Gri Olalım Mı?

1K 58 31
                                    

Zamanım yok ne demek ya?

Gün bana 24, sana 15 saat mi?

Niyetim yok desene şuna. 

   Sebepsiz yere hiç korktunuz mu? Böyle durup dururken,ortada korkulacak hiç birşey yokken.Ben korktum...Hemde o kadar çok korktum ki bu korku hiç bitmeyecek sandım.Ama bitti...Böcekten,karanlıktan,ölmekten korkmak gibi birşey de değildi üstelik.Mutluluktu benim en büyük korkum.Daha önce hiç hissetmediğim,büyük bir mutluluk.Hiç mutlu olmaktan korkulur mu demeyin.Ben o kadar büyük mutluluklardan düştüm ki,inanın yere çakılması bir ömür sürüyor.Ama geçip gitti.Nasıl  oldu ne zaman oldu tam olarak bende bilmiyorum ama şuan o korkunun yerinde yeller esiyor.Mutluyum...Çok büyük bir mutluluk hemde.Geçip gitmesini  düşünmek bile istemeyeceğim,acaba gerçek mi diye sorgulamayı aklımın ucundan geçirmeyeceğim bir mutluluk.

   Yanlız olmak güzeldir aslında.Tek başına mücadele etmek,tek başına göğüs germek.Sessizlikte oturmak değildir yalnızlık,kalabalık bir sokakta kıyıda köşede insanları izlemek.Mutluluklarından mutlu olmak,hüzünlerini paylaşma isteğiyle yanıp tutuşmaktır.Her şeye herkese rağmen akşam olunca evine gidip kapını,sana kapanan kapılara inat tek başına kapatmaktır.Ama iki kişi oluncada güzel oluyormuş.Paylaşmak güzel şeymiş doğrusu,sanki mutluluğun daha da çoğalabilirmiş gibi büyüyor içinde sen sadece hissediyorsun.

  Rüzgar benim mutluluğumdu.Hiç sahip olmadığım güven duygusu,aitlik.Birine ait olmadım ben hiçbir  zaman,sırf özgürlük damarımdan değil de üstelik sebepsiz  güvensizlikten.Güvenememek en büyük zorluk şu hayatta.Sokaktan geçen hiç tanımadığın bir adama güvenmezsin de senelerce yüzüne baktığın birine güvenirsin ya.Öyle değil işte, herkes o sokaktan geçen insan senin gözünde ve sen her zaman tedbirli olmak zorundasın.Rüzgar yanımdayken böyle değil.En büyük korkularım bile küçülüyor gözümde.Sadece onunla olunca kandırılmayacakmışım gibi hissediyorum ve gözlerinde gördüğüm şefkat beni ona daha da bağlıyor.

  O depodan el ele sevgili olarak çıktığımız günden bu yana sadece iki gün geçti.Ve bu iki gün benim için sayısız öfke nöbetlerine neden oldu.Bir insan sevgilisini iki gün boyunca neden görmeye gelmez.Hayır tamam her sabah arıyor ve en az bir saat konuşuyoruz ama ne nerede olduğundan bahsediyor ne de neden gelmediğinden.Hayır istemem kovarım her gece gelir kapıya dayanır,gel göreyim seni özledim derim beyefendi bir beş dakika uğramaz.Tamam gel göreyim seni özledim demedim ama anlaması gerekiyordu sonuçta.Cihanda küstü zaten.O da bir acayip,küstüm küstüm diye ortalarda dolaşıyor ama ara sıra salak salak sırıtmama neden olacak mesajlar atıyor.Dün gece mesela tam televizyona dalmış bir şekilde dondurmamı sömürürken pat bir mesaj.

''Rüzgar'la sarılırken ki fotoğraflarınız elimde hem el ele tutuşurken de var.Bunları birilerinin görmesini istemiyorsan yarın saat 1'de eski şeker fabrikasının önüne bir tencere yaprak sarma getir.Zeytin yağlı olsun.Polise haber verme.-Bir dost ''

Hayır beni bir bırak da doya doya öfkemi yaşayayım, sevgili Rüzgar beye için için söveyim ama yok.Gülmekten karnıma ağrılar girdi yeminle ya.Yaprak sarması istediğini dile getiriş biçimine bakar mısınız? En azından çocuk beni güldürecek şeyler yapıyor ama Rüzgar.

''Nasılsın Eylül? Bir ihtiyacın var mı? Bir problem yok değil mi? ''

  Benden sıkıldı desem.Yok daha neler el insaf daha ilk günden sıkılınır mı?Pişman oldu desem o da değil,o günki mutluluğu hala aklımda.Düşünüyorum düşünüyorum acaba yanlış birşey mi yaptım diye.Yok hayır yani herşey çok güzeldi.Depodan fonda Cihan'ın bağırışlarıyla çıkıp eve gelmiştik.Oturup biraz sohbet ettikten sonra kalkması gerektiğini söyleyip gitmişti.Ben gece kalmak için ısrar eder yine türlü türlü numaralar yapar diye beklerken o çekip gitmişti.Giderken alnıma bıraktığı sevgi yüklü öpücük ve kulağıma fısıldadığı 'sevgilim' sözcüğü olmasa çoktan umudu kesmiştim ama sıkılan bir insan böyle davranmazdı değil mi? Rüzgar benim ilk erkek arkadaşımdı ve ben nasıl sevgili olunur tam bilemiyordum.Belki normali onun yaptığı da ben abartıyorum tam emin değilim ama ne yapabilirim öğrenmeye çalışıyorum.Böyle düşünceler ve sıkıntıyla geçen iki günün ardından  Rüzgar akşam saat dokuz da  mesaj attı,

Rüzgarında Savruldum...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin