Titremeye uzunca bir süre devam ettim.Gelen mesaj şöyleydi;
Bilinmeyen Numara;
"Sakladığın her şeyi,söylediğin her yalanı biliyorum.Bugün Bora'nın yanında çektiğin işkenceyi bile biliyorum.Ama senin bilmediğin bir şeyi de biliyorum.Semay ve Arkın'ın bugün okuduğu not.Neden sence okudukları anda sana baktılar?Bunun cevabını bence sende çok iyi biliyorsun.Seni senden bile iyi tanıyorum.Korktuğunu hissediyorum.Korma.Dikkat et çevrene.Bundan sonrası sana kalmış.~Civciv"
•••
Birkaç dakika öylece durdum.Sadece denizi izledim.Denizin kokusunu içime çektim.Öyle güzel bir kokuyordu ki...
Bu 'Civciv' kimdi ve benden ne istiyordu?Bilmiyordum.
O an kaçıp gitmek istedim.Bunca şey yetmezmiş gibi bir de 'Civciv' çıkmıştı.Bu mesajdan kimseye bahsedemezdim.Zaten bahsedecek kimsem de yoktu.
Bir anda kendimi kayalarda buldum.Deniz tam altımdaydı.Ruhum ve bedenim o kadar yorgundu ki kendimi bırakmak istiyordum ama yapamadım...
Yanında birinin olduğunu fark etmem çok vaktimi almadı.Benim yaşlarım da uzun boylu,dağınık şaçlı,tombul yanaklı bir çoçuktu.Adını bilmiyordum.Ama resimle uğraştığını anlamıştım.Üstü boya içindeydi ve elinde de boya fırçaları ile bana dönüp "Kendini bırakmak istiyorsun dimi?"dedi."Evet."dedim.Hayatımda ilk kez birine karşı dürüsttüm."Bırakma kendini.Kimse olmasa bile ben yanındayım.Ve kendini bırakınca eline hiçbir şey geçmeyecek."dedi.Haklıydı.Hiç tanımadığım bir yabancı bana ben senin yanındayım demişti.Ne hissettiğimi bilmiyordum.İlk kez biri senin yanındayım demişti.Kalbim ağırlaşmıştı..
Banka geri dönmüştüm.O da yanındaydı.Bir süre konuşmadık."Adın ne?"diye sordum."Toprak adım."dedi.Belki bir belki 2 saat boyunca aralıksız konuştuk.Kimseye anlatmadığım şeyleri ona anlattım.Sonunda birine cidden güvenmiştim.Artık yanlız hissetmiyordum.Ona hastalığımdan,ailemden,Bora'nın yaptıklarından,Arkından,Semaydan ve Civcivden bile bahsetmiştim.Toprak arkadaşım olmuştu.İyi ki de olmuştu...
Toprak:Sen cidden çok güçlü bir kızsın.Bu kadar şey yaşayıp hala dimdik ayakta olmak güç ister.Lavin:Güçlü olduğumu düşünmüyorum.Hangi yolu şeçsem o yolun üstü engerek oluyor.Nefes almamın bile artık yanlış olduğunu düşünüyorum.
Toprak:Şaçmalama.Seni 2 saattir tanıyorum.Ama ne kadar güçlü olduğunu gözlerinden görüyorum.Gözyaşların...Gözlerinde kurumuş.Çok ağlamışsın hem de çok.Biliyor musun Lavin?
Lavin:Neyi biliyor muyum?
Toprak:Ağlayan insanların her zaman daha güçlü olduklarını.Çünkü ne kadar ağlarsa ağlasınlar hep ayağa kalkarlar ve senden kalkmışsın.
•••
Eve kadar beraber yürümüştük.Sonra Toprak gitmiş,bende eve girmiştim.Direk odama geçmiştim.Annem "Sen mi geldin bebeğim?"diye seslendi.Yanına gidip sarılmıştım ona.Annem...Bu dünyadaki en değer verdiğim varlık.Hastalığımda yanımda olan,beni hiçbir zaman yarı yolda bırakmayan kişiydi.Babam ise yıllardır Amerika'da çalışıyor.4 ayda bir sadece yanımıza gelebiliyor.Onu çok özlesemde buna alışmıştım.Yaşadığım çoğu olayda babam yanımda yoktu.Sadece Annem yanındaydı.Zaten yaşadığım çoğu olayı annemden de sakladığım için genelde hep kendim atlatırdım ya da Çınar yanımda olurdu hep o da gidince kendim atlatmak zorunda kalmıştım.Ama bugün herşey değişmişti.Toprak vardı artık.Bana ne kadar güçlü olduğunu hatırlatan Toprak.Renklerin içinden geliyordu.Sanki her renkten bir parça almış gibiydi.Öyle farklıydı.Her boyaya daldırmış elini ve öyle yaratılmış.Renk Adam...