waves ||spideypool teen au||

•14•

You would never notice
Stuck in that head of yours

Ertesi gün Peter okula gittiğinde her şey biraz daha normale dönmüştü.
Yani yeniden görünmez olması imkansızdı ama insanlardaki o ilk gün heyecanı gitmişti en azından.

Şimdi ona ünlü bir film yıldızı gibi değil de daha çok okulun havalı çocuğu gibi davranıyorlardı.
Ki bu da aslında Peter'a bayağı uzak bir kavramdı ama olsun.

Günü baştan başlayarak ufakça özetlememiz gerekirse; Peter yine Harry'nin rahatsız edici sesiyle uyanmış, en yakın arkadaşıyla okula yürümüş, sabah ilk ders ispanyolca quizine girmiş ve şimdi de öğle teneffüsünde küçük bir arkadaş grubu olarak oturmuş birkaç şey tıkınıyorlardı.

Aslında ufak detayları geçersek günü fazlasıyla normal geçmişti.

Ama tabii Winston'ın kantine girdiğinde takım arkadaşlarının olduğu masaya oturmayıp onlara eliyle birkaç dakikaya geliyorum hareketi yapıp Peter'ların masasına oturduğu detayını saymazsak.

Masada oturan dört kişiden de hiç ses çıkmayan bir iki dakikanın sonunda Winston hafifçe öksürdükten sonra konuştu.
"Peter'la biraz özel konuşabilir miyim ?"

Harry Peter cevap veremeden atıldı.
"Hayır."

Şimdi Harry'e kızmayın. Çocuk merak ediyo ne olacağını, yalnız kalsalar Peter kesin hiçbir şey olmadı diye kestirir atar Harry'i.

Winston iç çekti.
"Nezaket olsun diye sormuştum aslında."

Harry omuz silkti.
"Ben de nazik bir şekilde hayır dedim ?"

Peter masanın altından Harry'nin ayağını tekmeledi. Ne yapıyordu ki bu çocuk? Kendisi bütün gün Winston'la Peter, Peter'la Winston diye diye başının etini yiyordu ama Winston yanlarına gerçekten geldiğinde çocuğa vebalı gibi davranıyordu ?

"Ay, ay Peter acıtıyosun ama."

Peter ile aralarında geçen birkaç saniyelik bakışma savaşının hemen ardından Harry pes etmiş. Masadan Ned'i ve diğerlerini sürükleyerek kalkmıştı.

Onlar kalktıktan sonra oluşan birkaç saniyelik sessizlik Peter'la bölündü.
"Umarım önemli bir şeydir çünkü Harry bütün gece bunu başıma kakıcak."

"Oh şey, sadece birkaç saniye sürer zaten. Çok kızmaz yani...

Peter cümlesini bitirmeyip yarıda bırakan Winston'a onu anlamadığını belli edercesine başını hafif yana eğmiş kafası karışmış bir yavru köpek gibi baktı.

Winston utanmış mıydı? Çünkü öyleyse bu çok saçmaydı. Yani Peter Peter olmasa ve Peter'la konuşması gerekse o asla Peter'dan utanmazdı.
Amma da Peter'lı bir cümle.

"Fark ettim ki ben sana hâlâ düzgünce sormadım. Ve diycektim ki... Maç sonrası partiye benimle gelmek ister misin ?"

Peter yanakları kızarık şekilde gülümsedi. Yani olayı kendi içinde biraz fazla büyütüyordu. Lise mezuniyetine falan çağırmamıştı ki Wade onu. Sadece maç sonrasında yapılan klasik partilerden biriydi. Ama nedense kendini çok iyi hissetmesini sağlamıştı.
"Tabii ki."

Haftada bir bölüm atıcam diye söz vermesem hayatta atmazdım ama olsun geçiş bölümü olduğunu da ele alırsa ıyy derecesinde kötü değil bence