Merhaba arkadaşlar :) eski okuyucular için ön bilgilendirme yapmak zorundayım çünküüü bazı karakterlerin isimlerini değiştirdim bilginiz olsuuuun...
sıralıyorum :))
ESKİ İSİM YENİ İSİM
YUSUF --> ARAT
MİRAY --> ANKA
TUĞÇE --> BEYZA
BERFİN --> ESRA
işte bu kadaaar..... şimdi yeni bölüme başlayabilirim umarım sonuna kadar güzel bi şekilde devam edebiliriz......
"Masal bi sakin ol"
"ya ben nasıl sakin olayım Anka! o ne hakla bana çarpıyor ve yetmezmiş gibi sesini yükseltiyor... hem sen nasıl böyle insanlarla arkadaş olabilirsin şunlara bak ya hepsi birbirinden tuhaf....... ben bunları gördükçe nasıl sakin olabiliriiimmm!??"
Masal ve Koray'ın küçük çaplı tartışmasından sonra ben Masalı köşeye çekmiş konuşurken Arat da Korayla konuşuyordu. Hastane girişinde karşılaşmışlar neymiş Koray Masala çarpmış... Masal da bi pardon demesini bekliyordum en azından ama dönüp ters ters baktı hem suçlu hem güçlü diye söylenip duruyordu. Biraz daha bu ortamda kalırsam çıldıracaktım..
"Esra.. bu olay daha fazla uzamadan ben Masalı alıp eve geçeyim olur mu"
"olur tabi ya hem bizde çok durmayız dimi Beyza..." Esra'nın bu cümlesinin ardından Beyza'ya bakış atmıştım o da gülümseyip başıyla onay vermişti...
kızlarla vedalaştıktan sonra Arata baktım ama uzaktaydı ve Korayla konuşması hâlâ bitmemişti o yüzden söylemeden hastaneden çıktım, Masalla....
_______
bi daha hiç evime gelemiycem sanmıştım... bu şehre gelirken böyle şeyler yaşayacağım aklımın ucundan dahi geçmezdi. zaman bile normalden hızlı ilerliyordu sanki. aklımda sürekli Arat vardı.. neler yaşıyordum ben ne zaman bu kadar hızlı bi hayatı yaşamaya başlamıştım.
yatağımda bu düşünceler içindeyken telefonumun melodisiyle irkildim. o kadar çok yorulmuştum ki açıp konuşmaya bile üşeniyordum aslında açmasam ne olurdu sanki diye düşünmüştüm ama kimse artık ısrarla kapatmıyordu. en iyisi cevaplayıp kurtulmaktı....
telefonu elime aldığımda arayanın Arat olduğunu gördüm istemsiz bi şekilde kalbimin ritmi değişmişti az önce telefonu eline almaya üşenen Anka'dan eser kalmamıştı, şu an cevaplamak için can atıyordum....
"Alo?"
bi kaç saniye sessizliğin ardından
"Anka... sana ihtiyacım var" dedi boğuk bi sesle"bi sorun mu var Arat?"
"seni görebilmem mümkün mü?"
"bu saatte miiii"
"lütfen..."
"peki, neredesin?"
"kapıda..." dedikten sonra telefon suratıma kapandı
normal bi zaman olsaydı evimi nereden biliyor diye düşünürdüm ama şu an bunu düşünmek için doğru bi zaman değildi yanına gitmem gerekiyordu, hızlı bi şekilde doğruldum ve sessiz adımlarla merdivenlerden inmeye çabaladım. Masal ve Eylülün sesten uyanmamalarına dikkat etmem gerekiyordu zar zor uyumuşlardı zaten bi de şimdi uyandırıp ikisini birden başıma bela edemezdim.