24.bölüm

2.5K 142 20
                                    

Jin hyungun bağırmasıyla o tarafa döndük. Yeon joo kıvranıyordu. Acı çektiği aşikardı. Jin hyung birden 'yaşasın" dedi. Ben neye sevindiklerini anlamaz biçimde sinirlice çıkışmak için hazırlanıyordum ki taehyung konuştu;
"Sinirlenme bu yaşayacağı anlamına geliyor. Biraz acı çekse de vücudu bunu atlatacak."

"Neyi var neden acı çekiyor."

" o vampirlerin yaptığı bir şeylerden kaynaklı."

"O vampirler neden ona zarar verdiler."

"Sonra konuşalım mı? Şuan çok yorgunsun?"

"Ama-... Peki" taehyungun dudaklarımı ştt anlamında bastırdığı parmağı ile daha fazla uzatmak istemedim. Gerçekten yorgundum. Eve gitmek için hazırlandık. Ben bu sırada j-hope a öldürücü bakışlar atıyordum. Taehyung beni arabaya bindirdi ve eve doğru yol aldık.

Taehyung'un ağzından....
Eve vardığımızda y/n in uyuya kaldığını fark ettim. Hadi ama ne kadar klasik bir sahne. Şimdi onu kucağımamı almam gerek. Hayır yapmicam.
"Şştt uyan. Kalk hadi."
"Hmnhm(kımıldanma)"
"Yaah salyanı arabama akıtmayı kes ve uyan hemen. Ayşş"
Uyanmamıştı. Onunla uğraşamazdım.
"Kal burda." Arabadan indim ve kapıları kitledim. Yarın sabah geldiğimde çıkarabilirdim. Eve girdim. Duş alıp yatağıma uzandım.
**gece saat 3**
Telefonumda bir şeylerle uğraşıyordum. Telefon birden titreşmeye başlamıştı. Arayan y/n di. Gece gece uyanmışmıydı.
"Ne var y/n"

"Ayş gelip kapıları aç."

"Hayır. Uyan dediğimde uyansaydın."

"Arabana işememi istemiyorsan hemen gel."

"Aman aman tut geliyorum." salyasını akıttığı yetmemişti sanırım işemeye kalkmıştı. Hemen koşarak arabaya gittim. Kapıları açtım. Y/n birden eve doğru koşmaya başladı. "Tuvalet ne taraf?"
"Sağ siyah kapıyı geçince yanındaki."
Bende peşinden eve girdim. Tuvalettin kapısının yanındaki duvara yaslandım. Çıktığında
"Umarım arabaya bir şey yapmamışsındır. Yoksa sen temizlersin. Üç gün boyunca."
"Pijaman güzelmiş."
Şuan karşında üstünde tata karakteri olan bir pijamayla duruyordum. Utanç verici.
"Bir vampir daha koyu giyinir diye bekliyordum."

"Öğrenmiş oldun. Bizde diğer insanlar gibiyiz."

"Odam nerede?"

"Sana oda yapmadık. Benim yanımda kalacaksın."

"Ne?!"

"Şaka be. Bağırma. Peşimden gel."

Y/n in ağzından....

Çok komik hahaha gülmekten kırıldım şuan. Merdivenlerden çıkıp onu takip ettim. Buz mavisi bir kapının önüne geldik. En sevdiğim renkti. Kapıyı açtı. Genelde buz mavisi renginin kullanıldığı büyük bir odaydı. Çift kişilik bir yatak vardı. Çok güzeldi. Taehyunga heyecanla döndüm ve "bu çok güzel."dedim
"Biliyorum. Çünkü ben dizayn ettim."
Güldüm ve koşup yatağa atladım. O da gülümsemişti. Iyi geceler diyip odadan çıktı bende karşılık verdim. Uykum vardı. Üstümü değiştirip uyudum.
Gözlerimi açtığımda hava daha yeni yeni aydınlanıyordu. Hava kızıldı. Boynumda hissettiğim hava ile irkildim. Yavaşça arkamı döndüm. Taehyung arkamda yatıyordu. Hani vampirler uyumazdı? Yalan dolan hep işleri ya. Onun yüzünü incelemeye başladım. Burnundaki küçük beni daha yeni fark ediyordum. Ben ona değişik bir hava veriyordu. Sevimli ama çekici. Bir anda nefesinin hızlandığını fark ettim. Kımıldanmaya başladı. Bir şeyler sayıklıyordu. Bir yandanda yavaşça tepiniyordu. Terlemeye başlamıştı. "Taehyung? Uyan taehyung" onu yavaşça sarsmaya başladım bir yandanda sesleniyordum. Kısa bir süre sonra uyandı. Gözlerini açıp nefesini düzene sokmaya çalıştı. Bu sırada hava aydınlanmıştı. Nefesi düzene girmişti. "İyi misin?"

"İyi gibi mi gözüküyorum."

"Şey.. Bir şey yapmamı ister misin?"

"Hayır.." dedi ve ensemden tutup beni çekti ve sarılmaya başladı. Hareketiyle şok olmuştum. Yavaşça omuzlarımdan itirmesiyle çekildim o da yatakta oturur pozisyona geldi. Taehyungla artık daha yakındık. Artık korkmuyordum.
"Neyin var. Ne gördün?"

"Boş ver. Kabus işte.
Gece sen uyurken annen geldi."

"Ne?"

"Dinle. Seni istedi bende hayır dedim. Annen yeniden gelmeden seni bir yere götürmek istiyorum. Hazırlan. Kendinide hazırla bu gördüklerin seni kırabilir."
Kalkıp hazırlandım. Ne demek istemişti. Bana ne gösterecekti? Arabaya bindik 3 saatlik yolun ardından şehrin çıkışında bir yere geldik. Eski bir ev vardı. Taehyung elimden tuttu. Bi dakka ne elimden mi tuttu? Beni eve doğru sürüklemeye başladı. Kapıdan girdik. Üst kata çıkıyorduk. Merdivenler gıcırdıyordu. Bir odaya girdik odada yaşlı bir adam vardı. Sallanan sandalyede oturuyordu.

"Bu kim?"

"Bu senin baban"
(birinci bölümden hatırlamayanlar için babası ölmüştü.)

-----------------------------------------------------------

Eveet yeni bir bölümle karşınızdayım. Şuan çok fazla uzattığını fark ettim. 24.bölümdeyim. Neyse okullar kapandığına göre bol bol bölüm stoklayıp atmaya çalışacağım.
Lütfen oy verip yorum atın canlarım.

SONSUZ KAN - Kim taehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin