Blood and Tears // S T E R E K

-2-

Parmaklarımla saçlarını geriye doğru taradım.

"Duş almam gerek."

Pürüzlü çıkan sesine gülümsedim.

"Yardım edeyim mi?"

"Lütfen."

Kalkmaya çalışırken ona yardım ettim. Hala iki kırık kemiği vardı, ve insanların kemikleri kurtadamlarınkinden çok daha geç iyileşiyordu.

Bana izin verseydi onu kucağıma alabilirdim. Maalesef kendisi çok inatçı.

"Seni kucağıma alabilirim, biliyorsun."

"Hayır sağol."

Banyo kapısının kulpunu sol elimle tuttum, diğer kolum Stiles'ın beline sarılıydı.

Kapıyı açtım, ikimizi birden içeri soktum.
Onu klozetin üstüne oturtturdum, hemen dizlerinin yanına da ben çöktüm.

Tişörtünü çıkartmam için kollarını kaldırmasını söyledim.

Çıplak gövdesinden kasıklarına kadar giden uzun yaralara bakmamaya çalışıyordum,  ama bana hiç yardımcı olmuyordu.

Yorulan kollarını omuzlarımda dinlendiriyor, fırsat buldukça, ben onu soyarken kafasını bana yaslıyordu.

Sonunda onu soyabildiğimde, uykuya dalmak üzereydi.

Çok fazla yorgundu, bu beni endişelendirmeye başlamıştı.

* * * * *

Zar zor onu yıkamıştım, şimdi yatakta uyuyordu.
Yüzümü onunkine yaklaştırdım.

Onun kafasının yattığı yerin hemen yanına kendi başımı yatırdım.

Burnu tıkalı olduğu için ağzından nefes alıyordu.

Elimi yanağına koydum.

Amacım ne onu rahatsız etmek ne de canını yakmaktı, fakat o gözlerini aralayıp o kehribar gözleriyle bana baktı.

Dudaklarımdan gözlerime, beni süzüyordu.

Ona gülümsedim.

Yapabildiği kadar o da bana gülümsedi.

Yastığın altındaki elini sürükleyerek çenemin altına getirdi.

Parmaklarının yeni çıkmış sakallarıma değdiğini hissedebiliyordum.

O beni böyle severken ben de uyuşmaya başlamıştım.

Kafamı zorla kaldırıp kendimi ayağa kalkmaya zorladım.

Onun yanına yatmak istiyordum, içimde büyük bir özlem vardı ona karşı duyduğum.

Çarşafı kaldırıp altına girdim. Soğuk bedenimin onun sıcaklığıyla ısınmaya başladığını hissedebiliyordum.

Kollarımı iyice incelmiş bedene sardım.

İkimizin de bir kaç saatliğine dinlenmesi gerekiyordu.