"Bugün birisiyle tanıştım Namjoon. O... çok kibardı. Bu zamana kadar kızlardan hoşlandığımı düşünüyordum fakat bugün kalbim bir erkek için çarptı."
Namjoon üzüldüğünü belli etmemek için gülümsedi Seokjin'e. Halbuki kalbi kırılmıştı. Çünkü uzun bir zamandır Seokjin'den hoşlanıyordu. Fakat onun kızlardan hoşlandığına emindi. Bu yüzden hislerini hiç dile getirememişti. Belki... diye geçirdi içinden. Belki o çocuğu görmeden önce onu sevdiğini söyleseydi ondan hoşlanacaktı. Ama hayır. Ya arkadaşlıkları bozulsaydı?
"Senin kalbini hızlandırdığına göre mükemmel bir insan olmalı Hyung. İsmi ne bu şanslı çocuğun?"
Seokjin o sırada aydınlanma yaşamış gibi baktı karşısındaki çocuğa.
"Buna inanamıyorum! İsmini sormayı unuttum! Ah ne kadar aptalım!"
"Nasıl sormayı unuttun ㅋㅋㅋ. Aklını başından almış olmalı. Nasıl tanıştığınızı anlatır mısın?"
○○○○○○○○○○○○
Seokjin sahil kenarında denizi seyrederken önündeki taşı farketmedi. Ayağı taşa takıldığında denize doğru uçuyordu (!) ki bir çift el onu belinden tutup çekti.
"İyi misiniz bayım? Az kalsın denize düşecektiniz. Bu kadar dalgın olmamalısınız."
Seokjin şoktan ne tepki vereceğini bilemedi. Sadece teşekkür etmekle yetindi.
"T-teşekkür ederim. Hayatımı kurtardınız. Size borçlandım. Lütfen size bir kahve ısmarlamama izin verin."
Genç çocuk karşısındaki korkmuş adama gülümsedi ve teklifini kabul etti.
Birlikte yakınlardaki bir kafeye gittiklerinde Seokjin karşısındaki çocuğu incelemeye başladı. Harika gözler, mükemmel bir burun ve muhteşem yüz hatları... Seokjin ilk defa bu kadar güzel bir erkek görmüştü.
"Çok güzelsin." Dedi hiç düşünmeden. Daha sonra söylediğinin farkına vardığında panikle karşısındaki çocuğa baktı. Utanmış görünüyordu.
"Ahh... Teşekkürler. Sık duyduğum bir şey. Şey... mankenlik yapıyorum da."
Duyduklarına şaşırmadı Seokjin. Gerçekten güzel bir çocuktu ve tam kendine göre bir meslek bulmuştu.
Kahvelerinin bitmek üzere olduğunu farkeden Seokjin istemsizce paniğe kapıldı. Onu bütün gün izlemek istiyordu. Onu bir daha görebilir miydi ki?
"Sizi bir daha görebilir miyim?"
Seokjin o soruyu duyduğu anda kalbi iki kat hızlandı. Sormak istediği soruyu soran gence gülümseyerek olumlu cevap verdi.
"Tabii. Neden olmasın? Yarın yine aynı saatte bu kafede olacağım."
"O zaman yarın görüşmek üzere. Şimdilik kalkmam gerek. Kendinize iyi bakın."
