SONSUZ KAN - Kim taehyung

21.bölüm

Hatırlatma:Ona kazık saplayan kişi.....

Jimin?! O min ji ye kazık mı saplamıştı? Nasıl olurda jimin min ji yi öldürür. Min ji şok olmuş bir ifadeyle jimine bakıyordu
--"üzgünüm min ji seni ne kadar sevsemde abime, abilerime ve kardeşime ihanet edemem."dedi. Bir yandanda ağlıyordu. Min ji yere düştü. Ölmüştü. Jimin yanıma geldi. Ağlaması hızlanmıştı. "Ö-özür dilerim t-taehyung. Söz burdan gidicem ve bir daha karşınıza çıkmayacağım." dedi ağlaması git gide hızlanıyordu. O ne kadarda bize ihanet etsede bizim kardeşimizdi ona kıyamıyordum. "Neden ihanet ettin jimin? Seni ne kadar sevdiğimizi biliyorsun." dedim sesim titremişti. "Taehyung o bana büyü yapmıştı ama tüm suçu büyünün üstüne atamam. Ilk başta sana inansaydım bana büyü yapamazdı. Hoşçakalın... Umarım artık mutlu olursunuz ve bangtan hiç ayrılmaz." dedi hala ağlıyordu kapıya doğrü yürüyordu. "Ama sen olmazsan bangtan olmazki" dedi jin. Haklıydı bangtan 7 kişiden oluşuyordu. Jimin durdu. Çok masum ve sevimli gözüküyordu ağlarken. "Evet haklı. Jimin biz sana hiç küsmedik ki! Gidemezsin." dedim. Jimin ilk baştan beri ne kadar kötü biri olarak gözüksede aslında aramızdaki en iyi kişiydi. En masum, en yardım sever ve en melek gibi tabirine uyan kişi. O büyü altında ve büyü altında olmadan ne kadar kötülük yapmış olasada bize geri döneceğine, öz meleksi kişiliğine döneceğine adım gibi emindim. "Tekrardan hoşgeldin jimin." dedim. Jimin hala dikiliyordu onu affetmemize rağmen geri dönmemişti. "Üzgünüm jin hyung beni siz affetseniz bile ben affedemem" dedi. Elinde bir tane daha kazık vardı. Önünü döndü. Kazığı kalbinin hizasına getirdi. "Hoşçakalın.." dedi. Hayır jimin kendini öldüremezdi. Jimin bizi bırakamazdı. Kazığı kalbine saplayacağı sırada yoongi geldi ve kazığı elinden aldı. Hepimiz yoongiyi unutmuştuk. O iplerden kurtulup nasıl gelmiştiki. "Üzgünüm jimin daha ölmenin vakti gelmedi" dedi ve kazığı etkisiz hale getirdi ve yanımıza geldi. Jiminin geri dönmekten başka şansı kalmamıştı. Ağlayarak bize doğru koştu ve sarıldı. Jimin geri dönmüştü. Bangtan eskisi gibi 7 kişiydi. Bangtanın angel jimini geri dönmüştü....

Y/n'in ağzından...
Uyandığımda saat öğlen 12 idi. Bir kaç gündür ilk kez bu kadar dinç ve enerjik uyanıyordum. Oturma odasına geçtiğimde yeon joo orada uyuyordu. "Hşşt uyan yeon joo" dedim bir kaç kez sarstım. Uyanmadı. Mıyıl mıyıl sesler geldi ve geri uyudu. Onu koltuktan yere yuvarladığımda ancak uyanabildi.
--"kalk artık yeon joo."
--"yaaa tamam. Ben kalkarım. Sen benle niye uğraşıyosun git başkasıyla uğraş."
--"kimle uğraşıyım yeon joo. Uğraşacak biri söyle gidip uğraşıyım."
--"git sevgili felan yap onla uğraş giiitt!"
--"sapım ben sapp yok sevgilim"
O sırada arkadan bir ses geldi.
--"lütfen yeon joo eşeğin aklına karpuz kabuğu sokmayalım."
Taehyung gelmiş duvara yaslanmış duruyodu. Bu eve nasıl girmişti. Amaaan vampir sonuçta camdanda girer bacadanda bi yolunu bulmuştur. --"eşek diye banamı dedin. Ay bana eşek diyene bak." diye homurdandım.
--"nedeen?" diye sordu yeon joo pis pis bakarak.
--"eğer sevgilisi olursa hem başka bir erkek yaklaşmış olur ikimizinde mührü acır. Hemde durmadan y/n in yanında olduğu için yaralandığımda yada susadığım hemen kan içemem." dedi taehyung. Sebebi fazla haklıydı. Zaten yeon joo da ne bekliyorsa iki düşman birbirinin sevgili yapmamasını neden istemez yoksa. --"evime böyle girme bir dahakine orada kapı var." dedim ve odama çıktım. Yatağımı topluyordum o sırada kapının kapanma sesini duydum. Taehyung bana doğru yaklaşıyordu. "Hmm bana neden atar yapıyormuş kedicik acaba?" dedi ve aramızdali mesafeyi azalttı. "Çirkin birine bu kadar yaklaşmamalısın." dedim ve onu biraz uzuzaklaştırdım. Kendimde aradaki mesafeyi arttırdım. "Sen hala o konudamı kaldın." dedi ve göz devirdi. "J-hope sana açıklamıştı. Neden çirkin bulduğumu." dedi ve masanın üzerindeki iki yıldır biteremediğim kitapla oynamaya başladı. Evet kitap okumuyorum. Sevmiyorum. "Bi kere ben çok sexsiyim. Senin için sexsi olmak için daha ne olması gerek. 90 göğüslerim, 50 belim, 85 te kalçam var. Daha kaç olsun 120 felanmı? O zaman obezite olurum." dedim tek nefeste. Taehyung şok olmuş şekilde bakıyordu. Ne dediğimin daha yeni farkına varıyordum. Jeton biraz geç düşmüştü. "Bu gereksiz bilgiye ihtiyacım yoktu." dedi ve benim karşıma geçti. Gene bozmuştu beni. "Kana ihtiyacım var." dedi ve boynuma eğildi. "Git sana göre 'güzel' birinin kanını iç" dedim ve onu ittirdim. Taehyung sinirlenmişti. Gözleri kan kırmızısına döndüğünden belliydi. Çok korkunçtu. "Kes sesini!" dedi kulağıma eğilip dişlerini sıkarak sinirli biçimde ve boynuma eğildi ve dişlerini boynuma geçirdi. Bir kaç dakika sonra boynumdan ayrıldı. Boynum bir kaç günde delik deşik olmuştu. Taehyung bunu fark etmiş boynuma bakıyordu. Kendi eline küçük bi çizik attı ve boynuma bir kaç damla kanından damlattı boynumdaki yaralar bir kaç saniye içinde iyileşmişti. "Görüşürüz" dedi ve gitti. Yeon joo alkışlayarak odaya girdi ve "benim gorilden çakma kankam. Sen bir oğlana üstüne üstlük bir vampire laf sayıp birde git güzel birnin kanını iç diyerek ve onu sinirlendirerek kendini bolca tehlikeye atarak yılın malı ödülünü kazandın tebrikler. Al şişe üzerine oturup ölmeyi bekle bence şu köşede" dedi ve şişe uzattı. "Haklısın... Bide 90-50 felan dedim ufff ne malım yaa"
Dedim şişeyi elinden alarak. "Aa bide o vardı dimi. Aa bide seni bozmuştu bu gereksiz bilgi felan diyip. Yazık sanaaa." dedi yeon joo başımı okşayarak. Allahım neydi günahım. "Hadi yürü yürü kahvaltı edelim." dedim ve mutfaga gittim. Saat 12 de kahvaltı olurya sanki. Yumurtaları kırdım kahvaltıyı hazırladık. Sofraya oturduk ve yemek yiyorduk. Yeon joo meyve suyundan bir yudum alır almaz örcüyerek banyoya koştu. Kusmaya başladı. "Yeon joo iyimisin?" dedim. "Senin yaptığın yemeğin yenilmeyeceğini bilmeliydim. Ne kattında içim birden bulandı." tam masaya geri oturacakken birden Yeon joo bayıldı. "YEON JOO! YEON JOOOO!!!!" diye bağırdım. Bu normal değildi. Yeon joo neden bayılmıştıki. Yemekle alakası olmadığına yüzde yüz emindim. Hemen hastaneye götürdüm. Doktor bir kaç tahlil istedi. Sonuçlar çıkar çıkmaz doktor odaya geldi. Şuan aklımda binlerce şey vardı. Umarım kötu bir hastalığa yakalanmamıştır. Doktor başına gelip konuşmaya başladı.
"Yeon joo hanım siz... Siz.." dedi somurtuyordu ne diyecektiki? Ne kadar kötu bir şey olabilirdi?

-----------------------------------------------------------

Yeni bölümm! Bu tur konuşmaları yapmayı sevmiyorum ve saçma ve sıkıcı buluyorum ama... 15 tatile kadar ara vereceğimi söyledim ama vermiyorum 🎉🎉. Oylar yüksek kalırsa ara vermem. Sıkıcı konuşma bitti huh. Rm in mixtapesi mono çıkacak vihuu. Sizleri seviyorum. Oy vermeyi. Yorum yapmayı unutmayın. Hoşçakalın youtube vol.23.10