"Doğa"
...
"Doğa, hadi kalk kızım."
...
"Doğa, hadi yavrucum."
...
"Orman!"
Kulağımın dibinde çığıran kişiyle hızla gözlerimi açtım.
"Şükür! Kalk kız, Güzellikle uyanmıyorsun sen." diyen anneme son bir bakış atıp gözlerimi kapattım.
"Anne ya, beş dakika daha"
"Lan saat bir, bir ne demek beş dakika daha! Kalk kahvaltını yap!" dedi ve odaya dolan ışıkla perdeleri açtığını anladım.
"Of ya! Bırakta bir gün kendi kendime uyanayım."
"Kız ben seni uyandırmasam sen bir hafta uyursun. Hadi kalk!"
"Vicdansız anne belki bir hafta uyumak istiyorum. Neden bu evde benim kararlarım ikinci plana atılıyor!" Yorganı tekmeleyerek üzerimden attım.
"Kız yolarım şimdi senin saçını başını kalk hadi!" Ofladım ve doğruldum. "Bıktım artık bu hayattan. Evlenecem ben!"
"Seni alan koca iki güne kalmaz geri getirir kız! Dul diye dolanırsın ortalarda" derken odayı terk etti annem arkasından şeytanımsı kötü bakışlarımı atıp banyoya girdim. Çişimi yaptıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp dişimi fırçaladım. Saçlarımıda üstün körü topladıktan sonra banyodan çıkıp yatağıma oturdum. Komedinin üzerindeki telefonu aldıktan sonra gelen ilk bildirimi sevgili sevdicek sapığımdan olduğunu görünce gülümsedim.
Günaydın, gün ışığım, hayatım, birtanem...
Günaydın, sapıkçığım😊
Telefonu pijamamın çepine atıp odadan çıktım. Burnuma gelen kokuyla
"Annneeeeee!" diye çığırdım ve mutfağa koştum "Krep mi o!"
"Bin yıldır açmışsın gibi davranma kız. Otur hadi!"
"Sen nasıl mütüşük bir annesin ya diyerek nutellayı önüme çekip krebin üzerine boca ettim.
"Okul yokmuymuş bu hafta!"
"Üç gün yokmuş anacuğum, iki gün sonra okula gidecem yani!" dedim ve göz devirdim.
"İyi iyi çok değilmiş."
Krebimden koca bir ısırık alıp anneme kötü kötü baktım. Neydi bu ebeveynlerin okul aşkı anlamıyordum ki!
"Hadi hadi çabuk ye bekleyemem seni, sonra hemen dersine otur. Azıcık test çöz seneye vireceğin bir sınavın var." dedi başımı sallayarak onayladım ve son lokmamıda ağzıma atıp portakal suyumu fondipledim.
"Ellerine sağlık annem."
"Afiyet olsun kuzum. Hadi çık odana ben hallederim buraları." Gülümsedim ve abur cubur çekmecesinden cips, çikolata ve iki gofret aldıktan sonra odama ilerledim. Bildirim sesinin gelmesiyle adımlarımı hızlandırdım ve odaya girip kapıyı kapattım. Elimdekileri çalışma masasının üzerine atıp cebimdeki telefonu çıkardım.
Nasılsın, can tanesi.
Bu çocuk nasıl güzel kelimeler kullanıyordu ya yirim yirim.
İyiyim, sen nasılsın?
Mesajı yollamadan önce son bir kez göz attım. Onun mesajının üzerine çok yavan, sade bir cevap oluyordu. Soru işaretini silip
-canım.
Yazdım ve tekrar okudum.
İyiyim, sen nasılsın canım.
"Hayır Doğa, o ne sevmediğin biriyle konuşmak zorunda kalmışsın gibi!"
mesajı tamamen silip yeniden yazmaya başladım.
İyiyimm bitanem, sen nasılsın?
Okumadan mesajı yolladım. Ne zor bir işmiş bu sevgililik yahu.
Senin o bitanem yazan parmaklarını yerim, düşünen beynine beni seven kalbine ölürüm.
İyiyim aşk, sen seviyorsun ya çok daha iyiyim.
"Yaaa ben seni yerim yerim"
Pencereye çıksana azıcık göreyim seni?
"Neöö?" Hızla aynanın önüne geçip kuş yuvası olan saçımı açıp elimle şekle soktum.
"Düzelmiyor anasını sattığımının saçı" diyerek at kuyruğu yapıp topladım. Üzerimdeki gecelik üstünü bir çırpıda çıkarıp attım ve dolaptan bordo yarım kol tişörtümü üzerime geçirdim. Çalışma masamın üstüne attığım dudak nemlendiricimi sürüp derin nefes aldım ve pencereme ilerleyip perdeyi açtım. Telefonu çıkarıp
Sapığım♥️ la olan mesajlara girdim.
Neredesin?
Bir kaç saniye bekledikten sonra mavi tik oldu. Üstte yazıyor çıkınca sokağa göz gezdirdim.
Beni göremeyeceğin bir yerde.
Hala mı? Göremeyeceğim biriyle mi sevgiliydim.
Neden?
Yazıp sinirle nefes aldım. Cidden artık bittiğini düşünmüştüm. En azından görebileceğimi sanıyordum.
Daha zamanı var, özel olmalı.
Gözlerimi kırpıştırıp tekrar okudum mesajı. Özel olmalı mı saymıştı. Hızla pencereyi kapatıp perdeyi çektim.
Daha ne kadar özel olabilirdi. Kusura bakma ben görmediğim biriyle konuşamam. Eğer benimle konuşmak, sevgili olmak istiyorsan karşıma çıkarsın Öyle konuşuruz. Ama yok ben özel olmasını istiyorum diyorsan başka biriyle başka şekilde özel şeyler yaşayabilirsin. Benden bu kadar özelliğe katlanış olabiliyor.
Mesajı atıp yatağa oturdum ve başımdaki tokayı çıkarıp komidinin üzerine attım. Bildirim sesiyle mesajı açtım.
Doğa'm saçmalıyor ve abartıyorsun.
Ne?
Asıl sen saçmalıyorsun. Bu ne esrarlılık. Ne yapmaya çalışıyorsun ki? Ben sıkıldım. Cidden sıkıldım!
Telefonu yatağa atıp odadan çıktım. Temizlik malzemelerini koyduğumuz dolabı açıp elime ne geçtiyse aldım birkaç bezde aldıktan sonra ayağımla dolabı kapatıp odaya tekrar girdim.
"Doğa ne yapacaksın onlarla?" Diyen annem koridorun başındaydı.
"Bunlarla ne yapabilirim anne? Domestosu duş jeli, Cif'i şampuan olarak kullanamayacağıma göre en fazla temizlik yaparım değil mi?"
"Kız sen neye sinirlendin, streslendin yine?" diyen anneme dolan gözlerimle baktım.
"Bir şeye sinirlenmedim anne kafa dağıtmam lazım. Odam çok kirlenmiş hem."
"Tamam annem odanı temizledikten sonra bir anne kız kahvesi içelim olur mu? Dedikodu da yaparız hemide"
Gülümdedim ve başımı sallayarak onayladım.
"Tamam annem." Diyerek odaya girdim ve kapıyı kapatıp malzemeleri banyoma bıraktım. Bilgisayarımı açıp youtube'tan rastgele bir şarkı açıp penceremi açıp tül perdeyi kapattım. Bildirim sesimi duymamazlıktan gelip müziğimin sesini biraz daha açtım. Komidin çekmecelerini boşaltıp tek tek sildim ve düzenledim yatağımın çarşaflarını çıkardım ve kapımın önüne attım. Elbise dolabımdaki tüm kıyafetleri çıkarıp tek tek katlayıp dizdim. Pencerem, çalışma masam, kapılar, yerler derken tüm odamı pırıl pırıl yapıp banyoma girdim. Dip köşe temizledikten sonra duşa girip terimden sıyrıldım. Mis gibi domestos kokan odama girip üzerimi giyindim. Masamın üzerine koyduğum telefonumu alıp saate baltım.
18.32
"Oha" yaklaşık 4 saattir odamı temizliyordum. Artık nasıl bir şevkle temizliğe girişmişsem zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım.
Wifi'yı açıp WhatsApp'a girdim. Merveden, Tolga'dan ve Sapığımdan gelen Mesajlar ardı ardına sıralanırken ilk Mervenin mesajına girdim.
Mervililili 15.54- Nabarsın Yiğidim.
Doğa 18.34 - Ne Yapam be güzelim odamı temizliyordum. Sen nabarsın?
Tolganın mesajına girdim.
Tolgişga 16.34 - Ne yapıyorsun Yaaarrrrpağammm?
Doğa 18.34 - Temizlik ggggööööözelim.
Onun mesajından da çıktıktan sonra
Sapığım♥️'ın mesajına baktım 53 tane mesajda ne yazmıştı acaba çok merak ediyordum. En üsteki mesajına geldim.
Aşk yüzlüm, özel olmasını istiyorum sadece. Bende istiyorum gözlerinin içinde kendi yansımamı görmeyi ama az daha sabretsen ha? Olmaz mı güzelim?
Hey, temizlikle öldüreceksin kendini. Tamam özür dilerim.
Özür dilerim
..
..
..
..
Özür dilerim
Özür dilerim
Özür dilerim
..
Özür dilerim sevgilim...
son mesajında yüzüme yerleşen gülümsemeyle omuz silktim.
"Doğa, yemek hazır kızım. Gel hadi!" annemin sesiyle telefonu şarja takıp odadan çıktım.
"Bitirdin mi kızım odanı." Dedi annem beni görür görmez. Başımı aşağı yukarı salladım.
"Bitti bal annem. Kurt gibi açım." Diyerek sandalyeme kuruldum.
"Babam geldi mi?"
"Geldi elini yıkamaya gitti."
"Geldim, geldim" diyen babamın sesiyle gülümsedim.
"Nasılsın Prenses?"
"İyiyim babacım, sen nasılsın?"
"iyiyim gül kokulu kızım. Ne yaptın bugün?"
"Ne yapayım babacım odamı temizledim. Kurt gibi acıktım, yemek yiyip derse oturacam."
"Tamam kuzum hemen ye, test kitabın var değil mi? Bitmek üzere demiştin en son?"
"Tolga Türkçe Soru Bankası almıştı babacım bana okul açılana kadar bitiririm onu sonra alışverişe çıkmam gerekecek ama."
"Tamam kuzum, ben sana parasını veririm hangi kitap lazımsa alırsın." Gülümsedim
"Olur baba."
"Hadi yemeğinizi soğutmayın." Diyerek tabağımı uzattı annem.
"Teşekkürler" diyerek karnıyarığa aç gözlerle bakıp çatalımı daldırdım. Hızlı hızlı tabağımı bitirip suyumdan içtim. Sofradan kalkıp odama koşturdum. Cidden yorgundum ve biraz test çözdükten sonra uyumak istiyordum. Odama girip çalışma masama geçtim ve Tolga'nın aldığı test kitabını önüme çekip ilk sayfasını açtım.
~~
Telefonumdan gelen sesle okuduğum paragraftan gözlerim ayrıldı. Dikkatim anında dağılırken yerimde dikleştim. Belim tutulmuştu! Kitabı kapatıp kenara attım. Yatağa kendimi atıp telefonu aldım.
Sapığım♥️
Bildirimi açıp ışığı kapatıp yatağıma girdim. Açılan mesaja bakıp, yerime daha bir yerleştim. Sonra mesajın içeriği beynimde yankılandı ve yeni uzandığım yerden doğruldum.
Kalp ritmim, yarın 12 buçukta Güneş Parkında.
Tekrar titreyen telefonla bakışlarım kararan ekrandan çekip kırpıştırdım ve gelen bildirimi açtım.
Hani izin verirsen eğer, gözlerinde kendi yansımamı görmek isterim~•~•~•~•~•~
MER
HA
BAAA
Ben geldim, uzun zaman oldu ama anca vakit bulabildim. Diğer bölüm gümbür gümbür değil mi? Ayyy öyle çok heyecanlıyım ki diğer bölüm için An-La-Ta-Mam. Yeni bölümü erken yayınlamak için elimden geleni yapacağım. Neyse bu bölümü çok beğenim olur muuuuu?
Seviyorum Sizi 😘