-3-

1.3K 93 12
                                        

Peter'le konuşuyor.

Bana dönüyor, iki dakika da bir.

Beni seviyor mu? Gerçekten mi?

İkisi de sormak istediğim, ancak sormak için cesaretimin yetmediği sorular.

Onu seviyor muyum?

Cevap evet. Öyle değil mi?

Bu sefer gözleri bende takılı kalıyor.

Peter son sözünü söylemiş olmalı, yeğeninin omzuna bir-iki defa vurup odadan bana kaçamak bir bakış atarak çıkıyor.

Kollarımı zor da olsa iki yana açıyorum, Derek buna gülüyor, onun gülümsemesine karşılık veriyorum.

Bana yaklaşıyor.

Bir kaç adımda yanıma ulaşıyor.

İçimde sürekli bir gülümseme isteği var.

Yatağın kenarına oturup elini yanağıma koyuyor, hala gülümsüyorum.

Ona sımsıkı sarılmak istiyorum, maalesef kırık kaburgalarım hayır diye bağırıyor, bazen o kadar çok acıyor ki gövdem, sanki göğsümün üstünde bir fil oturuyormuş gibi.

Ona söylemem lazım.

Göğsüme dikkat ederek kollarını omuzlarımın altından sarıyor.

Kokusunu içime çekiyorum.

Nedense hep aynı parfümü kullanıyor, şimdiye kadar hiç değiştirmedi.

Dudaklarını hissediyorum.

Ona onu sevdiğimi söylemem lazım.

Ağzımı oynatmam gerek.

Onunla konuşmak istiyorum. Ama acı beni susturuyor, ve beni onun öpücüklerine bırakıyor.

Yanağımın biraz üstünde ıslaklık hissediyorum, ağlıyor mu?

Onu durduramıyorum, sevdiğimi söyleyemiyorum, hiç bir şeyin onun yüzünden olmadığını söylemem gerekiyor.

Ağzımı açamıyorum.

Üzgünüm, Derek. Gerçekten üzgünüm.

Blood and Tears // S T E R E KHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin