KÂBUS

250 34 11
                                    

HAZAN
Gözlerimi güneşin içeriye dolan aydınlığı sayesinde yavaş yavaş açtım.
Açtığım anda dün geceki uyuduğum yerle hiç bir benzerliği olmayan bir odada olduğumu farkettim.
Gözlerim Yağız'ı aradı, odada olmadığını anlayınca üstümdeki battaniyeyi katlayarak koltuğun başına koydum ve Yağız'ı aramak için odadan çıktım.

Evin iki katlı olduğunu merdivenlerden  inerken fark ettim ve hemen Yağız'ı aramaya başladım. Mutfak, oturma odası, ve üst kattaki odalara baktım ama Yağız'ı bir türlü  bulamadım. Endişelenmeye başlamıştım bile ya yine bayıldıysa?
Bunu düşündükten hemen sonra olmamasını dileyerek banyoya koştum, orada da değildi. Ama her yerde kan vardı ve bu benim daha çok endişelenmeme yol açtı.

Yağız'ın hastaneden yeni çıktığını var sayarsak aklıma kötü sonlu bir sürü seneryo geldi. Ne yapacağımı bilemiyorum zaten ayakta bile zor duruyorum. O arada hemen aklıma Yağız'ı aramak geldi.
Çaldı,çaldı,çaldı ve açmadı.

Ya acaba bir şey mi oldu ? Korkusunu yaşarken telefonun titremesiyle bir anda irkildim.Okan arıyordu. Bir hışımla telefonu açtım ve hemen konuşmaya başladım.

Hazan: Okan çok kötü bir şey oldu? Yağız yok evin her yerini aradım ama bulamadım banyoda da kanlar var. Napıcam şimdi ben n-

Okan: Hazan ne oluyor ne kanı? Sen bana konum at ben hemen geliyorum.

Hazan: T-tamam ama çabuk ol lütfen yalvarıyorum.

Okan'a konum attıktan sonra hızlıca dışarı çıktım ve etrafı aramaya başladım. Bir o yana koşuyordum bir bu yana koşuyordum ama Yağız'ı bir türlü bulamıyordum. Taki kapının önünde ellerimi bacaklarıma koyup soluklanırken bir erkek ayakkabısı görene kadar. Hemen kafamı kaldırdım ve ne olduğunu sorarcasına bakan gözlerle gözlerimi buluşturdum.

O an ki rahatlamışlık hissiyle bir oh çektim ve tekrar Yağız'a döndüm.

Hazan: Yağız sen neredeydin ya? Hiç mi düşünmüyorsun beni ? Yarım saatte ne kadar yaşlandığımın farkında mısın?(Cidden beyazlarım çıktı kafamda)

Yağız: Hazan endişelenecek ne var ki evde fazla bir şey yoktu bende bir şeyler almaya gitmiştim.

Hazan: O telefonu ne diye icat ettiler ? Bakim ellerinde sağlammış o narin parmakların kaydıramadımı ekranı? Hem o banyo niye kan öyle?

Yağız: Hazan aşkım az mantıklı düşünürsen her şeyin bir açıklaması olabileceğini anlarsın.
İlk olarak telefonu açmadım yani duymadım çünkü sessizdeydi. İkinci olarakta sabah odun keserken baltanın sapını yanlışlıkla dizime vurdum, biraz kanadı olay bu.

Hazan: İyi misin çok kanadı mı? Dur bir baka-

Yağız: Önemli bir şey yok ya hadi gel kahvaltı hazırlayalım çok acıktım ben.

Hazan kafasını salladı ve kapıyı açarak Yağız'ın içeri girmesini bekledi.Yağız da içeri girince hemen mutfağa geçtiler ve kahvaltı hazırlamaya başladılar.Yağız omlet yaptı, Hazanda o arada masayı kurmakla meşguldü. İkiside işini halledince masaya oturdular ve afiyetle, aşkla,şakayla karışık kahvaltılarını tamamladılar.

Yağız: Doydun mu aşkım?

Hazan: Valla şuan bir lokma daha kaldıramaz midem o derece doydum yani.

Yağız Hazan'a yaklaşarak "ben doymadım ama onu napcaz ?"dedikten sonra Hazan "Nasıl yani?" diyemeden dudaklarını Hazankilere bastırdı.

Hazan da karşılık verince tutkulu bir şekilde öpüş-   demeye kalmadan kapı kırıldı ve sizce kim geldi? Tabikide Okan!!!

KIŞ GÜNEŞİ (Yağhaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin