

Gerçi bir açıdan da tek başına kalmak Zack denen ahmakla kalmaktan daha iyiydi.

"Saat dokuz oldu. Eğer kalmazsan kahvaltıyı kaçıracaksın aptal."

Peter anında yataktan fırlayıp her yere saçılmış ders kitapları ve karalamaların olduğu kağıtların üstünden atladı ve üstündeki boya lekeleri ve bunun gibi şeylerle kirlettiği için pijama olarak kullandığı
t-shirtü çıkarmadan dolaptan bulduğu sweatshirtlerden birini üstüne geçirdi.

Kış ayları çok soğuk geçiyordu. Özellikle de ortak odalar dışındaki yerlerde kaloriferleri çalıştırılmayan bir binada yaşıyorsanız.

Altına da bir kot geçirdikten sonra hızla kapıya doğru koşmaya başladı ama gözü başıcundaki dijital saate kaydığında kendini frenledi.
Tabii bunu yaparken ayağı ayağına takılmış ve yere düşmekten son anda kurtulmuştu.

"Harry. Saat. Sekiz buçuk."
"SİKİK SEKİZ BUÇUK. KAHVALTI DAHA YENİ BAŞLADI."

"Ama öyle söylesem yataktan çıkmazdın napıyım ?"

"Bence koşmaya başla çünkü avans falan vermeyi düşünmüyorum."

İlk önce şaka yaptığını sanan Harry yerinde dursa da Peter'ın ona doğru koşmaya başlamasıyla ayaklarını poposuna vura vura yemekhaneye koştu ve ardından Jessica'nın çoktan oturduğu masaya gitti ve sarışın kızın arkasına saklandı.

"Jess , beni öldürecek !"

"Kim seni öldürecek ?"

O sırada hızla yemekhaneye giren Peter'la Harry parmağını onlara doğru hızla yürüyen Peter'a doğrultarak konuştu.
"O."

Peter Harry yüzünden yeterince enerji harcadığını düşünmüş olacak Harry'le uğraşmayı bıraktı ve Jessica'nın karşısındaki sandalyeye oturdu. Ama yine de Harry'e öldürücü bakışlarından atmayı ihmal etmiyordu.

Sonunda güvende olduğuna kanaat getiren Harry de Jessica'nın yanındaki sandalyeye çökerken Jessica konuştu.
"Peter ? Yorgun gözüküyorsun."

"Evet çünkü bana gece on bir gibi mesaj atan biri yüzünden bütün gece uyuyamadım ve şu yanında oturan aptal da beni saatin dokuz olduğunu söyleyip zorla kaldırdı."

Jessica Harry'nin kafasına geçirdi.
"Ne diye uyandırdın çocuğu ?"

"Nerden biliyim ben gece uyumadığını ?"
"Hem kim mesaj attı ki sana ?"

Peter omuz silkti.
"Adı Wade'miş."

Jessica sabırsızca elini telefonu ona vermesi için Peter'a doğru açtı.
"Ver de mesajlara bakalıım."

"Çok bir şey konuşmadık zaten."

Bu sefer Harry atıldı.
"Bütün gece uyumadım diyosun demek ki bir şey olmuş ver telefonununda bakalım işte."

Peter iç geçirdi ve cebindeki telefonu çıkarıp Tina'ya uzattı.
"Al bak."

Jessica ezbere bildiği şifreyi tuşladıktan sonra mesajlar kısmına girdi ve zaten kısa olan konuşmayı okuduktan sonra inanmazlıkla Peter'a döndü.
"Senin hakkında bu kadar çok şeyi nerden biliyor bu ?"
"Ayrıca güzel resim yapabildiğini ben neden bilmiyorum !"

Harry ekranı okumak için sağa sola giderken sinir ve sabırsızlıkla konuştu.
"Jessica şunu ver de ben de okıyım."

Jessica telefonu Harry'e uzatırken hâlâ mantıklı bir gerekçe düşünüyordu ama herhangi birinin Peter hakkında bazılarını onun bile bilmediği şeyleri bilmesinin hiçbir mantıklı açıklaması yoktu.

"PETER WADE KİM ?"

"Aptal , sence ben biliyor olsam bu kadar endişelenir miydim ?"

"Ha doğru."
(Harry'i yazarken tamamen kendi arkadaşlarımdan esinleniyorum acıyın bana)

Jessica Harry'nin aptallığına göz devirdikten sonra gülümseyerek Peter'a döndü ve konuştu.
"Okulda sınav yapmışlardı ya hani. Bütün sınıflar girmişti falan seviye sınavı gibi bir şeydi."

Peter başını sallarken Jessica konuşmaya devam etti.
"Bay Rogers bugün söyledi. Birinci olmuşsuuun."

Peter Jessica'nın dediği şeye zerre şaşırmazken Tina Peter'ın kafasına geçirdi.
"İnsan bir şaşırma belirtisi falan gösterir."

"Bildiğim bir şeye neden şaşırıyım ki ?"

Harry yapmacık bir kızgınlıkla başını iki yana salladı.
"Nch nch , Jess biz bunun egosuna çok yükleme yapmışız şimdi iki hafta normale dönmez bu."

"Boşver Harry biz de Peter'a aldığım çikolataları yeriz."

Peter şaşkınlıkla konuştu.
"BANA ÇİKOLATA MI ALDIN ?"

"Hayır , sadece şaşırmanı istemiştim."

~

Peter çöktüğü ağacın altında deftere bir şey karalarken aynı zamanda kulaklıklarının bağlı olduğu telefonundan müzik dinliyordu.

Gelen mesaj sesiyle müzik bir saniyeliğine kesilirken Peter çizdiği resmi kucağından alıp kenara koydu ve telefonu alıp mesajlar bölümüne girdi.

WaydeyMaydey: Benim Peter'ım yine resim mi yapıyoooor

WaydeyMaydey: Bizi de çizsene.

Peter okuduğu mesajla hızla etrafına baktı ama görünürde kimse yoktu

WaydeyMaydey: Boşuna bakma etrafına bebeğim göremezsin beni

PeterParkour: Sen beni nasıl görüyorsun

PeterParkour: Ayrıca nerden senin Peter'ın oluyormuşum ?

WaydeyMaydey: Valla çok güzel görüyorum

WaydeyMaydey: Ve benim Peter'ımsın çünkü benden başka kimsenin olamazsın yani tek seçeneğinim

PeterParkour:  Attığın son mesajı okumamış gibi davranacağım ve o şekilde sormamıştım

PeterParkour: Beni nerden görüyorsun

WaydeyMaydey: Kalbimin derinliklerine dürbün tutuyorum ve işte ordasın

WaydeyMaydey: Yani aslında ordaki tek şey olduğun için dürbüne gerek yok sonuçta etrafın bomboş ve sen o kadar karanlık şeyin arasında parlıyorsun

PeterParkour:Fark ettirmeden asıl sorumu geçiştirmeye çalışıyormuşsun gibi hissediyorum

WaydeyMaydey: Çünkü yaptığım şey tam da bu

WaydeyMaydey: Ama bu tabii ki söylediklerimin gerçeklik payını değiştirmez ;))

Dedim biraz da texting olmayan bölümler bölüm olsun hebele hübele en fazla bir yıla yeni bölüm gelir zaten

waves ||spideypool teen au||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin