Bölüm 14. 🌟 Beyaz Orkide 🌟

303 31 3
                                    

Ertesi gün.
Savaş ve Selim bir kafeye oturmuş yine efkar gecesi yapıyorlardı. Her defasında bir sorun çıktığında bunu yapmak alışkanlık halini almıştı artık. Savaş yine çaresiz hiss ediyordu. Leyla tekrar kayıp gidiyordu ellerinden. Ve o yine hiçbir şey yapamıyordu. Parası, gücü, her şeyi olmasına rağmen elinden hiçbir şey gelmiyordu.

"Ben yarın gider konuşurum adamla. Bir de ben deneyeyim şansımı. "

"Hiç inanmıyorum. Adam o kadar çok korkuyor ki Ahmet beyden, tek kelime bile edeceğini sanmıyorum"

Savaşın bu kadar umutsuz olması Selim'in de azmini kırıyordu. Fakat vazgeçmek yoktu. 

"Olsun ben yine de konuşacağım. Sen adamın adresini bana mesaj atarsın. Ben giderim bir ara"

Savaşın başka çaresi kalmamıştı. Mecbur kafasını salladı.

"Yarın bir toplantımız var. Saygınerler'le."

Selim'in bunu söylemesi Savaşı heyecanlandırmıştı. Toplantı tamamen aklından çıkmıştı. İki dakika önce mutsuzken şimdi sadece sevdiği kadını göreceği için en mutlu insan olmuştu.

Leyla odasına bir oraya bir buraya giderek düşüncelere dalmıştı yine. Yarın Azize hanımla görüşmek ve konuşmak istiyordu. Ama bir yandan da tereddüt ediyordu. Buraya dönerken kendine söz vermişti, kesinlikle Savaş'la ilgili hiçbir konuda yer almayacak, ona bir adım bile yakın durmayacak diye. Ama sözünü çoktan bozmuştu. Artık geçti, olan olmuştu. Söz ağızdan çıkmıştı bir kere. Şimdi mecbur bari bunu tutacaktı.

Daha fazla dayanamadı ve telefonu eline alarak Azize hanımı aradı. Telefon bir kaç saniye çaldıktan sonra Azize hanımın kadifemsi sesini duydu Leyla.

"Leyla kızım?"

"Merhaba Azize hanım. Nasılsınız?"

Azize hanımın yüzüne gülümseme oturdu. Bu kız her zaman onu neşesini yerine getirirdi.

"Teşekkürler kızım. Fena değilim şimdilik. Sen nasılsın?"

Azize hanım öyle zarif ve içten konuşmuştu ki Leyla yüzünü hiç görmediği annesini hatırladı biran. Azize hanım gibi bir annesi olmasını çok isterdi. Ama şimdi o da göçüp gidiyordu bu dünyadan. Bu durum sadece Savaşı değil onu da çok etkileyecekti.

"İyiyim Azize hanım. Müsaitseniz yarın görüşelim mi? Sizinle biraz sohbet etmek istiyorum"

Leyla'nın bu teklifi Azize hanımı hayli sevindirmişti.

"Tabi kızım olur. Ne zaman ve nerede istersen"

"Tamam o zaman. Geçen sefer buluştuğumuz yer olsun. Saati siz ayarlayın"

"O zaman yarın saat 4 de buluşalım" dedi Azize hanım zarif tonda.

"Peki görüşürüz"

"Görüşürüz"

Leyla telefonu kapattıktan sonra derin bir nefes aldı. Sahi ne söyleyecekti Azize hanıma. Bilmiyordu aslında. Belki de sadece onunla konuşmak istemişti. Belki de onun ağzından Savaşla ilgili umut verici bir şey duymak istiyordu. Gitmemek için bahane arıyordu belki de. Ama bulacağından pek emin değildi.

Mert çalışması odasında dosyalara dalmışken çalan telefonun sesiyle irkildi. Hızla telefonu eline alıp kim olduğuna baktığında arayanın yardımcısı Çetin olduğunu gördü. Bu adam hiç bir zaman hayırlı bir haber vermek için aramazdı. Mert hiç konuşacak halde değildi. Ama bu saatte araması önemli bir şey olduğunu işaret ettiği için mecbur açmak zorunda kaldı.

👑 Vazgeçilmezim 👑   [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin