Ve yeni bölüm geldi uzun yazmaya çalıştım umarım beğenirsiniz vote ve yorumlarınızı bekliyorum.... iyi okumalar...
Arat'la burun burunaydık ve ne dediğini anlamıyordum söylediği kelimeleri neden söylediğini bilmiyordum birkaç dakika birbirimize baktık aramızdaki sessizliği tanımadığım bir melodi bozdu Arat geriye çekilerek telefonunu cebinden çıkardı
"Ne var?"
"..."
"Tamam geliyorum" deyip telefonu kapattı.
Bana bir açıklama bile yapmadan hızlı adımlarla yanımdan uzaklaştı arkasindan öylece bakakaldım okulun zilinin sesini duyduğum anda kendimi toparlamaya çalıştım bahçenin önüne doğru yürüdüm.
Okula girdiğimde Koray'ın koşarak okul çıkışına doğru gittiğini gördüm yanımdan hızlı bir şekilde geçip gitti.
Sınıfa girdiğimde Beyzanın ağladığını Esranın da onun yanında oturduğunu gördüm
"Beyza? Noldu?"
"Serkan'la ayrılmışlar"
şaşkınlıkla ağzım aralanırken Esra devam etti
"Ee söyle bakalım kimmiş mesaj atan kişi? "
Esraya söyleyip söylememekte kararsızdım en iyisi şimdi söylememekti omuz silkerek
"Bilmem kimse gelmedi " dedim
"Hmm" dediğinde olumlu anlamda başımı salladım.
O sırada hocanın içeri girmesiyle herkes yerine oturdu Beyza hâlâ ağlıyordu
"Siz neden ayrıldınız?" diye sorduğumda
"Bilmiyorum -hıçkırık - geri -hıçkırık- zekalı işte -hıçkırık" dedikten sonra başını masaya koyup sessiz bir şekilde ağlamaya başladı.
Sınıfta gözümü gezdirdim ama Serkan'ı göremedim. Aratta gitmişti ve Korayda Serkanda ortada olmadığına göre kesin bi şey olmuştu...
--------
Eve gitmeye iki saat kalmıştı. Ders biyolojiydi. Hocanın gelmediğini öğrendiğimiz de bahçeye çıkmaya karar verdik.
Esra ve Beyza Serkandan bahsediyorlardi bense telefona gömülmüştüm. Bahçeye çıktığınızda sert birşeye çarptım kafamı kaldirdigimda şuana kadar hiç görmediğim bir yüz gördüm
"Pardon, çok özür dilerim"
"Yok sorun değil " dedi yüzündeki kocaman gülüşüyle karşımda duran çocuk
"Bu arada ben Anıl" dedi elini uzatarak bende elimi uzattım ve
"Bende Anka" dedim gülümseyerek
"Neyse görüşürüz" dediğim anda Anıl'ın suratına yediği yumrukla yere düşmesi bir oldu.
Arat Anıl'ın üstüne çıkmış yüzüne yumruğunu geçiriyordu
"Arat?" dedim şaşkınlıkla
"Bir daha ona dokunduğunu görürsem kırarım o elini! O benin tamam mı anlıyormusun benim!!"
Arat ayağa kalkıp bileğimden tuttuğu gibi çekiştirmeye başladı
"Arat noluyo?" dedim korkarak
"Anka... yürü!!" dediğinde söylediğini yaptım beni çekiştirmesine izin verdim.
Arabanın yanına geldiğimizde kapıyı açıp beni ittirdi
