PART 20 - YÜZLEŞME

519 24 4
                                    

Kelsa'nın Annesinin Ağzından (ROSALİNDA)

        Tiago evimize geldiğinden beri günlerdir uyku uyuyamamıştım.Sinirlerim bozulmuştu.

Onun yüzünden meleğime bağırmış kalbini kırmıştım.Nasıl olmuştu bu.40 yıl sonra nasıl bulmuştu beni.Belki de sadece bir tesadüftür diye düşünmek istesemde bunun alelade bir tesadüf olduğuna inanamazdım. Söz konusu olan benim kızımdı. Ve onun  zarar görmesine asla izin veremezdim.

Ron'un aslında onun olduğu kişi olmadığını söylemeyi denedim ama beni dinlemek bile istemiyor bana çok kızgın.Bilmiyor ki sadece onun iyiliğini istiyorum. Tiago'nun aslında benim eski nişanlım olduğunu nasıl söyleyebilirim ki. Bu onu mahfeder. Belki de asla yüzüme bakmaz. Ya da bana inanmaz bile. Tanrım bu çok berbat durum. Berbat bir çarşamba sabahına başladım. Kesla çoktan okula gitmiş Phelipe'de işe gitmişti. Kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra siyah kalem eteğimi giyip üzerine dar beyaz gömleğimi giydim. Aklımda işe gitmek vardı. Ama ayaklarım beni Tiago'nun cafesine götürüyordu. Madem Kesla beni dinlemiyordu bende Tiago ile konuşup onu kızımdan ve ailemden uzak tutmalıyım. Arabama atlayıp Tiago'nun cafesine sürdüm. Cafe'ye girdiğimde yanıma bir garson yanaşıp bana oturmam için yer gösterirken : ''Müdürünüz Ron ile görüşecektim.''dedim. Garson kız gülümseyerek : ''Tabi ,ben kendilerine geldiğinizi söyleyeyim.Kim geldi diyeyim ? '' dedi ''Rosalinda.'' dedim. Kız arka tarafa geçip Tiago'nun odasına girmişti. Aradan çok geçmeden Tiago odasının kapısında belirdi. Gözleri parlıyordu.

        ''Yakında yine göörüşeceğimizi biliyordum.'' dedi sırıtarak. Bir şey söylemeden odasına geçtim. Kapıyı kapattı. ''Bak Tiago. Amacın ne bilmiyorum.Geçmişte takılı kalıp beni ve ailemi huzursuz etmeye çalışıyorsan vazgeç bundan.O kadar zaman sonra ben kendi hayatımı kurdum.Ve çok mutluyum.Kızımın aklını karıştırma.Seni sevdiğini düşünüyor.Senin de onu sevdiğini...O daha çok ufak Tiago !Kesla'dan uzak dur. Lütfen ! '' dediğimde Tiago hala sırıtıyordu.

        ''Ne yani Rosalinda geçmişimiz kötü diye Kesla'yı sevmeme izin vermiyor musun yani şimdi ? Kesla'nın senin kızın olduğunu bilmemin imkanı var mı sence ? '' dedi ve bir kahkaha attı. O sinsi kahkahası hiç değişmemişti.         ''Karşında çocuk yok Tiago ! Kesla'yı kandırmış olabilirsin ama beni asla ! Bir daha kızımın yanında görmeyecceğim seni yoksa kötü olur !'' dedim alabildiğine yüksek sesle. Tiago suratıma bakıyordu. Yüzündeki gülümseme silinmişti. Dişlerini sıkıyordu. Tıslayarak ''O artık benim !'' dedi tam kapıdan çıkmak üzereydim. Arkamı dönüp ona baktığımda gözleri kıpkırmızı kesilmiş dudaklarının arasından sivri dişleri gözüküyordu. ''O da tıpkı senin gibi benim artık.''dediğinde olduğum yerde çakılı kaldım. Söyleyebilecek hiçbir sözüm kalmamıştı. Odasından çıktım ve hemen Asha'yı aradım. (Pedro'nun annesi) İkinci çalışında açtı.

        ''Efenim Rosa ?''         ''Tiago burada!'' dediğimde Asha sessizliğe gömülmüştü.

''Sen ciddi misin ? Neredesin ? Hemen yanıma gel Rosa.''dedi.Arabama atlayıp Asha'nın evinin yolunu tuttum. Eve vardığımda Asha hemen beni içeri aldı. Her şeyi anlatmamı söyledi.

Bir kaç gün önce Kesla'nın erkek arkadaşını bizimle tanıştırmak istediğini,yemeğe davet ettiğimizi ve karşımda Tiago'yu gördüğümü anlattım.Şok olmuş bir şekilde beni dinliyordu. Bugün Tiago ile konuşmaya gittiğimi Kesla'dan uzak durmasını söylediğimi anlattım.Ve Tiago'nun bana söylediklerini...        ''Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum Asha.Kendimi çok çaresiz hissediyorum.'' dedim.         ''Kesla'ya her şeyi anlatmalısın.Belki başta inanmak istemeyecek sende aile sandığında kilitli tuttuğun fotoğrafları gösterirsin ona ! Kesla'nın zarar görmesini istemezsin değil mi ? En fazla bir süre kızar sana.Sonra sana minnettar olacaktır.Eminim.'' dediğinde Asha'ya hak vermiştim. Ama bir şey daha vardı ''Asha,sanırım Kesla ve Tiago...Yani beraber olmuşlar.Tiago bana bunu ima etti en azından.Umarım bu gerçekten olmamıştır.Kızımın böyle bir canavarla birlikte olmuş olması fikri bile beni kahrediyor.''dedim. Asha susmuş başını öne eğmişti. ''Umarım'' diye mırıldandı. Pedro'nun günlerdir ortada olmadığını söyledi. En son konuştuğunda sesinin öfkeli geldiğini ve günlerdir eve gelmediğini anlattı. Tiago ile uğraştığım yetmiyormuş gibi bir de Pedro için endişeleniyordum şimdi. ''Belki biraz kafasını dinlemek istemiştir,sen merak etme Pedro seni üzecek bir şey yapmaz eğer gelmezse haber ver.Aramaya çıkarız gidebieceği yerleri.Burası çokta büyük bir yer sayılmaz.''dedim. İlgim için bana teşekkür etti ve evinden çıktım.Arabama binip eve gdiyordum. İşe gitmeyecektim. Eve vardığımda çalışma odama geçtim. Çalışma masamın altında bodruma açılan gizli bir kapak vardı.Odamın kapısını kilitledikten sonra masayı çekip kapağı kaldırdım. Hazır mıydım yıllar önce yaşadığım bütün acıları gün yüzüne çıkarmaya ? Buna mecburdum . İnce ahşap meridvenden aşağı indim.Işığın ipini çekerek etrafın aydınlanmasını izledim. İşte karşımda duruyordu o sandık. Anahtarını sandığın arkasındaki duvarın tuğlasının ardına saklamıştım. Tanrım o kadar derine gömmüştüm ki bu acıları. Sandığı ve anahtarı alıp odama geri çıktım. Kapağı kapatıp masamı yerine yerleştirdim. Yatağımın üzerine oturdum.İşte sandık karşımdaydı ve anahtar da avucumda.

Sonunda anahtarı deliğe yerleştirip yavaşça çevirdiğimde sandık gıcırdayarak açıldı.İçinde bir sürü fotoğraf vardı. Ve tabi birde kocaman bir fotoğraf albümü.Kendimi alamayıp fotoğraf albümünün kapağını açtım. Daha ilk sayfadan itibaren Tiago ile fotoğraflarımız vardı. Benim aksime o hiç yaşlanmamış hala aynı gençliğini koruyordu. Gülümsemesi hala aynıydı. Kesla'ya bütün bunları nasıl gösterecektim. Karar vermek o kadar zordu ki benim için. Benden nefret etmesni istemiyordum. Fotoğraf albümünü sandığa koyup sandığı buradaki tek kişilik yatağımın altına yerleştirdim. Kesla' nın okuldan gelme vakitleriydi. Arka bahçeye çıkıp biraz temiz hava aldım ve Strawberry'e mama ve su verdim. İçeri geçip salonda deli gibi dönüp durmaya başladım ve sonunda kapı açılmıltı Kesla gelmişti.         ''Hoş geldin Meleğim.'' dedim. Hoşbulduk dedi ve merdivenlerden yukarı çıkmak için adımını atmıştı ki. ''Kesla konuşmamız gerekiyor.Artık bana olan öfkeni biraz kenara bırakabilir misin annecim ? ''dedim. ''Peki anne konuşalım.''dediğinde beni takip etmesini söyledim. Çalışma odama gelmiştik. Yatağın üzerine oturup oturmasını işaret ettim.         ''Kızım şimdi sana anlatacaklarım biraz can sıkıcı ama bunları bilmen gerekiyor.Sana Ron'un gerçekte kim olduğunu söyleyeceğim.''dediğimde gülerek suratıma bakıyordu. ''Asıl adı Tiago,Ron değil.''dediğimde kahkaha attı. ''Anne ya çok komiksin ,bu da ne şimdi böyle şaka falan mı?''dedi. ''Keşke şaka olsa Meleğim.Senin Ron sandığın kişi Tiago ve benim eski nişanlım. O bir safkan vampir.Ve kötü biri.''dediğide Kesla ayağa kalkmış odamdan çıkacaktı ki yatağın altından sandığı çıkartıp : ''Belki bunlar bana inanmanı sağlar .''dedim dönüp bana ve sandığa baktı merakla. Sandığı açıp fotoğraf albümünü çıkardım. Kesla daha ilk sayfada Ron sandığı adamı benim yanımda görmüştü. Bu onun için çok büyük bir şoktu ama bunu yapmalıydım. Sayfaları çeviriyor gördüklerine inanamıyordu. Ağlamaya başladı ve fotoğraf albümünü üzerime fırlatıp odamdan çıktı. Tek söylediği şey ''SENDEN NEFRET EDİYORUM.'' olmuştu. Arkasından çıktım ama odasının kapısını kilitlemiş gitmemi söylüyor bağırıyordu. Akşam yemeğine de inmemişti. Doğru olanı mı yapmıştım bilmiyordum. Phelipe ne kadar üzgün olduğumu görüyor ama duruma bir anlam veremiyordu. Ne olduğunu sorduğunda Kesla ile tartıştık deyip geçiştirmiştim. Phelipe Tago'yu bilmiyordu...Bilmemeliydi de...Bütün akşam ölü gibi dolaştım evin içinde. Sabaha karşı kanepede uyuya kalmışım...

NOT:BİR SONRA Kİ BÖLÜM PEDRO'NUN AĞZINDAN OLACAK BİR KAÇ BÖLÜMDÜR ORTADAN KAYBOLMUŞTU BAKALIM NERELERDEYMİŞ PEDRO :)) GÖRÜŞLERİNİZİ VE OYLARINIZI EKSİK ETMEYİNİZ. TEŞEKKÜRLER

Kanlı KabuslarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin