İlk Hata...

729 46 29
                                    

*Ufak bir bilgi notu bu bölümde geçen Emir karakterini unutanlar ;Emir Rüzgar'ın Son Dövüş bölümünde dövüşüp yenildiği düşmanı.Unutanlar geçmiş bölümlere kısaca göz atabilir =)

 

Birini çok sevdiğinizde; 

Size bin kere de yalan söylese

Yine de herkesten çok

Ona inanmak istersiniz...

 ''Hoşgeldin sevgili kızım ve Rüzgar sana artık damat mı demeliyim?''

Ağzımdan çıkan ''Kızım mı?'' çığlığını Rüzgar'ın ''Yılmaz'' diye küklerişi kesti. Yılmaz benim babam mı?

Duyduğum şey karşısında felç geçirmişçesine kıpırdayamazken Rüzgar olanca kuvvetiyle Yılmaz'a yumruk atıp onu yere düşürmüştü.Yılmaz sert ve soğuk kahkahalarıyla yıllardır huzur içinde yaşadığım evimi kirletirken miğdemin kasılması gittikçe artıyordu.Yıllarca hayalini kurduğum,özlem duyduğum,uğruna evden kaçtığım,göz yaşlarına boğulduğum adam.Babam! Yılmaz mıydı? Sahiden gerçek miydi tüm bu yaşananlar.Daha demin hayatımın belkide en özel anlarını yaşamışken hemde.İçimde oluşan bu boşluk reva mıydı bana? Kapıdan içeri girip doğruca Rüzgar'a yönelen iki adam tekrardan çığlık atmama sebep olmuşlardı.Kollarından tutup onu etkisiz hala getirmeye çalışırlarken Rüzgar'ın küfürleri ve tekmeleri her yerdeydi.Deli gibi bağırıyor,çırpınıyordu.Benim yanaklarımdan sicim gibi inen yaşların belli bir nedeni bile yoktu.Korkuyordum.İçimde oluşan boşluk bir uçurumun kıyısına sofra kurmuş beni bekliyordu.Tarifi mümkün değildi deliliğimin.Bu gece böyle bitmemeliydi.Bu adam yalan söylüyordu,babam olamazdı olmamalıydı.

''Yalan,yalan söylüyorsun.''

''Eylül kaç git buradan.Durma öyle git diyorum sana uzaklaş,konuşma onunla.'' Rüzgar'ın bağırışlarını bile duyamayacak kadar uğultuluydu kulaklarım.Sanki yıllardır duymuyordum da biraz önce mücizevi bir şekilde duyar olmuştum.Sesleri yeni yeni algılıyordum resmen.Rüzgar ne demişti. 'Kaç,git buradan.' Nereye gidebilirdim? Eğer olanlar,duyduklarım gerçekse daha ne kadar kaçabilirdim.

''Yalan değil kızım gerçek.Ben de yeni öğrendim ve seni artık hiç bırakmayacağım.'' Kulaklarıma dolan bu yapış yapış ses tonu miğdemi bulandırmıştı.Aslında babama karşı ilk hislerim böyle olmamalıydı.Yıllar boyu bu anı düşünmüştüm ben.İlk karşılaşmalar çok önemlidir diye hep nasıl olacağını düşlemiştim.İlk önce boynuna kocaman sarılacaktım mesela ve sonra karşısına geçip hesap soracaktım.Ne açıklama yaparsa yapsın affedecektim ben onu,birlikte eski fotoğraflara bakacaktık.Benimle ilgili öğrenmesi gereken ne varsa bir çırpıda anlatacaktım.Solumda boş kalan kocaman bir siyahı beyaza boyayacaktı varlığı.Oysa şimdi tüm beyazlarım sobadan çıkan dumana maruz kalmış gibi kirliydi.Benim babam kirliydi ve ona ait hayal ettiğim her şeyi de kirletmişti.Şimdi ne olacaktı ki ? 

''İnanmıyorum sana sen benim babam değilsin.Rüzgar'a zarar vermek için kurduğun yeni bir tuzak bu.Çık git evimden.Defol!'' İtirazlarım boşunaydı belki ama denemekten başka çarem yoktu.Sonuna kadar mücadele edecektim işin ucunda yıllardır kurduğum hayaller vardı ve Yılmaz bu hayallerin kapısından bile geçemeyecek biriydi.O kötüydü,benim baban kötü biri olmamalıydı.O sevdiğim adama neler yapmıştı,benim babam bu kadar gaddar olamazdı.

''Konuşma diyorum sana git buradan Eylül git.Hala neden konuşuyorsun kaçsana.'' Rüzgar'ın ses tonunda bıkkınlık,öfke,çaresizlik...Ne ararsam vardı.Ellerini arkada birleştirip debelenmelerine engel olmaya çalışan izbandut gibi adamlar bile zorlanıyordu.Delirmiş gibiydi sevdiğim.O dışına vuruyordu dalgalarını, ben ise içimde ne kadar sahil kasabası varsa yerle bir etmiştim.Henüz can kaybı yoktu ama bu adamın babam olduğu gerçekse birçok can hayata gözlerini kapatabilirdi.

Rüzgarında Savruldum...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin