Kanlı Kabuslar

PART 18 - GERÇEKLER

NOT:MULTİMEDİA 'DA KESLA'NIN ANNESİNİN GENÇLİK FOTOĞRAFI BULUNMAKTADIR :)


KESLA'NIN ANNESİNİN AĞZINDAN (ROSALİNDA)

        Bugün biricik meleğimin erkek arkadaşıyla tanışacaktık.Bu garip bir duyguydu.
Minik Kesla'm bu kadar büyümüş olabilir miydi ? Kızımın hislerinin incinmesinden korkuyordum.
Üzülmesiden,kalbinin kırılmasından... Farklılıkları yüzünden dışlanmasını istemiyordum.
Sabah her zaman ki gibi iş yerine gitmiştim bazı günler evde kalıp odamda çalışıyordum. Rahat bir işim vardı. Benim işim insanları izlemekti. Ben New York Time'da gazeteciydim. Aslında oranın genel müdürüydüm ama haber peşinde koşmak bana kendimi normal hissettiriyordu...
İşten çıkmış eşimle eve gidiyorduk. Eve geldiğimizde Kesla heyecanlı bir şekilde evdeydi.
Ne giyeceğini sorduğumda Ron ile birlikte aldıkları elbiseyi giyeceğini söylemişti. Odasına çıkıp giyinmesini söyledim. Odama geçip üzerimi değiştirdim. Tüm hazırlıklar tamamdı.
Masa fevkalade hazırlanmıştı.Sonunda kapı çaldığında en az Kesla kadar heyecanlıydım.
Taa ki kapı açılana kadar... AMAN TANRIM ! Bu gerçek olamazdı ! Kızımın Ron adıyla tanıdığı adam
gerçekten de o kişi olamazdı !! Gözlerime inanamıyordum.Sadece bakakalmıştım. Minik Kesla'ma kendini Ron olarak tanıtan adam 40 yıl kadar önce benim nişanlımdı. Ron'un asıl adı Tiago'ydu.
Kesla'yı nasıl bulmuş olabilirdi.Tiago tıpkı benim gibi saf bir Vampirdi. Bir zamanlar birbirimizi sevmiştik. Ama Tiago kötü bir vampirdi ve babam asla onu istememişti. Bizim isteklerimiz üzerine Tiago ile görüşmeme karışmıyordu.Aynı şato'da yaşıyorduk taa ki Tiago'nun babası bizi yerimizden atmaya çalışana kadar.Daha sonra aile arası kavga baş göstermiş Tiago ve ailesi transilvanya'dan başka bir yere göçmüşleri. Tiago gözlerini bana dikmiş sinsi sinsi gülüyordu.Yemek boyunca şaşkınlığımı atamadım üzerimden. Yemek bitmiş ve salona geçmiştik. Eşim Ron sandığı adamla muhabbeti koyulaştırırken Kesla sırıtarak muhabbetlerini dinliyordu...
Tiago kafasını kaldırıp bana lavaboyu sorduğunda bu onunla konuşmak için bir fırsattı.
Salondan kalkıp içeri yürürken sinirli bir ses tonuyla : ''SEN NEREDEN ÇIKTIN BÖYLE ! ! NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN TİAGO ? AMACIN NE SENİN ? '' dediğimde Tiago : ''Ron . Bana Ron de. Tiago 40 yıl önceydi artık benim adım Ron. Yapma ama büyük anne Kesla'nın senin kızın olduğunu nereden bilebilirdim ki.''dedi sırıtarak. Çıldırmak üzereydim.
''Bir daha asla kızımla görüşmeyeceksin.Onun yanına yaklaşmayacaksın. Phelipe senin kim olduğunu öğrense neler olur tahmin bile edemiyorum.Şimdi çık git bu evden. !'' dedim.
Sadece gülümsedi. Salon a döndüğümüzde Tiago kalkması gereektiğini söyledi ve kalktı.
Kapıya kadar ona eşlik ettik. Arabasına binerken ''En kısa zamanda yine bir arada olacağız.''dedi.
Lanet olasıca piç kurusu nereden bulmuştu bizi.Tanrım bu berbat bir şeydi. Yeniden taşınmamız başka bir şehire yerleşmemiz gerekebilirdi. Tiago yu terk edişim onun canını çok sıkmıştı. 40 yıl sonra bunun için geri döneceğini asla tahmin edemezdim. Bunu Kesla'ya nasıl açıklayacaktım peki ? O an ki sinirle bir daha Ron'la görüşmeyeceğini odasına çıkmasını söyledim bağırarak.
İlk defa Kesla'ya sesimi yükseltmiştim. Ama kızımı korumak zorundaydım. Ron zanettiği o adamın asıl yüzünü bilmiyordu. Tek istediği beni huzursuz etmekti . Kahretsin kızım birine aşık oluyor ve aşık olduğu adam sadece beni huzursuz etmek için kızımın duygularıyla oynuyor.
Yatak odasına geçtiğimizde Phelipe şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
        ''Sanırım Ron'dan pek hoşlanmadın ha ? '' dedi ufak bir tebessümle.
        ''Pek sayılmaz.Kızımız için biraz yaşlı değil mi sence de? Onun incinmesini istemiyorum.'' dedi.
        ''Yaşı henüz daha çok küçük bu kadar korumacı olman normal bu bizim küçük meleğimizle ilgili bir şey.Ama bu kadar sert davranırsan sadece sana karşı öfkelenmesini sağarsın.Bencce yarın gönlünü alsan iyi olur.''dedi ve yanağıma bir öpücük kondurup bana iyi geceler diledi.
Yastığa başını koyar koymaz uyumuştu.Bense bütün gece sabaha kadar düşüncelerimle uğraşmıştım...Tiago'yu kızımın çevresinden uxaklaştırmalıydım...Sabaha karşı saat 6'ya gelirken uyuya kalmışım.Huzursun berbat bir uykuydu.