-3-

4 1 0
                                    

akşamüzeri saatleriydi. birden kendimi evden atıp sahile gelmiştim ve oradaki banklardan birine oturup sessizce ağlamaya başlamıştım. bağırmak istiyordum, bağırmak, her şeyi haykırmak ve biraz olsun rahatlamak. ama olmuyordu, yapamıyordum. insanlar varken nerede olursa olsun rahat hissedemiyordum. nefret ediyorum bundan. onlardan neden korkuyorum ki bu kadar. canavar mıydı onlar? evet, bence öyle. her zaman öyleydiler. yani.. sen hariç. sen, peluş ayıcıklar kadar tatlısın. sen, asla bir canavar olamazsın. seni düşünerek sakinleşmeye çalışıyordum ama yetmiyordu. bu bile yetmiyor artık. artık, yanımda olmanı istiyorum. seni hissetmek istiyorum. bu ne zaman mümkün olacak, bilmiyorum ama ben ani bir gazla hayatıma son vermeden hayattaki tek istediğime kavuşmak istiyorum. hayattaki tek isteğim sensin, hayattan beklediğim tek şey sensin. başka hiçbir şey değil. belki de yanlış yapıyordum. kim bilir? belki de hayattan bir beklentim olmamalıydı fakat beni hayatta tutan şey bu. defalarda dediğim gibi, sensin.

bir süre içime içime ağlayıp sonrasında ister istemez yorulup yatıştığımda öylece, düşünmekten de yorulduğum içim hiçbir şey düşünemeden denizi izlerken omzuma dokunulan bir el ve irkilip kafamı çevirdiğimde bana "merhaba." diyen bir sen beklemiyordum.

we will be okay.. will we?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin