Pigmentum | Ona Koşan Jimin

8.3K 662 200
                                    

Aman Tanrı'm! 3K için teşekkür ederim bebeklerim ♡

Jimin

Taehyung ile konuşmuştum.

Pekala, o da onunla konuşmamı beklemiyordu çünkü onu umusamamaya devam ederdim o bana gelene kadar fakat bu sefer içimdeki o kötü his ona gitmemi sağladı.

Hastanenin arka bahçesi çok güzeldi. Buraya atandığım zaman ilk işim buraya çıkıp heyecanımı yenmek olmuştu. O zamanlar Tae burada değildi ve ben tamamiyle yalnızdım. Yapı olarak yalnızlığı asla dert etmedim. Zaten yalnız büyümüştüm, şikayet edecek bir duygu durumum olmamıştı. Yalnızlığımın soğuk zamanlarında Tae, bir kardelen gibi hayatıma giren en güzel şeydi. Tatlı hallerinin altında yatan şeytani tarafı bir arkadaş adayı için eğlenceli kılıyordu onu. Zıtlığımız bizi eşitliyordu ve biz bu yüzden aynıyız.

Lise sondayken ibne olduğumu tüm okul duyunca beni döven birkaç kişinin elinden aldı bedenimi. Tabii, klişeydi biraz tanışmamız. Sonra bağlandık. Her gece beraber uyurduk, gülüşlerimiz birbirimiz haricinde kimseye değmezdi. Nitekim, onun sadece tek gecelik ilişkileri olmuştu. İlişki adamı değilim derdi buna rağmen bana sıkıca tutunmuştu.

Şimdi de buradaydık. Ellerimiz önlüklerimizin cebinde, ikimiz de başka tarafa bakıyorken boğazımı temizledim. "Beni korumak istediğini biliyorum. Tae, senin de tek gecelik ilişkilerin oldu, bizim olayımız sadece aşık olunca..."

"Daha fazla devam etme," dedi bana dönerek. Durup ona döndüm. Bakışları titriyordu. Nedensizce kaşlarım çatıldı ve onu anlamaya çabaladım. "Kırılmanı istemiyorum. İyiysen, tamam. Konu kapansın." Yine alçakgönüllülüğünü konuşturarak beni affediyordu. Ellerim iki yanımda sallandı o beni kollarıyla sarmalarken. "Haydi," dedi kulağıma. "Üşümüşsün. Çorba içelim."

Onu onaylamış, geri çekilmiştim. Beraber yemekhaneye yürüdük. Yol boyunca sessizdik ama onun yüzündeki gülümseme beni rahatlatmıştı gergin sessizliğe rağmen. Koridorda yankılanan çağrı sesiyle arkadaşıma döndüm. "Siktir. Galiba sana eşlik edemeyeceğim, çorbanı bitir!"

Koşarak koridoru terk ettiğinde gülümseyip önüme döndüm ve istemsizce dün geceyi düşünmeye başladım. Eros... Zihnimde yer edinen dudakları ve dövmeleri bir türlü silinmiyorken onların yanına bana karşı sarf ettiği sözler eklenmişti. Bana benim için döndüğünü söylemişti. Bensiz yapamaması ya da benim onsuz yapamamam tamamiyle gerçek bir düştü. Bu düşte yer almak, fazlasıyla mutlu ediyordu beni. Onun yanında olmak istemesem bile güven veriyordu. Kaslı kollarını her daim benim için sıcacıktı veya boynunu -defalarca ısırmak istediğim boynu- benim için açıyordu.

Çorbamı içtikten sonra telefonuma gelen mesaj ile dikeldim. Yemekhaneden çıkmış, muayene odasında oturuyordum.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pigmentum • jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin