-2-

5 0 0
                                    

Çok hızlı gittiğim için etraftaki hiçbişey umrumda değildi. Sadece iş görüşmesini düşünüyordum. Galiba çok fazla dalmışım ki birinin bana "Ceren!" diye seslenişini çok geç farkettim. Arkama dönüp baktığımda Oğuzu gördüm. Oğuz benim üniversiteden arkadaşımdı. Aslında birbirimizle konuşmuşluğumuz bile yoktur belki de bu yüzden seslenmesi garip gelmişti. Yanıma geldi "napı.." bile demeden acelem olduğunu soyleyip gittim. Biraz ayıp olmuştu ama görüşmeye geç kalmamak benim için daha önemliydi.
Topuklu ayakkabılarla yürümeye alışkın değildim ve ayağım kanamaya başlamıştı. Aslında iş yerine de varmıştım ama yara bandı lazımdı. Bende hemen iş yerinin karşısındaki bir süper markete girdim. Bu markette yara bandı bulmanın çok zor olucağını düşünmüştüm. Etrafta ilgilenen bir görevli de yoktu. Yara bantlarının kağıt havluların yanında olabileceğini düşündüm. Neden böyle bişey düşündüm bilmiyorum saçmaydı. Kağıt havluların olduğu bölüme gittim ama yarabandı göremedim. Ileride arkası dönük eğilmiş bir adam gördüm. Markette çalıştığını düşündüm ve yanına gittim. Arkası dönüktü. "Pardon yara bantları nerde acaba? " dedim. Bi anda arkasına döndü. O anı asla unutamıyorum. Mavi gözleri vardı. Saçları ise biraz kumrala kaçıyordu. Bembeyaz teni kıpkırmızı dudakları vardı. O kadar mükemmel yüz hatları vardı ki o an büyülendim. Konuşmayı unuttum sanki.
"Yardımcı olmak isterdim ama burda çalışmıyorum" dedi. Ses tonu huzur gibi birşeydi. Kalbime birşeyler oldu sanki o an. Ne diyceğimi unuttum sadece "teşekkür ederim" diyebildim ve yara bandı almadan marketten çıktım. Yara bandı almayı unuttum, ayağımdan ise kanlar akıyordu ama umrumda değildi. Çok garipti ya. Hissetteğim duygunun tarifi yoktu. İlk kez böyle bişey yaşamıştım..

Son 9 AyımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin